Bu hale nasıl geldik?

TOPLUMSAL ÇÖZÜLME

1-Değerler toplumundan ilişkiler toplumuna evirildik.

2-İş ahlakı bozuldu.

3-Toplumsal sorunlar devasa boyutta.

4-Ahlak, etik, hak hukuk zedelendi.

5-Ya düzeleceğiz ya düzeleceğiz.

Son çeyrek yüzyılda, toplumsal çözülmenin geldiği nokta; dikkat çekici… Böyle bir nesil ile ne yapılır?

1-İktidara oy verir, muhalefetten hesap sorar.

2-Düello mertliğinde değil, trolluk pususundadır.

3-Kendine benzemeyenden nefret eder.

4-Farklı olandan ölesiye korkar.

5-Bilgi sahibi değildir, her konuda kanaat serdeder.

6-Merak etmez, birilerine biat ile yetinir.

7-Akıllı değil, kurnazdır. Nimeti alır, külfeti öteler.

8-Özgün olanı değil, taklidi sever.

9-Ödülden ziyade ceza ile çalışır.

10-Sabrı bilmez, panik ve telâş içindedir.

Böylesi bir nesille bir ülkenin zenginleşmesi, büyüme veya kalkınması kolay mıdır? Mümkün müdür?

Önerim şudur ki böylesi insanları;

Altın olsa kesenizde,

Bal olsa kâsenizde,

Para olsa kasanızda tutmayın, uzak durun…

İçinden geçilen ekonomik krizin, enflasyonun bize yüklediği külfetler, siyasetin geldiği çözümsüzlük, tüm bu tutum ve davranışlarımızdan kaynaklanıyor.

HALİMİZİ  GÜZELLEŞTİRELİM Mİ?

DEVAMINI OKU

Kötülere birkaç sözüm var

ŞEYTANIN AVUKATI OLMAK MI

ŞEYTANA AVUKAT KESİLMEK Mİ?

Sosyal medyada ne zaman kötüleri eleştiren şeyler paylaşsam; onları koruyanlar türeyiveriyor.

Kötüyü, yanlışı, çirkini savunanların sayısı

sandığınızdan fazla…

Hayvanın alacası dışında, insanın alacası içindedir derler.

Sosyal medya; insanın içindeki kötülükleri görünür kılıyor.

Korona sürecinde bizler maske takınca bazılarının maskesi düşüyor demiştim. Bu; sosyal medya üzerinden yaptığım paylaşımlarda kendini gösteriyor. Ne zaman iyiliğe örnek paylaşsam altında çapanoğlu arayanlar sıraya giriyor adeta.

Ancak daha da beteri ne zaman kötüye, çirkine, yanlışa dair bir olay veya görsel paylaşsam, onları savunanlar bir anda ortaya çıkıyor. Savunmalara bakıyorum; vicdansızlık kadar akılsızlık örnekleriyle dolu cümleler ve çok kez hakaretler söz konusu oluyor.

Kimi, ‘ben buradayım, beni fark et’ gibi güdülerle, kimi de sırf kendini fenomen yapma gayretiyle tuhaf eleştiriler hatta hakaretler yapıyor.

İsimsiz trolleri anlarım da işi gücü mesleği ortada iken kötüleri savunanları anlamak mümkün değil. Üstelik bunu yaparken, kendilerini gerçeğin peşinde koşan, zehir hafiye  gibi gözünden hiçbir şey kaçmayan tutumları…

Komikten öte düşündürücü olan budur. Güya gerçeği arıyor ama iblisten yana saf tutuyor.

      SÜREKLİ KÖTÜLERİ TUTMAK ZORUNDA MISIN?

DEVAMINI OKU