Topluma en büyük zulüm tedbirsizlik

TEDBİRSİZİN 5 BAHANESİ

1-Başkasını suçlamak

2-Yangında bile poz vermek

3-Alevlerden siyaset çıkarmak

4-Canlıları hiçe saymak

5-Enkaz kaldırmayla göz boyamak

Doğa, ona ihanet edeni cezalandırır.

Riskleri bilmek, görmek; tedbir almamak bir topluma yapılabilecek en büyük zulümdür.

Milyonlarca para harcarsın, muhteşem tesisler kurarsın, Bütün sermayenin yatırsın, tedbirsizliğin kurbanı olur, bir gecede hepsi erir. Paran erir, evin yanar, su altında kalırsın.

Doğal afetlerin merkezi haline gelirisin. Bir ülke aldığı tedbirlerle en büyük tasarrufu yapar. Var olanı koruyabilmek zenginliğin en büyük parçasıdır.

Bir sabah uyandığında paranın değeri pul olmaz, is kokuları içerisinde uyanmazsın.

Tedbirsizlik; kalkanı duvara asarken, etrafta gezinen düşmana dikkat etmemektir.

Tedbiri olmayanların enkazları olur. Tedbir azaldıkça tehditler artar.

Palyatif tedbir; geçici tedbirdir. Biz ne zaman palyatif tedbirleri bırakacağız?

Tedbir al; ciğerlerini korursun, ormanlarından kül yağmaz, ölmezsin.

        FELAKETİN ADI TEDBİRSİZLİK DEĞİL MİDİR?

DEVAMINI OKU

Sen bitti dediğinde

TEDBİR AZALDIKÇA TEHDİT ARTIYOR
Koronadan bıktık fakat #korona henüz bıkmadı.
Oysa çoğumuz bitmiş gibi anında normalleşmiş(!)
Virüs kafada değil bedende bitmeli.
Aşısı bile bulunmadı ki.

Korona tedbirleri kapsamında 10 Nisan’dan beri uygulanan sokağa çıkma kısıtlamalarının olmadığı ilk hafta sonunda İstanbullular, güneşli havada sokaklarda idi. Çoğunun maske kullanmadığı, fiziki mesafe kuralına  uymadığını gördük.

Burada sorun, sen bitti dediğinde Covid19’un bitmeyişidir.

Herkes fazla normalleşmiş görünse de Korona süreci kendi doğal seyrinde devam ediyor. Virüs etkisini azaltmış olsa da pusuya yatmış bekliyor.

Bakan; ‘tedbir azaldıkça tehdit artıyor’ uyarısında fakat dinleyen yok. Bu durum sağlıkçılar için ilave külfetler çıkaracak. Zira takılmayan her maske onlara yeni vaka riski yüklüyor.

Ekonominin açılma süreci de adeta doludizgin… Henüz talep tarafı canlanmamış fakat işletmelere, kapalı kaldıkları ayların acısını, haftalar içinde çıkarmak için adeta yarış halindeler.

Etiketlerini anında değiştirenler, verdiği hizmete zam yapanlar ve henüz az olan müşteriye korona eziyeti yapanlar türedi.

Sen bitti dediğinde bitmiyor oysa. Tedbiri boşlamanın cezası olacak.

      SENİN İÇİN KORONA SÜRECİ SONA ERDİ Mİ?

DEVAMINI OKU

Korona geçiyor mu?

TEDBİRLERİ KALDIRMAK İÇİN HENÜZ ERKEN
Korona kısıtlarından kurtulmak, ilişki sonlandırmak gibi.
Bitmeden gönderdiğin sevgili bir gece yarısı aniden çıkıp gelir ve seni de ayağa dikebilir.
#Korona aşısını bulamadık bile…

Pek çok ülke, salgında tepe noktasının aşıldığı gerekçesiyle ekonomiyi ve sosyal hayatı açmak gerektiğini dillendiriyor.

Türkiye de Bakanlık verilerinden hareketle korona virüsü tepe noktası geçildi tartışmalarına sahne oluyor. Belki de doğrudur; korona geçiyor ve biz de yavaş yavaş tedbirleri kaldırmamız lâzım.

Misal evde unuttuğumuz yaşlıları ve çocukları dışarı salmanın zamanı geldi diyebiliriz. Kuaför, AVM gibi kısıtları kaldırabiliriz. Eve tıkılan ekonomiyi açıp işlerin normale dönmesi sürecine geçebiliriz.

Bu, bana göre son derece riskli bir adım olur. Öncelikle Covid-19 için aşı bulunmadı henüz. Hastalığın tedavisine dair yöntemler hala aranıyor.

İkincisi; giderek iyileşme vakalarının artmasına rağmen, salgının ikinci bir dalga başlatıp başlatmayacağını bilmiyoruz.

Üçüncüsü, fiziki mesafe kuralının kaldırılması halinde salgının ne yönde seyredeceğinden emin olamayız.

Vaktinden önce kısıtları kaldırmak, çok büyük toplumsal maliyet yüklenme riskini barındırıyor olabilir. Aman dikkat!

          SALGININ GERİLEDİĞİNDEN EMİN MİSİNİZ?

DEVAMINI OKU

Korona günleri

ÖNCE TEDBİR SONRA TEVEKKÜL
Korona küresel salgın haline geldi.
Alınacak tedbirler belli.
Panikleme, sakin kal.
Önce tedbirleri dikkate al ve uygula.
Sonra Allah’ı vekil kıl ve dua et.

Dünya, ileride torunlarına anlatacak olağanüstü günlerden geçiyor. Türkiye de öyle… Korona virüsüne karşı salgın önleyici tedbirler, keyfi değil, hayatta kalma zorunluluğu…

TEMİZ KAL; En önemli tedbir, el ve yüzün temizliğidir. Buna riayet edenlerin salgından sakınması ihtimali artıyor.

MESAFE KOY; Tensel temastan kaçın, en yakınınla dahi arana kol mesafesi koy. Tokalaşma yerine derviş selamı ver.

PANİK YOK; Korona’dan daha tehlikeli olan, panik halidir. Ekranda saçmalayan korona uzmanı geçinen şarlatanlara kulak asma, resmi açıklamalar dışındakilere itibar etme.

BİLİNÇLİ OL; Kendini korurken başkasını da sakınmalısın. Unutma ki korona günlerinde en önemli sermaye; bilincindir.

KENDİNİ KARANTİNAYA AL; Eğer sağlığından tereddüt ediyorsan, kendine karantina şartları uygula. Sağlığa erişim sağlarken başkalarının sağlığını riske atmaman gerekiyor.

DUA ET; Bu zor anlar nasılsa geçecek. Duadan eksik kalma.

           SENİN BAŞINA GELMEZ Mİ SANIYORSUN?

DEVAMINI OKU

Şarlatanlara dikkat!

BİREYSEL KARANTİNA ÇAĞI
#Korona’ya karşı her birimize sorumluluk düşüyor.
Kendimiz kadar ötekini de gözetmeliyiz.
Ağız burun temizliğiyle kendimizi
maske ve derviş selamıyla da ötekini koruyabiliriz.

Korona virüsü ülkemize resmen giriş yaptı. Salgının olumsuz etkisinden korunmak için her birimize sorumluluk düşüyor.

Öncelikle  şüyuu vukuundan beter dediğimiz panik havasına meydan vermemeliyiz. Bizden daha önce virüsün yıkımıyla karşılaşmış ülkelerin aldığı tedbirleri taklit edebilir, halk sağlığını korumak için kendi tedbirlerimizi geliştirebiliriz.

En önemlisi, her olayda ekranları kaplayan şarlatanlardan kulaklarımızı gözlerimizi uzak tutmalıyız. Korona, solunum yoluyla geçtiği kadar, paniği, ekrandan bu şarlatan uzman kılıklılar  tarafından yayılır. Sağlık Bakanlığı, tek resmi ve itibar edilmesi gereken mercidir.

Medyaya düşen, böylesi ciddi bir salgın tehlikesine karşı, şarlatan, cahil, ekran budalası, şöhret için korona virüsünü dahi görünürlüğüne alet edenleri ekrandan uzak tutmalarıdır. Durum ciddidir ancak şarlatanlar yüzünden komik hale getirilmemelidir.

İnternet, her türlü bilgiyi barındırır. Ancak itibarı yüksek siteler üzerinden aktarılan tedbirlere itibar edilmelidir.

          NE ARA KORONA UZMANI OLDU BUNLAR?

DEVAMINI OKU