
ÇALIŞANI MUTSUZ PATRONU MUTLU ŞİRKET YOKTUR
1-Müşterinden önce çalışanını mutlu et
2-Ancak bu sayede müşterin velinimetin olur
3-Değilse, bugün sana sadık olan;
4-Yarın bir başkasına sadık olur
5-Ona kazandırır
Şeyh Edebâli; “insanı yaşat ki devlet yaşasın” der…
İş dünyasında durum farklı değildir; “çalışanı yaşat ki kurum yaşasın.” Müşterinin velinimet olduğu o eski çağlar geride kaldı.
Nimetimizin velisi, bize nimet sağlayan idi. Lonca sisteminin o faydalı düsturu bugün ortada yok.
Yeni müşteri tanımı; “paramızı cebinde taşıyan insan.”
CRM (Müşteri İlişkileri Yönetimi) gibi soğuk yöntemlerle bugünkü cılız iddiamız şudur ki; müşteri patrondur.
Peki, müşteri gerçekten patron mu? Buna yürekten inananlar var ise onlara bir çift sözüm var… Müşteri patron olabilir ama çalışanınız o patronun da üzerindedir.
Çalışanı mutsuz fakat şirketi mutlu patron görmedim henüz.
Çalışanlarına kârdan pay vermek; insana yatırımın çalışan bir yöntemidir ve müşteriyi elde tutmada çok işe yarar.
Zira işyerine aidiyeti artmış çalışan, müşteriye de patronuymuş gibi davranır. Çünkü müşteri sayesinde o da kazanabilmektedir.
ÇALIŞANINI SEVİYOR MUSUN?