Açlar toklar savaşı

EN BÜYÜK KİTLE İMHA SİLAHI: AÇLIK

1-Açlığı ortadan kaldıracak adımlar atmaz isek,

2-Tokların gettoların ardında,

3-ileri teknoloji ve silahla korunması,

4-Kâr etmeyecek. 5-Aç olanlar gelip tokların elinden alacak

Dünya hiç bu kadar zengin ve böylesine fakir olmamıştı. Birleşmiş Milletler Mülteciler Komiserliği, 60 milyondan fazla insanın gezegende kendine karnını doyuracak vatan arayışında olduğunu rapor ediyor.

Dünya servetinin yarısı %1’in eline geçmiş durumda…  Gezegenin fakir nüfusunun yarısının geliri, dünyanın 85 en zengininin elinde toplanmış.

Son 5 yılda her ne olduysa, eşitsizlik adeta patladı ve fakirler %90 daha da fakirleşti. Oysa internetin çeyrek asır önce bize vaat ettiği, bilginin eşitsizliği gidereceğiydi.

Ancak tecelli; açlar-toklar arası dünya çatışmaları oldu.

Düne kadar fakirliğin coğrafyası vardı. Misal Londra’da zengin, Somali’de fakir olabiliyordunuz.

Ancak şimdi ihtişam ve sefalet; bir kıvılcım mesafesinde duruyor bir diğerine… 60 milyon kıtlık, açlık, fakirlik ve bunların tetiklediği terör yüzünden bir kez göç etmeye başlamışsa, komşusu aç iken tok uyumak mümkün olmayacaktır.

Tarih; kavimler göçünün nelere yol açabileceğinin müzesi gibi…

İnanmayan okusun…

     KOMŞUN AÇKEN HUZURLA UYUYABİLİR MİSİN?

DEVAMINI OKU

İşsizlik en ağır iş

İŞİNİ KAYBETMİŞ BİRİ NE DÜŞÜNÜR?

1-Ekonomik güvencesi kaybolur

2-Ailesinin rızkını sağlayamaz

3-Temel ihtiyaçlarını karşılayamaz

4-Zaman ve düzen algısı yiter

5-İşsizini görmezden gelirsen sosyal sorunlarla boğuşursun

İşsizlik bir siyasetçi için büyük sorun olarak tanımlanabilir. Ancak önceliği değilse, “popülist” bir söylemdir sadece….

Ekonomi bürokratı için işsizlik, bir istatistikten başka bir şey olmayabilir. Kendisi işsiz kalmadığı sürece, bu rakamın “makul ölçülere indirilmesini” pekâlâ mırıldanabilir.

Kamu güvenliği açısından işsizlik, potansiyel suçlu anlamıdır.

Kaybedecek bir şeyi kalmamışsa toplumsal bomba olabilir.

İşi olanlar için işsizlik, “ben de kalabilirim” kaygısıdır.

Sendikacı için işsiz, dayanışma aidatı ödemiyorsa; yoktur. Akıllı işveren için işsiz, “henüz  veremediği” kişidir.

Akılsız işveren için işsiz, “daha önce işten kovduğu” kişidir.

Peki işsiz için durum nedir? Örgütsüz, sahipsiz ve toplumsal zenginliğin taşrasına itilmiş bu kesim kendini nasıl görür? Söyleyeyim; işsizlik aslında en ağır iştir.

Öyle ki sana ödeme yapmazlar, özgüvenin erir gider.

Her sabah bir umutsuzluğa uyanırsın, iç disiplinin bozulur.

Gelirden Mahrumiyet ve tecrit duygusu kaplar bedenini…

      İŞSİZLİK YALNIZCA İŞSİZİN SORUNU MUDUR?

DEVAMINI OKU

Yiyiniz içiniz ama israf etmeyiniz

İSRAFI ÖNLEME DERSİ KONULSUN

1-Okullardaki ders sayesinde;

2-İsraf farkındalığı yanı sıra,

3-İsrafı önleme yöntemleri öğretilebilir

4-Bu sayede israf azalır

5-Çocuklar ailelerini de eğitir

Bugün 7,6 milyarlık dünya nüfusun    2050’de 9,8 milyar.

Küresel gıda üretimi 2050’ye dek %60 artmak zorunda.

Yetmiyor, gıda israfının önlenmesi şart. Dünya genelinde tarımsal kayıplar dahil, çöpe giden ve israf olan gıda miktarı yıllık 1,6 milyar ton. Bunun parasal değeri 1,2 trilyon $.

Gıda Kayıp ve İsrafın yalnızca dörtte birini önleyebilsek, bu miktar dünyada 830 milyon açlık çeken insanı besleyebilir.

beslenmesine yetiyor. Ülkemizdeki  Durum iç açıcı değil:

Belediyeler tarafından, 2018 yılı  toplanan atık miktarı 33 milyon ton ve bunun 14,5 milyon tonunu gıda atıkları. Para değeri 14 milyar dolar. Türkiye’nin tarımsal gıda ihracatı

18 milyar dolar. Nerdeyse ihracatımız kadarı çöpe gidiyor.

İstanbul Ticaret Borsası, gıda israfının azaltılmasına yönelik çalışma başlattı. Bu; güzel bir adım. Ama yetmez, bizim de gıda israfını önemeye katkı vermemiz gerekiyor.

          GIDAYI ÇÖPE ATMAK İÇİN Mİ ÜRETİYORUZ?

DEVAMINI OKU

En iyi kırbaçlayanı terfi ettirmeyiniz

BEZDİRİ MAĞDURU MUSUN?

1-İşletmelerde korkutarak yönetme sevdalıları çok

2-Bunların yüzünden nice çalışan mağdur oluyor

3-Mobbing kesin suç ancak

4-İşini kaybetme korkusundaki kurbanlar;

5-Bunu sineye çekiyor

Patronların çoğu, en iyi kırbaçlayana terfi veriyor. Hal böyle olunca yönetici kadroları insan kaynağını eritiyor.

Ben buna Mobbing Terfi Sistemi diyorum. Liyakati, kırbaçlı sadakatin emrine verirsen; sonunda batarsın.

Mobbing ya da BEZDİRİ, bir grup insanın bir kimseye veya başka bir gruba sosyal kabadayılık yapması anlamını taşır.

Bugün mobbing, işletmelerin baş belası olmaya başladı.

Kırbaçlayanı terfi ettiren patron, çalışanları disiplinde tuttuğunu sandığı mobbingci yöneticilerince sabote ediliyor.

Kırbaçlılar, kendilerine tehdit oluşturan çalışanları hedef alıyor ve ilk olarak şirketin en kabiliyetlilerinden mahrum kalıyor işletme…

Kurumda ‘gücü, gücü yetene’ ortamı oluşturulursa, o işletme en değerli entelektüel sermayesini kaybedecek, kabiliyet envanterinden mahrum kalacaktır.

         SİZCE BEZDİRİ NEDEN BU KADAR YAYGIN?

DEVAMINI OKU

Yasalarla aldatmak

DAVAYI KAZANDIN AMA MÜŞTERİYİ KAYBETTİN

1-Yasaları eğip büküp,

2-Kendi çıkarı için kullanan,

3-Yasal ama etik dışı firma modelleri;

4-Eninde sonunda her yerde kaybedecek.

5-Unutma; her yasal hak helal değil.

Teknolojide ve iş yapma kültüründe yaşanan gelişmeler; müşteriyi “varlık sebebi” ve işini “ibadet” sayan yaklaşımın; sürdürülebilir ve kazandıran bir tutum olduğunu gösteriyor.

Neticede, “etik” olmak; ahlaki duyarlılıktan öte, ekonomik mantığı olan bir davranış…

Müşteriyi yasayla koruduğumuz geçmiş yıllarda, kurnaz işadamları; yasaların ardından dolaşıp, hukuken haklı çıkacak dümenler peşindeydi. Sonuçta kaybettiler…

Çünkü değişen rekabet koşullarında seçenekleri artan müşteri, bir başkasını tercih ederek; bu, kanunen haklı fakat etik olarak dökülen firmaları; sildi süpürdü.

Reklamlarıyla “kafa karıştıran”, kampanyalarıyla müşterisini “aldatan”, yalan söylemese dahi “doğruyu saklayıp” müşterisine tuzak kuran kurnazlar hala var fakat hayatları giderek zorlaşacak gibi görünüyor.

Müşteriyi “firmamızın parasını cebinde taşıyan insan” diye tanımlayan etik dışı zihin yapısındakilerin kaybedeceği bir dönem geliyor zira…

KURNAZLIK MAHARET MİDİR?

DEVAMINI OKU

Açlık çok şey yaptırır

AÇLIĞIN BİZE 5 ÖĞÜDÜ

1-Harekete geç

2-Doyduğunda geri geleceğini unutma

3-Acıktığın şeyin değerini bil

4-Asla fazla doyma açlık kendini hatırlatsın

5-Neye aç olduğunu belirle, giderirsin

Açlık; en büyük kitle imha silahıdır.

Açlık insana ne yaptırmaz ki?

Yasaları, kuralları, haram-helal ayırtını bir kenara koyar, peşinde olduğu tokluğu sağlamak için hırsız olur, katil olur, savaş dahi çıkarabilir.

Açlık, eğer sürgit giderilemiyorsa, sefalet diye tanımlanır.

Sefilleri zayıf kılan açlık, giderilmediği takdirde toplumsal hareketleri tetikler.

Açlar ve toklar aynı toplumda hatta aynı kent veya ailede yan yana gelmişse, çatışma kaçınılmaz olur.

Komşusu açken insan rahat uyuyamaz zira aç komşu, gelir ve ihtiyacını alır.

Rıza göstersen de göstermesen de…

Tarih; aç kavimlerin göçü ile şekillenmiştir.

Açlığın güçlü yanı; harekete geçirmesi, zayıf yanı; giderilmediği takdirde taşıdığı tehlikelerdir.

Avantajı; talepkâr olmayı sağlaması, dezavantajı; tokluğun kaynağına bağımlılık kılmasıdır.

Açlık kader değil, tercihtir. Açlık sınırı, yatağa aç girmektir. Karnı aç uyuyamamaktır.

Aç, aşçıya kusur bulmaz zira umduğunu değil bulduğunu yiyecektir.

Komşun aç iken başını yastığa koyma, bir daha uyanamayabilirsin.

     HAYATINDA HİÇ AÇLIKLA TERBİYE EDİLDİN Mİ?

DEVAMINI OKU

Emeğin karşılığı var

EMEĞİN 5 ÖZELLİĞİ

1-Ödülün hakkedilmişidir

2-Ganimet değil, helal kazançtır

3-Emeksiz yemek olmaz

4-Olsa da her öğün olmaz

5-Emeğe saygı duyan kazanır, kazandırır

Uğruna emek verilmemiş her kazanç, kolay harcanasıdır.

Bir amaca yönelik harcanana güç… İnsanın bilinçli olarak giriştiği çalışma süreci. Beden veya zihin ile bir hedefe ulaşmaya yönelik gösterilen gayret.

Bir şeyin yapılmasına, bir eserin ortaya çıkarılmasına sarf edilen çalışma süresi.

Emeğin karşılığı vardır. Boşa harcanmış emek dahi, bunu sarf edene bedensel performans, ruhsal olgunluk kazandırabilir. 

Emek çekilmiş her şey, olduğundan da değerli hale gelir.

İster özenle örülmüş bir duvar, ister özenle davranılmış bir ilişki, emeğin ödülüyle gelir. Bu da mutluluktur.

Yunus Emre, atandığı kadılığı terk ederek Taptuk’un dergahına 15 yıl odun taşıdı. Hepsi düzgün, budanmış idi.

Taptuk sordu; –Yunus, bunların eğrisi yok muydu? Cevap;, en yüce emeğin tanımıydı; –Bu kapıya eğri odun yaraşmaz.

Bu menkıbede dahi emeğin bir rızaya talip olduğu görülür.

Nitekim Yunus;  emeksiz yemeği dörtlükleştirir; “emeksiz zengin olanın / Kitapsız bilgin olanın / Sermayesi din olanın / Rehberi şeytan olmuştur.”

        EMEĞİN HAKKINI VERENLERDEN MİSİN?

DEVAMINI OKU

Duyarlı olana rahat yok

DUYARLILIĞIN 5 KATKISI

1-Hayata dair olanlar üzerine düşünürsün

2-Acı hissediyorsan; canlısın

3-Başkasının acısını hissedebiliyorsan; insansın

4-Konfordan çıkarsın, çürümezsin

5-Gelişir ve yaşadığın toplumu yüceltirsin

Duyarlı olma hali, hassasiyet… Ben ve öteki arasında etkileşim… Ben’in dışındaki evrene karşı alıngaçlarının açık olması…

Farkındalık, hissediyor olma, empati, hemhal olabilme becerisi…

İnsan, onu kuşatan hayat ile daima etkileşim içindedir.

Her uyarı, tehdit veya fırsat olma eğilimi gösterir. Zamanla dışarıdan gelen uyarıları süzme, engelleme, tasnif etme veya yok sayma gibi pratikler geliştirir.

Duyarlılık, çıkarları söz konusu olduğunda aldırmazlığa dönüşüyorsa, burada bir ahlak sorunundan bahsedebiliriz.

Duyarsız, karşısındakinin dertlerine kulak asmayan, onu dinlemeyen, önem vermeyendir.

Böylesi bir insanın varacağı durak; yalnızlık, sevimsizlik olacaktır.

Rahatı bozulandır duyarlı olan… Toplumların tepkisizliği çoğu kez korkak veya duyarsız olmalarından değil, rahat olmalarıdır.

Konfor alanı, duyarlılığı zedeler. Neticede duyarlılık, insanı insan yapan, onu değerli kılan özelliktir.

Eğer acı hissedebiliyorsan, canlısın. Ancak başkasının acısını hissedebiliyorsan; insansın. Hem de duyarlı insan…

         SENİN DIŞINDAKİ DERTLERE UYARLI MISIN?

DEVAMINI OKU

Pusula iğnesine dikkat

İĞNEYE DAİR 5 DERS

1-İğneyi tutmasını bilirsen, batmaz

2-pusulada iğneyi oku, yönünü bul

3-Sözün iğnesi acıtır, uzak tut

4-Arının ağzında bal varken kuyruğunda iğnesi var 5-Akrebin iğnesi kendine dahi ölümdür

Pusulada iğneyi iyi okumazsan, ters yöne gidersin.

İğnenin bir ucu kuzeyi gösterse de zıt ucu güneye bakar…

Bazı insanlar bize pusula iğnesi gibidir. Onu izle, hedefine varırsın.

Bazı insanlar da bize pusula iğnesinin diğer ucu gibidir; nereyi gösterirse aksi istikamet senin yolun olsun.

Kelimenin sivrisi, sözün iğnelisi, duyunca acıtanıdır. Konuşurken iğneler dost. Acıtır. Batan sözün adıdır; iğne… İşitince batar da… K

ulağına zerk ettiği kelimenin içeriğine bakacaksın; bazısı ilaçtır bazısı zehir…

Dosttan gelen iğneye, acıtsa da heves et.

Yüze dost kalbe düşmanın iğnesinden de sakın… Samimiyetsizliği sezebilmelisin.

Arının iğnesi acıtsa da bala dalalet eder. Akrebin iğnesi ise kendisi dâhil ölüme dairdir. İğneleri ayırt etmeyi öğren.

Neticede; hayat iğneye dikkat et der bize… Unutma ki ağzında bal olan arının ardında iğnesi hazır bekler.

Dosttan gelen iğneli her söz acıtır fakat zihninin şifası olabilir.

İğne, eğer ehil elde değilse, kullananına zarar verecektir.

        HİÇ İĞNEYİ KENDİNE BATIRDIĞIN OLDU MU?

DEVAMINI OKU

Haris her şeyi ister

HIRSA KARŞI 5 TEDBİR

1-Hırsı al, gayreti koy

2-Karartma gözünü, kızartma yüzünü

3-Pusulandan sapma

4-Rıza ve had bil

5-Hırsın şifası; kanaattir

Haris; had bilmez, ölçüsü yoktur, vurup alır, durmaz, bitmez, verilince “daha” der…

Demiri pas, insanı hırs öldürür derler. Haddini aşan; zıddına dönendir hırs…

Bir koltukta çok karpuzdur bazen…

Çok kucaklayayım derken tümünü döküp saçmaktır hırs. 

Yoksul; çok şey isteyebilir ama haris; her şeyi ister

Verilince de “daha” der. Zira hırs sahibi (muhteris) doymak bilmeyen canavar olmuştur.

Gayret, azim: amaç gerçekleşince dinen isteklerdir.

Hırs ise durmaz, bitmez, ta ki sahibini bitirene dek…

Azim yapar, hırs yıkar… Azim, talep eder. Hırs, vurup alır.

Hırs, had bilmez. Ölçüsü yoktur. Kantarın topuzu daima kaçar hırs sahibinde… Nimeti alır da külfetten kaçar. Öyle ki külfeti başkasının boynuna yıkar.

Başarısız insanların sığınağı hırs kalesidir.

Sürgit öfke üretir. İstekleri ile arasında duran her şeyi yakıp yıkmak ister… Kendine yaramayan her şey yıkılası, ona kazanç sağlamayan her şey; kahrolasıdır.

İnsandan hırsı al, gayreti koy; mutlu bireye varırsın.

         MUHTERİS OLMANIN BİR FAYDASI VAR MI?

DEVAMINI OKU