Yan gelip yatanlar

EYLEMSİZLİK HARACI

1-Yan gelip yatarak kamuda geçinen milyonlar var.

2-Onların yerine her birimiz;

3- günde 2 saat fazladan çalışmak zorundayız.

4-Eylemsizlik belasının ülke faturası ağır.

5-Üstelik bizi değersizleştiriyorlar.

Eylemsizlik, cisimlerin hareket durumlarını koruma eğilimi…

Maddelerin ortak özelliğidir. Newton tarafından ‘hareket yasası’ diye tanımlanır.

Bu yasa, bir cisim üzerine etkileyen dış kuvvetlerin bileşkesi (net kuvvet)  sıfır olduğu zaman cismin hareket durumunun değişmeyeceğini söyler.

Bu yasadan ironiyle söz edişimin sebebi; bazılarının bunu kullanarak nasıl ‘haksız gelir’ elde ettiğine dairdir. 

Hiçbir değer katmadığı halde, eylemsizliğini gelire dönüştüren yapılardan söz ediyorum.

Misal eylemsizlik elektrik faturalarında var.

Taşıma bedeline bakıyorsun, santraldan eve taksi ile mi gelmiş?

Okuma bedeline bakın; fatura başında Yasin mi okumuş?

Değer zincirine değer katmadığı halde sırf kademede duruyor diye (eylemsiz) kazananlar ortalığı kapladı

Ben bunlara değer yaratmayan iş süreçleri diyorum.

Siz kabzımal, aracıtefecitembel memurevde yatıp maaş alanATM aylıkçısıgizli işsiz diyebilirsiniz.

Yetmezmiş gibi biz çalışanları değersizleştirmeleri cabası. Yazık…     

 AYLAK KENELERİ  KİMLER, NEDEN BESLİYOR?

DEVAMINI OKU

Zihin tembelliğine dikkat

Bu görsel boş bir alt niteliğe sahip; dosya adı 2022-06-14_08-24-09-1024x1021.png

AKILLI TELEFONUM BENDEN AKILLI MI?

1-Yapay zeka organik zekanın yerini alıyor.

2-Zihin ise tembellik tehdidinde.

3-Oysa sorun çözme becerisi kaybolmamalı.

4-Konfor, zihni çürüyor.

5-Aklını kullan, korkma bitmez.

Her konfor alanı, kendine has tembellik üretir.

Eskiden 4 işlemi, kağıt kalemle ancak zihinle yapma uğraşını, hesap makinelerine devrettikten bu yana makine olmadan hesap yapamaz duruma geldik.

Çarpım tablosunu bilmeden mezun olanlarımız giderek artıyor.

Bugün üniversite mezunlarının karekök almayı beceremediği görülüyor.

Denilebilir ki cep telefonu varken buna ihtiyaç yoktur.

Söz cepten açılmışken unutulmaması gereken şu; cebimiz bizden daha akıllı mı?

Eğer öyleyse, başımız fena halde belada demektir.

Zira sorun çözme kabiliyetini yitiriyor, zihnimizi tembelleştirip hayat karşında tutunma yetimizi zayıflatıyoruz demek bu…

Özü sakat olan, uzantılara muhtaçtır.

Kabiliyeti yiten ve gelişmeyen, zihnini tembelleştirmekle kalmaz, başkasının çözümlerine muhtaç hale gelir.

Bu da hayatın dizginlerini kendi elimizle başkasına devir anlamı taşır ki bağımsızlığımız artık söz konusu olamaz.

Zihin tembel olursa ne mi olur? Şu olur; biat gelişir.

Biat beyni devre dışı bırakmanın adıdır.

 BEYNİ KULLANMADAN YAŞAYABİLİR MİSİN?

DEVAMINI OKU

Tembeli korumayın

YAN GELİP YATANIN ÇALIŞANA BORCU VAR

1-Bir gerekli çalışan memura karşılık

2-Üç tembel gereksiz memur var

3-Tembelin sığınağı 657 kanunumuz

4-Testiyi kıranla suyu getiren ayrışsın

5-Tembel memur topluma yüktür

Memur denince akan sular durur. Derhal savunmaya geçilir ve neredeyse vekiller kadar dokunulmazdırlar.

İşini eksik ve kötü yapsa da… Hatta yan gelip yatsa da… Bir yere kadar gelip orada takılıp kalmamızı sağlasa da…

Öncelikle devletin nitelikli memura dünden daha fazla ihtiyaç duyduğunu söyleyeyim.

Tablo ortada…  Devletin her türden toplam 3,3 milyon memuru var. Bunlardan 280 bini işçi ve 23 bini geçici personel dışındakilerin tamamı, 657 sayılı kanun ile güvencesi altında.

Öyle bir iş tanımı düşünün ki,  maaş garanti, emeklilik garanti, maaş zammı garanti, işten atılmamak garanti, hafta sonu tatili garanti, 9 günlük idari izin destekli uzun tatil garanti…

Yan gelip yatabilir, yüz kızartıcı suç işlemedikçe kimse kılınıza dokunamaz. Memuru, memur olmayanlardan koruyan yığınca yasa ve düzenleme var.  

Tembel memuru korumayalım. Zira çalışmaz, kenedir.

Çalışınca verdiği zarar da az değildir; bürokrasi üretir. Testiyi kıranla suyu          getireni ayrıştıralım.

TEMBELİ SEVER MİSİNİZ?

DEVAMINI OKU

Tembeli korumayın

YAN GELİP YATANIN ÇALIŞANA BORCU VAR
1 çalışan (ve gerekli) memura karşılık 3 tembel (ve gereksiz) memur söz konusu
Tembelin sığınağı şu 657 sayılı “yarınların” takozunu değiştirmenin zamanı gelmedi mi?

Memur denince akan sular durur. Derhal savunmaya geçilir ve neredeyse vekiller kadar dokunulmazdırlar.

İşini eksik ve kötü yapsa da… Hatta yan gelip yatsa da… Bir yere kadar gelip orada takılıp kalmamızı sağlasa da…

Öncelikle devletin nitelikli memura dünden daha fazla ihtiyaç duyduğunu söyleyeyim. Tablo ortada…  Devletin her türden toplam 3,3 milyon memuru var. Bunlardan 280 bini işçi ve 23 bini geçici personel dışındakilerin tamamı, 657 sayılı kanun ile güvencesi altında.

Öyle bir iş tanımı düşünün ki,  maaş garanti, emeklilik garanti, maaş zammı garanti, işten atılmamak garanti, hafta sonu tatili garanti, 9 günlük idari izin destekli uzun tatil garanti…

Yan gelip yatabilir, yüz kızartıcı suç işlemedikçe kimse kılınıza dokunamaz. Memuru, memur olmayanlardan koruyan yığınca yasa ve düzenleme var.  Tembel memuru korumayalım. Zira çalışmaz, kenedir. Çalışınca verdiği zarar da az değildir; bürokrasi üretir. Testiyi kıranla suyu getireni ayrıştıralım.

TEMBELİ SEVERMİSİNİZ?

DEVAMINI OKU