Hayatın anlamı derinde

DİP Mİ DERİN Mİ?

1-Dip; başın öte ucu ise

2-Derin; gövdenin bizzat boyudur

3-Dip; tünelin ucundaki ışıktır

4-Derin, tünelin bizzat kendisi

5-Dibe odaklanırsan, derin yolun manzarasını kaçırırsın

Dibini görmeden derine atlama

Yahya Kemal; “körfezdeki dalgın suya bir bak” der; “geçmiş gecelerden biri durmakta” derinde…

Derler ki açılmamış kanatların genişliğini, boylanmamış gölün derinliğini bilinmezmiş.

Doğrudur; kulaçlamadığın suya dalmadan önce iskandil atsan iyi olur, ne derinlikte olduğunu kestiremezsin.

Zira derinlik, ancak onu boylayıp kavranabilir, seyrederek değil…

Her ne kadar başında durduğun uçurumun dibine baksan da onun derinliği kartala başka, sana başka görünecektir.

Dip ile derin; genelde karıştırılır. Dip, tünelin ucundaki ışıktır.

Derin ise tünelin bizzat kendisi… Dibe odaklanırsan, yol boyu manzarayı kaçırırsın.

Neticede hayatın yüzeyi seni ömür denizinde yüzdürse de anlamı; onun gayesini kavrama gayretiyle varacağın derinlikte yatar.

Sana düşen ya yüzeyde kulaç atmak ya da derine dalıp inciyi almaktır.

İnci, sancı ürünü ise, o derinlikte soluksuz kalmaya değecektir.

Nitekim hayat; soluk aldığımız anlarla değil, nefesimizi kesen anlarla ölçülür ve o anlar, daima derinlerde yaşanacaktır.

         HAYATTA YÜZEYSEL MİSİN DERİNLİKLİ Mİ?

DEVAMINI OKU

Duyarlı olana rahat yok

DUYARLILIĞIN 5 KATKISI

1-Hayata dair olanlar üzerine düşünürsün

2-Acı hissediyorsan; canlısın

3-Başkasının acısını hissedebiliyorsan; insansın

4-Konfordan çıkarsın, çürümezsin

5-Gelişir ve yaşadığın toplumu yüceltirsin

Duyarlı olma hali, hassasiyet… Ben ve öteki arasında etkileşim… Ben’in dışındaki evrene karşı alıngaçlarının açık olması…

Farkındalık, hissediyor olma, empati, hemhal olabilme becerisi…

İnsan, onu kuşatan hayat ile daima etkileşim içindedir.

Her uyarı, tehdit veya fırsat olma eğilimi gösterir. Zamanla dışarıdan gelen uyarıları süzme, engelleme, tasnif etme veya yok sayma gibi pratikler geliştirir.

Duyarlılık, çıkarları söz konusu olduğunda aldırmazlığa dönüşüyorsa, burada bir ahlak sorunundan bahsedebiliriz.

Duyarsız, karşısındakinin dertlerine kulak asmayan, onu dinlemeyen, önem vermeyendir.

Böylesi bir insanın varacağı durak; yalnızlık, sevimsizlik olacaktır.

Rahatı bozulandır duyarlı olan… Toplumların tepkisizliği çoğu kez korkak veya duyarsız olmalarından değil, rahat olmalarıdır.

Konfor alanı, duyarlılığı zedeler. Neticede duyarlılık, insanı insan yapan, onu değerli kılan özelliktir.

Eğer acı hissedebiliyorsan, canlısın. Ancak başkasının acısını hissedebiliyorsan; insansın. Hem de duyarlı insan…

         SENİN DIŞINDAKİ DERTLERE UYARLI MISIN?

DEVAMINI OKU

Yetenek tohum gibidir

YETENEĞİ GELİŞTİREN 5 ADIM

1-Mevcut olanla yetinmemek

2-Güçlü çalışma disiplinine sahip olmak

3-Sürdürülebilir gayreti olmak

4-Öğrenmeyi sürekli hale getirmek

5-Doğal beceriyle yükseleceğin alanlara yönelmek

Yetenek, içimizde uyuyan tohum gibidir. Uyandırır ve beslersen çınar olur. Değilse varlığını bilmeden ölür gidersin.

John Locke, insanın boş bir çerçeve olarak dünyaya geldiğini savunur. Boş çerçeve, yeteneklerle çevrelenmiştir ama toplum ve ortam, o çerçeveyi doldurur.

Ya bir şahesere çevirir veya karalamalarla dolu bir tuval olarak kalır.

Tartışma, yeteneğin doğuştan gelip gelmediğidir. Gelen kısmı da var fakat geliştirilen kısmı, daha önemlidir.

Erken yaşta fark edileni makbuldür. Çünkü her yeteneğin bir olgunlaşma süreci vardır.

Doğuştan gelen olağanüstü yetenekleri fark edecek çevre olmalıdır ki ona yetenekli diyebilmeli insan… Herkesin sağır olduğu bir toplumda güzel ses yeteneği ölüp gidecektir.

Neticede; yetenek, peşinden koşulası bir şeydir. Onu önce sen keşfedeceksin. Geç fark edilenine, ziyan olmuş yetenek denir.

Neye yatkınsan, bırak ona aksın ruhun

Bırak aklın kayıp gitsin yeteneğin; bedeni onu izler nasılsa…

       YETENEKLERİNİ FARK EDEBİLİYOR MUSUN?

DEVAMINI OKU

Pusula iğnesine dikkat

İĞNEYE DAİR 5 DERS

1-İğneyi tutmasını bilirsen, batmaz

2-pusulada iğneyi oku, yönünü bul

3-Sözün iğnesi acıtır, uzak tut

4-Arının ağzında bal varken kuyruğunda iğnesi var 5-Akrebin iğnesi kendine dahi ölümdür

Pusulada iğneyi iyi okumazsan, ters yöne gidersin.

İğnenin bir ucu kuzeyi gösterse de zıt ucu güneye bakar…

Bazı insanlar bize pusula iğnesi gibidir. Onu izle, hedefine varırsın.

Bazı insanlar da bize pusula iğnesinin diğer ucu gibidir; nereyi gösterirse aksi istikamet senin yolun olsun.

Kelimenin sivrisi, sözün iğnelisi, duyunca acıtanıdır. Konuşurken iğneler dost. Acıtır. Batan sözün adıdır; iğne… İşitince batar da… K

ulağına zerk ettiği kelimenin içeriğine bakacaksın; bazısı ilaçtır bazısı zehir…

Dosttan gelen iğneye, acıtsa da heves et.

Yüze dost kalbe düşmanın iğnesinden de sakın… Samimiyetsizliği sezebilmelisin.

Arının iğnesi acıtsa da bala dalalet eder. Akrebin iğnesi ise kendisi dâhil ölüme dairdir. İğneleri ayırt etmeyi öğren.

Neticede; hayat iğneye dikkat et der bize… Unutma ki ağzında bal olan arının ardında iğnesi hazır bekler.

Dosttan gelen iğneli her söz acıtır fakat zihninin şifası olabilir.

İğne, eğer ehil elde değilse, kullananına zarar verecektir.

        HİÇ İĞNEYİ KENDİNE BATIRDIĞIN OLDU MU?

DEVAMINI OKU

Haris her şeyi ister

HIRSA KARŞI 5 TEDBİR

1-Hırsı al, gayreti koy

2-Karartma gözünü, kızartma yüzünü

3-Pusulandan sapma

4-Rıza ve had bil

5-Hırsın şifası; kanaattir

Haris; had bilmez, ölçüsü yoktur, vurup alır, durmaz, bitmez, verilince “daha” der…

Demiri pas, insanı hırs öldürür derler. Haddini aşan; zıddına dönendir hırs…

Bir koltukta çok karpuzdur bazen…

Çok kucaklayayım derken tümünü döküp saçmaktır hırs. 

Yoksul; çok şey isteyebilir ama haris; her şeyi ister

Verilince de “daha” der. Zira hırs sahibi (muhteris) doymak bilmeyen canavar olmuştur.

Gayret, azim: amaç gerçekleşince dinen isteklerdir.

Hırs ise durmaz, bitmez, ta ki sahibini bitirene dek…

Azim yapar, hırs yıkar… Azim, talep eder. Hırs, vurup alır.

Hırs, had bilmez. Ölçüsü yoktur. Kantarın topuzu daima kaçar hırs sahibinde… Nimeti alır da külfetten kaçar. Öyle ki külfeti başkasının boynuna yıkar.

Başarısız insanların sığınağı hırs kalesidir.

Sürgit öfke üretir. İstekleri ile arasında duran her şeyi yakıp yıkmak ister… Kendine yaramayan her şey yıkılası, ona kazanç sağlamayan her şey; kahrolasıdır.

İnsandan hırsı al, gayreti koy; mutlu bireye varırsın.

         MUHTERİS OLMANIN BİR FAYDASI VAR MI?

DEVAMINI OKU

Deneyim; en sert öğretmen

DENEYİMİN HAYATA 5 KATKISI

1-Bir kez deneyimleyince asla unutulmaz

2-Öğrenmenin sürekliliğidir

3-Farkındalığın giderek yükseltir

4-Riskleri yönetmeyi sağlar

5-Beceri geliştirir, yeteneği görünür kılar

Deneyim, sert bir öğretmendir ve önce sınav yapar sonra ders verir. Bu da onu maliyetli kılar.

Bilinen ama tutulmayan nasihat şudur; “deneyimlenecek fazlaca hata var. Başkalarının deneyimlerinden yararlanın.” Ancak yararlanılmaz ve deneyimlenerek öğrenilirler.

Deneyim; pahalıdır. Zaman alır, para harcatır, bedeni riske sokar, itibarı tehlikeye atar.

Ancak bir kez deneyimleyince asla unutulmaz ve insana yetkinlik kazandırır. Bu yetkinlik, yeniliklere karşı direnç de oluşturur.

Deneyimli insanlarla sistemi sürdürülebilir kılabilirsin ama yeni kıta keşfedemezsin.

Bizler; yaşadıklarımızı deneyimleriz. Deneyimli, daha önce başından geçmişliktir.

Deneyim, büyür, gelişir, dönüşür, önemsenir, önemsenmez ama asla unutulmaz.

İnsan, deneyimlemeye, doğumla başlar. İlk deneyim, ciğerleri acıtan havadır. Plasenta artık yoktur ve ihtiyaç duyduğun oksijeni sana göbek kordonun değil, ciğerlerin sağlayacaktır.

Deneyim, yaşla birlikte dönüşür. Başlangıçta beden ile yapılacaklar deneyimlenecektir.

       DENEYİM SANA NE ANLAM İFADE EDİYOR?

DEVAMINI OKU

Dava; inanç manzumesi

DAVASI OLANIN 5 ÖZELLİĞİ

1-Derdini sakladığını yüceltirsin

2-Davan varsa o dava seni canlı tutar

3-Davanın peşinde koşarken yücelirsin

4-Davası barışı olanın kavgayla işi olmaz

5-Kavgayı dava edinenin de huzurla

Derdi dünya olanın, dünya kadar derdi olur. Dert, dava ettiğin her şeydir.

Ülkü diye dilimizde fazlaca tutunmayan bir karşılığı vardır Arapçadan gelen Dava kelimesinin… Güzel bir karşılıktı oysa…

Hatta Atatürk, manevi kızının adını Ülkü (dava) koymuştu. Onun davası Türkiye idi. Ülküsü de o oldu zaten.

Argoda dava, adı bende saklı sevgili demektir. “Yar ismini desem olmaz / düşer dillere dillere” der Emrah. Haklıdır da… Bu yüzde sevgilinin zamiri oluverir dava…

Kaldı ki bu zamir, sadece sevgili için de kullanılmaz.  Dillendirilmesi risk taşıyan mevzudan bahsetmek gerektiğinde “o davadan” söz edersin. Hem hatırlatmış hem de sırrını saklamış olursun.

Yine de şairane karşılığı, daha baskındır davanın… Harput folklorunda yüksek minare türküsü, bunun ispatıdır adeta; “Bülbülün gül ile har davası var / Ellerin benimle ne davası var.”

Neticede dava; değer ve inanç manzumesidir aklı ve vicdanı olana…

Barışı kendine dava edenin kavga ile işi olmaz.

Derdi kavga olanın da huzur ve barış ile…

       ŞU DÜNYADA SENİN KİMİNLE NE DAVAN VAR?

DEVAMINI OKU

Yüze dost kalbe düşman

SİNSİLERDEN UZAK TUTAN 5 TEDBİR

1-Sinsiliği fark ettiğin anda ondan uzaklaş

2-Sana verdiği hasarın tespitini yap

3-Düşmanına saygı duy, sinsilere merhamet besleme

4-Sinsilerin günahına asla bulaşma

5-Seni kullanmasına izin verme

Yüze dost kalbe düşman / Ben böyle yâri neylim

Bağırda yılan besleyenin sinsilikten yakınma türküsü bu…

Senin temiz kalpli olmak yetmez, kalbine; sinsileri, kahpeleri, sahtekarları, çürükleri sokmaman da gerekir.

Gerçek hayatta bazıları ortama ayak uydurarak, taşımadığı kimliğin, benimsemediği ideolojinin sahibi gibi görünmek isteyecektir.

Bukalemundan ödünç alınan bu tutuma, siyasetin dilinde “takiyye” deriz. Sinsi bir şekilde başka bir klanın içinde var olma, yaşama girişimidir bu.

Reklamlarda alt yazılar veya görsellerde saklı eşikaltı mesajları, sinsilik eseridir.  Taşımadığı karakter üzerinden kendini ifade edenler, en fazla rastlanan profillerdir…

Bunları teşhisin bir yöntemi de şudur; en fazla kendini hangi kimlikle ifade ediyorsa, en çok onun yokluğunu çekiyor, en çok onun sinsiliğindedir. Dikkat etmen gerek.

Sürpriz, iyi bir niyetle var olanı saklamaktır. Sinsilik değildir. Eğer sürpriz, çıkar sağlamak amacıyla niyet saptırması ise ona artık sürpriz değil, sinsilik deriz.

        HAYATINDA NE KADAR SİNSİ YAKININ VAR?

DEVAMINI OKU

Mars haritasında Türkiye nerede?

KEŞFİN ADINI KÂŞİF KOYAR

1-Gitmediğin, gidemediğin coğrafyada;

2-Hiç kimse sana yer açmaz, yer vermez

3-Mars, ay, uzay, ilgi alanımız dışında kalırsa;

4-Yarına dair iddiamız kalmaz

5-Uzay Ajansımız ne yapıyor acaba?

Kızıl gezegen Mars’ın (Merih) fiziki haritası tamamlandı.

NASA’nın binlerce uydu fotoğrafı ve sondaj cihazlarıyla derlediği haritayı paylaştığımda, dünya görüntüsüne alışık olanların tepkisi; ‘Türkiye nerede?’ oldu.

Aslında ironik bir soru bu… Mars’ın yakında siyasi haritasının da çizileceği noktaya doğru gidiyoruz. “Orda bir Mars var uzakta

O Mars bizim Marsımızdır… Gitmesek de görmesek de…”

Çocukluğumda bize fazlaca söyletilen vesayet kokulu bu şarkıyı hatırladım.

Gitmediğin KÖYÜN bizim olamayacağını gördük ve şükür ki gittik.

Mars, güneş sisteminde dünyaya en yakın gezegenlerden…

Sahibi; bütün dünya mı yoksa sadece oraya varabilen, haritalayan mı olacak?

Bunu ömrü vefa edenlerimiz görecek kuşkusuz.

ma bizim de Mars’a araç hatta insan gönderme geri getirme projemiz olmalı.

Yarın, uzayda oluşuyor. MARS OLMAK İSTER MİSİN?

DEVAMINI OKU

Şantajcıya boyun eğme

ŞANTAJCIDAN KURTULMAK İÇİN 5 ÇARE

1-Açığa çıkar, onu görünür kıl

2-Korku parmaklıklarından kurtul

3-Gelişime açık ol, yeni bir yol geliştir

4-Sana yapanın başkasına da yapacağını bil

5-Kendinle birlikte onu da kurtaracaksın

Korkutmak, sindirmek, tehdit, zorlama, gözdağı vermek, yıldırmak, taciz etmek, tedirgin etmek, moralini bozmak

Şantaj dilimize Fransızcadan yerleşmiş, “herhangi bir çıkar sağlamak amacıyla bir kimseyi, kendisiyle ilgili lekeleyici, gözden düşürücü bir haberi yayma veya açığa çıkarma tehdidiyle korkutma” anlamına gelmektedir.

Günlerce taciz altında kalanların ortak duyguları; hayata dair prestijini, itibarını, güvenilir olma durumunu kaybetme korkusu.

Peki, daha ne kadar tacize katlanabilirsin? Ahlaki çöküntülerin geliştiği yerde herkes kural koyucu halini almaya başlar.

Özel hayatın sınırları delinir. Eşek şakaları normalleşir. İradenin zorlanması rutin halini alır.

Göz mü yumacaksın? Menfaat peşinde koşan, her türlü yarar noktasında; zorlarKırar… Saldırır.

Sana şantaj yapanın beslendiği kaynak; senin üzerinde oluşturduğu korkudan fazlası değildir.

Eğer şantajcıyı açığa çıkarırsan sana vereceği zararı engellersin. Şantaj; korkutmaktır.

      SANA SÜRGİT ŞANTAJ YAPANLAR VAR MI?

DEVAMINI OKU