HAYAT OYUNU İÇİN 5 SORU
1-Şah adına neleri feda edersin?
2-Kendini eksilterek nereye kadar?
3-Plan ve strateji yeterli midir?
4-Hayatta zar da yok mudur?
5-Şah mısın, piyon musun?
Tüm cevaplar sende…
Satranç oyunu, şahı korumak üzerine döner.
Tahtada beyaz ve siyah taraflar vardır ve her iki taraf da rakibin şahını mat etmek amacındadır.
Şah devrildi mi oyun bitmiştir.
Piyonlar, atlar, vezir, kale…
Yetkinlikleriyle tek amaca yönelmiştir; tehdit altındayken şahı korumak…
İlk feda edilen piyonlardır.
Sonra filler, atlar, kaleler, vezir…
Bir şirketin, bir ülkenin, bir insanın hayatını satranç oyunu üzerinden anlatacak olsam; kendime şu soruyu sorardım; ‘neleri feda edip nelerle yürümeli?’
Satranç federasyonu görevim süresince ve sonrasında da hayatın oyunu olarak satrancı gördüm.
Stratejin olmalı, her hamle düşünülmeli ve pek çok hamle sonrası hesaba katılmalı…
Ancak hayat bana gösterdi ki zar da var.
Sanki tavla, hayata daha uygun düşüyor gibi.
Ama Dede Efendi köçekçesinde mesaj veriyor; ‘cehar attım şeş oynadım / Yine felek yendi beni…’
Satranca dönersek, şahı korumak uğruna neleri feda ettiğimize bakıp şu soruyu sormalıyız kendimize;
ŞAHI KORUMAK KENDİMİZİ FEDA ETMEYE DEĞER Mİ?