İşler ters gidiyorsa…

TEHLİKENİN 5 SİNYALİ

1-işler sürekli ters gidiyordur

2-Beklemek sorunu büyütüyordur

3-Hayatının akışı aksamıştır

4-Günlük rutinler bozulmuştur

5-Konforun seni çürütmüştür

Çözümü zamana bırakma.

Hareket vaktidir şimdi.

Bir şeyler ters gitmeye başladıysa, ne yapmayı düşünürsün?

Sinsi bir baş ağrısı, gözlerde kaygılı dalmalar, göğsünün üzerinde biri oturuyormuş gibi baskı ve midede yanma

Der ki; bir şeyler ters gidiyor ya da yolunda gitmiyor.

Hal böyleyken bu konuda ne yapmayı düşünürsün

Kendiliğinden geçmesini beklemeyi mi, eyleme geçmeyi mi?

Böyleyken beynimin bir kısmını; “yarıcıya” vermiş gibi olurum.

Hani, tarlasını kendi ekmeyip biçmeyip, ürünün yarısı karşılığında başkasına işleten gibi..

Beynin bir yarısı rahattır.

Ancak diğer yarısı henüz çözülememiş problemgiderilmemiş kaygı ve yönetilmemiş risklerin hesabı derdindedir.

İnsan, rahatı karşılığında bedel öder ve kendi hapishanesinde gözetim altında kalır.

İşin tuhafı, kendine gardiyan olduğu bu hapishanede çok farklı duygular ve düşünceler üretebiliyor olacağıdır.

İnsan, soru sorarArayışı vardır. Unutabilme yetisi ile var olabilir.

Ancak işe yarar olan, işler ters gidiyorsa, düşünmek ve çözmektir.

Çözümü zamana bırakırsan işlerin daha da ters gidebilir.

 HAREKETE GEÇME ZAMANIN GELMEDİ Mİ?

DEVAMINI OKU

Başkasıyla kıyası bırak kendi vizyonuna yürü

KIYAS KULLANMA KILAVUZU

1-Kendini dününle kıyasla, el ile değil

2-Kıstasına dikkat et, ona dönüşürsün

3-Vizyonu olan, kıyasa gerek duymaz

4-İyi doğru güzel; kime göre?

5-İkinciyi geçmen yetmez, birinciyi geç

Hakk’ı biz bulduk deyu zannetmesin ashâb-ı kâl / Cûylar çün erdiler deryâya hâmûş oldular.” diyor Hayali;

‘yaradanı bulma yolunda bilim ehli diye geçinenler kendilerini bizimle kıyaslamasınlar…

Coşkulu nehirler, denize ulaşınca suskunlaşırlar.”

Kıyas, en az iki elemana ihtiyaç duyar: 1-kıyaslanan, 2-kıstas…

Kıstas, kıyaslarken esas alınan değerdir.

Ancak “oldum” diyenler, kıyası bırakır.

Kıyas, coşkulu akan nehrin tavrıdır.

Başını taştan taşa vurur, engellerle gücünü kıyaslar.

Kaynağından nihai hedefine ulaşınca, denizle buluşur, sesi kesilir.

Çünkü kıyaslanacağı ne bir dağ ne bir dere, taş, kaya veya toprak kalmamıştır.

Kendini sürekli başkasıyla kıyaslayan, kıstasına imrenendir ve asla kendini kıyasladığını aşamayacaktır.

Onu geçse bile…

Zira kendini ikinci gibi pozisyonlamıştır ve ikinciyi geçen, yeni ikinci olur, birinci değil.

Birinciyi geçmek, kıyastan ziyade kendi vizyonunun, kendi rüyanın peşinden gitmek olacaktır.

Vizyonuna bak!

KENDİNİ DÜNÜNLE KIYASLAMAYI DÜŞÜNSEN?

DEVAMINI OKU

Doping bağımlılığımız

DOPİNGİN 5 HASARI

1-Geçici başarı uğruna kalıcı hasar.

2-Kısa dönemde sahte başarıdır.

3-Normalini dışlar, özünü zedeler.

4-Hayat sonunda diskalifiye eder.

5-Kurnazlık kültürüdür, çürütür.

Ekonomi dopingle ayağa kalmaz.

Doping, normalin dışında yüksek performans için dışarıdan yapılan takviyedir.

Etkisi kısa sürer. Dereyi geçirir ancak sınırları zorlar. 

Süreklilik hali ölümdür. Beraberinde büyümeyi durdurur. 

Dengeleri bozar, fonksiyonları çalışmaz hale getirir.

Normal hali taşraya iter.

Ekonomiye doping yaparsın krediyi genişletir, tüketimi artırır, büyümeyi zıplatırsın.

Doping etkisi geçtiğinde; bozulan makro ekonomik dengelerinle kalırsın.

Doping sporda yarış dışı kalmaktır. 

Sporcular bilir bunu.

Sağlık kontrolünden geçeceklerini ve yakalanacaklarını da bilirler ancak yaparlar. 

Göz göre göre diskalifiye olmaktır bu.

Kişisel hırslar, toplumsal baskılar, birinci olma hayalleri, dopinge götürür.

Çocuklarına doping yaparak sınavları atlatan aileler ise hayat sınavı ile karşı karşıya kalacaklardır.

Zira hayat dopingleri taşımaz.

Keser, biçer, örseler.

Kendi seyrinde normalleştirir.

Doping bağımlılık yapar da insanı, ekonomiyi, ülkeyi felaketin eşiğine taşımasıyla bilinir, sürdürülemezdir.

HAYATINDA DOPİNGE YER VERİYOR MUSUN?

DEVAMINI OKU

Kel kaldıktan sonra tarak sahibi olmak ne işe yarar?

HAYAT CESURA GÜLER

1-Deneyimlenecek fazlaca hata var.

2-Tüm hataları yapmak zorunda değilsin.

3-Bu yüzden başkalarının deneyimlerinden de yararlan.

4-Ancak bu öğüt tutulmayacaktır.

5-Deneyimleyebilen cesurlar dışında…

Deneyim, sert bir öğretmendir ve önce sınav yapar sonra ders verir.

Bilinen ama tutulmayan nasihat şudur; “Deneyimlenecek fazlaca hata var. Tüm hataları tek başına sen yapma. Başkasının deneyimlerinden de yararlan.”

Ancak yararlanılmayacak, deneyimlenerek öğrenilecektir.

Hatayı, deneyimle aynı sayfada düşünürüm ben.

Bana göre tüm hatalarımın genel adıdır; deneyimlemek…

Bugünün hatasına, bu hataya düştükten sonra deneyim diyoruz.

Sorun şu ki kel kaldıktan sonra tarak sahibi olmak, pratikte işe yaramayabilir.

Deneyim; büyür, gelişir, dönüşür, önemsenir, önemsenmez ama asla unutulmaz.

Deneyimli insanlarla sistemi sürdürülebilir kılabilirsin ama yeni kıtalar keşfedemezsin.

Deneyimlemekten kaçınma…

Hayat, cesura güler, deneyimleyecek cesareti olmayana değil…

Ancak bunu da zamanında deneyimlemek gerekir.

SEN YENİ KITALARA AÇILMAK İSTEMEZ MİSİN?

DEVAMINI OKU

Başarının maliyeti

BAŞARININ 5 DİNAMİĞİ

1-Gayret, kabiliyetten kıdemlidir

2-Her nimet bir külfet gerektirir

3-Başarı tesadüf değildir

4-Çilesi çekilmemiş başarı çabuk söner

5-İnci, sancı ürünüdür

Başarı; maliyeti ödenmişse kutsaldır

Başarmak; Bir işi istenilen biçimde bitirmek, muvaffak olmaktır.

Başarı bir hedefe yol almak ise asla  maliyetsiz olmayacaktır. 

Uykudan çalacak, konfordan çalacak, uğraşları artıracaktır.

Değişim sözcüğünün hamurudur, ilerlemenin adımıdır.

Başarmak bir yolculuktur; yeri gelir yalnız kalır, yeri gelir yalnızlaştırılırsınız.

Ekonomide başarmak refahta sürekliliktir. 

Büyümede zikzaklar çizmemek, işsizin azlığıdır.

Başarılı toplumlar, başarının maliyetinden kaçınmayan bireylerden oluşur.

Oysa kurnaz toplumlar, başarıyı maliyetle ilişkilendirmek yerine, nimeti alıp külfeti ötelemek isteyenlerden oluşur.

Ülkemizde başarılı insanlara bakın; bedel ödemişlerter dökmüşlerçalışmış, gayret göstermiş ve bir maliyeti göğüslemişlerdir.

Oysa nepotizmle, kayırmacılıkla bir mevkilere gelmişler, başarı gösterememiş, o mevkileri çürütmüşlerdir.

Liyakati yücelten toplumlar, başarının maliyetini de tanımlar daima.

Ancak yönetimi kurnazlar ele geçirince başarı sağlanamaz.

  KÜLFETSİZ NİMET PEŞİNDE KOŞAR MISIN?

DEVAMINI OKU

Başarabiliyormuşuz

GÖLGE ETME BAŞKA İHSAN İSTEMEM

1-Bu söz; Büyük İskender’in ziyaret ettiği;

2-Fıçının içinde yaşayan Dijojen’e ait.

3-Elinde fenerle dolaşıp,

4-‘Adam arıyorum’ diyen bilgeden mesaj var;

5-Farklı olanınızı engellemeyin, yeter…

Yıllardır AR-GE’ye milyarlarca dolar para akıtan bizlerin, arzulanan başarıya neden ulaşamadığımızı sorguladım.

Yasa sorunu vardı, çözdük, kaynak sorunu vardı, hallettik, teşvik eksikti verdik.

Peki, neden AR’aştırdığımız kadar GE’liştiremiyoruz?

Kaçımız bu açmazın farkında bilmiyorum ancak emin olduğum şudur ki idrak gecikmesi var bizde…

Farklı olandan KORKU,

bize benzemeyenden NEFRET,

rakiple düello yerine PUSU,

akıl yerine KURNAZLIK,

sabır yerine TELÂŞ,

merak yerine BİAT,

bilgi yerine KANAAT,

özgün yerine TAKLİT,

Ödül yerine CEZA.

İnovasyon, “eski köye yeni adet” getirmek ise, “yeni” alternatifleri üretmeye izin verilmesi gerekmez mi?

Bizler eğer idrak gecikmesi sorununu aşabilirsek, ihtiyaçları daha erken fark edecek, bunun doğal neticesinde gereken icatları  daha sık çıkarabiliriz.

Gençlerimizin milyarlarca $’lık unicornu ile başarabildiğimizi gösterdik.

Şimdi bize düşen; daha niceleri başarı yolunda koşarken, gençlerimizin önünü kesmemektir.

FARKLI DÜŞÜNEN GENÇLERDEN BU KORKULARINIZ NİYE?

DEVAMINI OKU

Doping bağımlılığımız

DOPİNGİN 5 HASARI

1-Geçici başarı uğruna kalıcı hasar.

2-Kısa dönemde sahte başarıdır.

3-Normalini dışlar, özünü zedeler.

4-Hayat sonunda diskalifiye eder.

5-Kurnazlık kültürüdür, çürütür.

Ekonomi dopingle ayağa kalmaz.

Doping, normalin dışında yüksek performans için dışarıdan yapılan takviyedir.

Etkisi kısa sürer.

Dereyi geçirir ancak sınırları zorlar. 

Süreklilik hali ölümdür.

Beraberinde büyümeyi durdurur. 

Dengeleri bozar, fonksiyonları çalışmaz hale getirir.

Normal hali taşraya iter.

Ekonomiye doping yaparsın krediyi genişletir, tüketimi artırır, büyümeyi zıplatırsın.

Doping etkisi geçtiğinde; bozulan makro ekonomik dengelerinle kalırsın.

Doping sporda yarış dışı kalmaktır. 

Sporcular bilir bunu.

Sağlık kontrolünden geçeceklerini ve yakalanacaklarını da bilirler ancak yaparlar. 

Göz göre göre diskalifiye olmaktır bu.

Kişisel hırslar, toplumsal baskılar, birinci olma hayalleri, dopinge götürür.

Çocuklarına doping yaparak sınavları atlatan aileler ise hayat sınavı ile karşı karşıya kalacaklardır.

Zira hayat dopingleri taşımaz.

Keser, biçer, örseler.

Kendi seyrinde normalleştirir.

Doping bağımlılık yapar da insanı, ekonomiyi, ülkeyi felaketin eşiğine taşımasıyla bilinir, sürdürülemezdir.

HAYATINDA DOPİNGE YER VERİYOR MUSUN?

DEVAMINI OKU

Başarı gayretten gelir

BAŞARMANIN 5 ŞARTI

1-Niyeti billurlaştırmak

2-Gayreti sürgit kılmak

3-Güçlüklerde vazgeçmemek

4-Olumsuzlara kulak tıkamak

5-Hazzını hakkıyla yaşamak

KOLAY demedik MÜMKÜN dedik

Başarı, yılmayan bir gayret ve çabadır. İnsanı yaşama bağlayan enerjidir.

Hayatın aurasıdır. Başarı sonu zaferle sonuçlandığı için değil, yükselten direnç sağlayan bir güç olduğu için değerlidir.

Başarı iyi niyetle ve azimle gelir. Soluklanmayan bir inançla beslenir.

Başarının gözleri engelleri atlanacak kulvarlar olarak görür.

Önüne çıkan çukurları doldurarak aşar.

Başarı söz değildir.

Sözden ötesidir; eylemdir, tutumdur, duruştur, harekettir.

Başarının hazzı ürettiğindir.

Üretmeyen insan sadece tüketir.

Sürekli tüketen insan hayatın değerli duygusundan mahrum kalır.

Başarmak; birlikteliktir.

Aynı sesi duyabilmektir.

Konuşmaktır.

İletişimdir.

Bütün zorluklara rağmen adım atabilme azmidir.

Başarı ışıldar, sesi duyulur, heyecanı yürek çarpıntısıdır.

Başarı süreçtir, plandır. İstikrardır.

Başarı gelirken seni yükseltir. Yol aldırır.

Başarının temelinde sürdürülebilir gayret vardır.

Başaramayanlara bak; vazgeçenleri görürsün.

GAYRETİN OLDUĞU SÜRECE DİLEDİĞİNİ BAŞARABİLECEĞİNİ BİLİYOR MUSUN?

DEVAMINI OKU

Taklit etme ilham al

SİZ HİÇ KANAT ÇIRPAN UÇAK GÖRDÜNÜZ MÜ?

1-Kuşlardan ilham aldık, uçağı icat ettik; kopyalamadık.

2-Nimeti (orijinal) alıp,

3-Külfeti (geliştirme) öteleyenlerin;

4-Sürgit başarısı olamaz.

5-Her kopyanın; aslını yüceltmesi de bundandır

Taklit, çocukluk döneminin öğrenme yöntemi olabilir.

Fakat özgün olmayı sağlamaz.

Taklitte ısrar eden aslını güçlendirir, size de sureti kalır, taklidin yüzüne bakılmaz.

Tabiat boşluktan, hayat kopyadan nefret eder.

Birbirinin tıpatıp aynısı 2 kar tanesi dahi yoktur.

Ancak her damla bir diğerinin ilhamı, her insan bir başkasının rol modeli olabilir.

Kopyası olmak; gerekmez… T

aklit sektöründen, kopyacılıktan söz ediyoruz.

Üretimden yazılıma, yasalardan iş modellerine dek; başkasının başarısını tıpatıp kopyalama saplantısından…

Saplantı diyorum zira kopya; üzerine değer koymadan var olanı çoğaltma kurnazlığıdır.

Ayıptan öte aptallıktır.

İlham ise muhteşem bir şeydir. 

Tabiattan aldığımız ilhamlar bugün etrafımızı kuşatan hayatı şekillendirmiş, teknolojiden biyolojiye dek bütün dev adımlar, bu ilham sayesinde yeşermiştir.

Çocuk, kopyalayarak öğrenir ama yetişkin hale gelmesi, özgün ilhamlar sayesinde sağlanır.

  SEN ÖZGÜN MÜSÜN YOKSA KOPYA MISIN?

DEVAMINI OKU

Proje mi öykü mü?

PROJE GEREKLİ AMA ÖYKÜ VAZGEÇİLMEZDİR

1-Tarih; öykü oluşturamayanların,

2-Sadece projeyle var olamayacağını söylüyor.

3-Kentler gelecek öykülerini projelendirerek

4-Tarih sahnesinde kalabilirler.

5-Senin öykün var mı?

Her kentin bir öyküsü var. Hele ki bu öykü, uygun dille anlatıldığında, başkalarının da ilgisini çeker.

Rekabetin ülkeler kadar kentlerin yarışına dönüştüğü dünyada bu öyküleri bir arada duyabileceğiniz yerlerden biri de sıkça katıldığımız MIPIM gibi gayrimenkul fuarları…

Baharın bu mevsiminde Fransa’nın Cannes kentinde buluşan gayrimenkul profesyonelleri ve inşaat sektörü temsilcileri, belediyeler, tasarımcılar; bu fuar aracılığıyla kendininkentinin öyküsünü sunar.

Ortak payda, kentlerin yarınıdır ve bu yarın, katılımcıların zihninde olan bitendir.

Fuardaki stantlar da zaten bu öykülerin vücut bulduğu yer olur.

Bizim sorunumuz; elimizde öyküleştirecek yüzlerce renk var ama bunu görsel şölene dökemiyoruz.

Onların başarısı; son derece sınırlı öykülerini muhteşem hikâyeye dönüştürüp sunabilmeleri…

Sonuçta en başarılı proje dahi, bunu bir öyküye oturtmadığı zaman “hikâye” oluveriyor.

Biliyoruz ki hikayesi olmayanın projesi kazandırmaz.

Kendine dair öykünü başkasının yazmasını bekleme.

SENİN KENDİNE DAİR ÖYKÜN NEDİR?

DEVAMINI OKU