Söylenme, söyleş…

MIRILDANIP DURMA

1-Veren olgun, alan uygun olunca,;

2-İletişim sağlanabilir.

3-Söylemiyor, söyleniyorsan;

4-Çatışma doğar, anlaşma olmaz.

5-Korkak söylenir, cesur söyler, söyleşir.

“Ketmetme yegân yegân söyle..”

Söz ola kese savaşı / Söz ola kestire başı

Söz ola ağulu aşı / Yağ ile bal ede bir söz

Yunus Emre böyle sesleniyor yüzyıllar öncesinden.

Dediği şu; sözüne dikkat et

Neden?

Çünkü söz; bizimle öteki arasındaki en etkin iletişim aracıdır.

Çoğu kişi, düşüncesini açık ve seçik söylenmez.

Onun yerine söylenir, durur.

Mırıldanır, kem küm eder, meramını anlatmaz, anlatamaz.

Ya korkudandır bu ya da eleştirilmekten korktuğu için böyle davranır.

Söylenenin kaçırdığı şudur; mesajın her ne ise karşı tarafa gitmemiştir.

Senin söylenmen de hiçbir işe yaramamıştır.

Bu durumda iletişimsizliğin maliyetini sen üstlenirsin.

Oysa söyleyebilsen, karşı taraf mesajını alacak ve sen de düşüncene bir karşılık bulabileceksin.

Etrafınıza bakın; mırıldanıp duran nice insan görürsünüz.

Eleştirinin düşmanlık olarak algılandığı toplumlarda, söylenenler fazla olur.

Misal hükümetten yana dertlisin, bunu  doğrudan söylemek yerine söylenir durursun.

Oysa söyleyebilsen ve karşı taraf da dinleyebilse, söyleşme başlayacak.

Mırıldanan toplumlar çatışma üretir, barış değil…

  SEN SÖYLEYEN MISIN SÖYLENEN Mİ?

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir