Başarının maliyeti

BAŞARININ 5 DİNAMİĞİ

1-Gayret, kabiliyetten kıdemlidir

2-Her nimet bir külfet gerektirir

3-Başarı tesadüf değildir

4-Çilesi çekilmemiş başarı çabuk söner

5-İnci, sancı ürünüdür

Başarı; maliyeti ödenmişse kutsaldır

Başarmak; Bir işi istenilen biçimde bitirmek, muvaffak olmaktır.

Başarı bir hedefe yol almak ise asla  maliyetsiz olmayacaktır. 

Uykudan çalacak, konfordan çalacak, uğraşları artıracaktır.

Değişim sözcüğünün hamurudur, ilerlemenin adımıdır.

Başarmak bir yolculuktur; yeri gelir yalnız kalır, yeri gelir yalnızlaştırılırsınız.

Ekonomide başarmak refahta sürekliliktir. 

Büyümede zikzaklar çizmemek, işsizin azlığıdır.

Başarılı toplumlar, başarının maliyetinden kaçınmayan bireylerden oluşur.

Oysa kurnaz toplumlar, başarıyı maliyetle ilişkilendirmek yerine, nimeti alıp külfeti ötelemek isteyenlerden oluşur.

Ülkemizde başarılı insanlara bakın; bedel ödemişlerter dökmüşlerçalışmış, gayret göstermiş ve bir maliyeti göğüslemişlerdir.

Oysa nepotizmle, kayırmacılıkla bir mevkilere gelmişler, başarı gösterememiş, o mevkileri çürütmüşlerdir.

Liyakati yücelten toplumlar, başarının maliyetini de tanımlar daima.

Ancak yönetimi kurnazlar ele geçirince başarı sağlanamaz.

  KÜLFETSİZ NİMET PEŞİNDE KOŞAR MISIN?

DEVAMINI OKU

Neden dolandırılıyoruz?

DOLANDIRICIYI UZAK TUTAN 5 TUTUM

1-Bedavaysa uzak dur.

2-Hızlı kazançsa yaklaşma.

3-Hediyeyse sorgula.

4-Borçlandırıyorsa kalsın.

5-Haksız zenginlikse kalsın. Külfetsiz nimet peşinde koşma…

Çok basit; Gayretsiz zenginlik, hak edilmemiş tüketim cazip olduğu için…

En genel anlamıyla, aldatmak amacıyla yapılan tüm eylemlerdir dolandırıcılık…

Bir dolandırıcı, yalan söylergüveni kullanır, kazanç vaat eder.

Bir dolandırılan, bu yalana kanar, sorgulamadan güvenir, kazancı hak edip etmediğini sorgulamaz.

Dolandırıcıyı, hırsız ve hayduttan ayıran taraf şudur; dolandırılan da işin içindedir.

Bedava peynir sadece fare kapanında bulunur.

Ürün bedavaysa aslın ürün sensin.

Güven istismarı olan her yerde dolandırma vardır. Kamu da dolandırır. 

Konut edindireceğim der, milyonları dolandırır.

Zorunlu tasarruf der, milyarları çar çur eder.

Konutdövizborsakripto para

Her nerede çıkar vaat eden enstrüman varsa orada dolandırıcı da olacaktır.

Sahte umutlarla haksız kazanç peşinde koşarsan, dolandırılacağın kesindir.

Zira dolandıranla aynı zihin yapısında buluşmuşsundur.

Bir ülkede milyar dolarlık dolandırıcılık yaşanıyorsa, eksik olan nimet-külfet dengesi, ahlak erozyonudur.

  KÖŞE DÖNME HEVESİNİ SORGULAMAYI DENESEN?

DEVAMINI OKU

Sorumluluğunu öteleme

5 SORUMLULUK BİLİNCİ

1-Haklarının farkındasın

2-Görevinden kaçmazsın

3-Yetkilerinin hakkını verirsin

4-Verdiğin söze sahip çıkarsın

5-Kurnaz değil adil olursun

Toplum sorumluluk öteleyeni affetmez

Sorumluluk; bireyin üstlendiği, yapmak zorunda olduğu, yürütmekle görevli kılınan, gerektiğinde hesap verebilme hali…

Mesuliyet. Mesul olma durumudur.

Sorumluluk, külfettir. Nimeti tanımlı külfettir.

Karşılığında onay para, mevki, aidiyet alırsın.

Çoğu kişi ya yetkisizlikten veya konfor ya da ahlak zaafından ötürü, sorunu; kendi sorumluluk alanının dışına iter.

Çevre için sorumluluklarını yerine getirmez ve “zaten iklim değişikliği” diyerek sorunu kendi dışına atar.

Fakat toplum, sorumluluklarını öteleyenleri, bir şekilde cezalandırır.

Ya yetki ve haklarından mahrum ederek veya toplumdan tecrit ederek…

Neticede sorumluluk; hayata karşı taşıdığımız görevler manzumesi, sözleşmesidir.

Hak talebinde olanın sorumlulukları reddetmesi söz konusu olamaz.

Olursa; toplumsal sözleşmeleri ihlalden sorumlu tutulacaktır. 

Sorumsuzlar er veya geç sorun olacak ve yetkileri budandığı gibi haklarından da mahrum kalacaklardır.

SEN SORUMLULUKLARININ FARKINDA MISIN?

DEVAMINI OKU

Dilemek ve dilenmek

DİLEMEK İLE DİLENMENİN 5 FARKI

1-Dilemek, Allah’tan istemektir.

2-Dilenmek, kuldan talep etmektir.

3-Dilemek; iki avuç açarak olur.

4-Dilenmek; tek elle avuç açarak…

5-Veren el, alan elden üstündür.

Kuldan isteme; verirse minnet, vermezse zillet.

Allah’tan iste; verirse nimet, vermezse hikmet.

Dilemek ile dilenmek aynı kökten gelse de bir ‘n’ harfi, çok şeyi değiştiriyor. 

Kimden dilediğine dikkat etmeli insan.

İki elle dilemek, duadır, Allah’tan istemektir, dilemedir.

Tek elle istemek; kuldan dilemektir, dilenmek, dilenciliktir.

Zira kul verse minnet altına girersin, vermezse zillet olur yani horlanırsın.

İki elle istemek, verilse de verilmese de olumlayabilirsin.  

Duan kabul olur; nimete erişirsin.

Duan kabul olmaz ise bunda bir hikmet var dersin, düşünürsün.

Dilemek, sahip olmaya giden yolun başlangıcıdır.

Bilinir ki dilek tutarken dikkat etmeli… Riski; gerçekleşmesidir.

Bu yüzden denir ki hayırlı olanı dilemeli insan…

İste, verilir. Kendin için olduğu kadar başkası için de iste.

Ancak bu sayede toplumsal barışı sağlar, bencillikhasetkıskançlık gibi hastalıkların da koruyucu hekimliği sağlanmış olacaktır.

Elbette kuldan da istenir de bunu sürgit olursa, konfor oluşturur ve konfor çürütürinsanı dilenci yapar.

   DİLEK TUTARKEN DİKKAT EDİYOR MUSUN?

DEVAMINI OKU

Alın teri kurumadan emeğin hakkını ver…

EMEĞİN 5 ÖZELLİĞİ

1-Nimeti hak ediştir

2-İş başarandır

3-Zaman değirmenidir

4-Bedeni, zihni yorgun bırakır

5-Hakkını almazsa daima sorundur

Emeksiz yemek olmaz. Olsa da her öğün olmaz.

Bu söz, toplumsal barışın korunmasına dair bilgeliği sunar bize.  

Emeğin kaynağı, bilinçli eylemdir.

Bilinç amacı, eylem ise gayreti simgeler. Emek, yorgun bırakır.

Emek, kalori tüketir. Emek, zaman değirmenidir.

Emek; vücudun her azasında olandır. Herhangi bir aza, bedeni hayatta tutma amacının gerektirdiği emeği göstermez ise, sorun çıkar.

Emeği genelde pazularla ilişkilendirsek dahi vücuttaki 2 ortam, kafile başı olur. 1-beyin, 2-kalp

Uykuda tüm diğer organlar düşük yoğunluklu emek moduna geçse dahi bu ikisi sürgit çalışmak zorundadır.

Rüyada dahi beyin yoğun emek harcar.

Kalbin bir saniyelik molasına, kalp krizi deriz.

Neticede emek, ödülün hakkedilmişidir.

Ganimetten farkı, emek oluşturmuştur. Uğruna emek verilmemiş her kazanç, kolay harcanasıdır.

Emeksiz yemek olmaz. Olsa da her öğün olmaz.

Emeğin hakkını anında ver…

        EMEĞİNİN KARŞILIĞINI ALABİLİYOR MUSUN?

DEVAMINI OKU

Haris her şeyi ister

HIRSA KARŞI 5 TEDBİR

1-Hırsı al, gayreti koy

2-Karartma gözünü, kızartma yüzünü

3-Pusulandan sapma

4-Rıza ve had bil

5-Hırsın şifası; kanaattir

Haris; had bilmez, ölçüsü yoktur, vurup alır, durmaz, bitmez, verilince “daha” der…

Demiri pas, insanı hırs öldürür derler. Haddini aşan; zıddına dönendir hırs…

Bir koltukta çok karpuzdur bazen…

Çok kucaklayayım derken tümünü döküp saçmaktır hırs. 

Yoksul; çok şey isteyebilir ama haris; her şeyi ister

Verilince de “daha” der. Zira hırs sahibi (muhteris) doymak bilmeyen canavar olmuştur.

Gayret, azim: amaç gerçekleşince dinen isteklerdir.

Hırs ise durmaz, bitmez, ta ki sahibini bitirene dek…

Azim yapar, hırs yıkar… Azim, talep eder. Hırs, vurup alır.

Hırs, had bilmez. Ölçüsü yoktur. Kantarın topuzu daima kaçar hırs sahibinde… Nimeti alır da külfetten kaçar. Öyle ki külfeti başkasının boynuna yıkar.

Başarısız insanların sığınağı hırs kalesidir.

Sürgit öfke üretir. İstekleri ile arasında duran her şeyi yakıp yıkmak ister… Kendine yaramayan her şey yıkılası, ona kazanç sağlamayan her şey; kahrolasıdır.

İnsandan hırsı al, gayreti koy; mutlu bireye varırsın.

         MUHTERİS OLMANIN BİR FAYDASI VAR MI?

DEVAMINI OKU

Borca sadakat şart

NİMETİ ALIP KÜLFETİ ÖTELEMEK

1-Birine borcunu ödedi diye,

2-Madalya takılmaz.

3-Ancak borcunu ödemeyenin hayatını,

4-Zorlaştırmayınca da kendiliğinden ödemez.

5-Çalışan adalet tam da bu yüzden şart.

Kurnaz toplumların en belirgin özelliklerinden biri, nimetleri kovalarken külfetlerinden sıyrılma gayretidir.

Krizlerde, toplumun kurnaz kesiminin davranışları daha da belirgin hale geliyor. Kriz geldiğinde, kimi iyi durumdadır, kimi değildir.

Borçla yakalananların bazısı vadesi gelmiş 10 bin lirayı ödeyemediğinden diğeri de 10 milyon lirayı denkleştiremediğinden batmıştır. Bu, krizin doğasıdır.

Fakat krizin belki de sebebini oluşturan başka bir tutum vardır. O da krizi bahane edip “nasılsa kimse ödemiyor” deyip, durumu uygun iken kendi borcunu ödememektir.

Her kriz, krizzede kadar ahlaksız krizzade de türetir.

Bu kurnaz ve ahlaksız krizzedeler yüzünden alacağını tahsil edemeyen dürüst işadamları da, firmasını kurtarma ihtimali olmasına rağmen dibe vurup batmıştır.

Yasalar, borçluyu, borcuna sadık kalmaya zorlar. Hele ki alacaklın devlet ise borcundan kaçmanın imkanı yoktur.

Ancak iyi bir hukuk bizi böylesi bir açmazdan çıkarabilir.

         ALACAĞINA ŞAHİN BORCUNA KARGA MISIN?

DEVAMINI OKU

Dilemek ve dilenmek

DİLEMEK İLE DİLENMENİN 5 FARKI

1-Dilemek, Allah’tan istemektir

2-Dilenmek, kuldan talep etmektir.

3-Dilemek; iki avuç açarak olur

4-Dilenmek; tek elle avuç açarak

5-Veren el alan elden üstündür

Kuldan isteme; verirse minnet, vermezse zillet.

Allah’tan iste; verirse nimet, vermezse hikmet.

Dilemek ile dilenmek aynı kökten gelse de bir ‘n’ harfi, çok şeyi değiştiriyor. Kimden dilediğine dikkat etmeli insan.

İki elle dilemek, duadır, Allah’tan istemektir, dilemedir.

Tek elle istemek; kuldan dilemektir, dilenmek, dilenciliktir.

Zira kul verse minnet altına girersin, vermezse zillet olur yani horlanırsın. İki elle istemek, verilse de verilmese de olumlayabilirsin.  Duan kabul olur; nimete erişirsin. Duan kabul olmaz ise bunda bir hikmet var dersin, düşünürsün.

Dilemek, sahip olmaya giden yolun başlangıcıdır. Bilinir ki dilek tutarken dikkat etmeli… Riski; gerçekleşmesidir.

Bu yüzden denir ki hayırlı olanı dilemeli insan… İste, verilir. Kendin için olduğu kadar başkası için de iste.

Ancak bu sayede toplumsal barışı sağlar, bencillik, haset, kıskançlık gibi hastalıkların da koruyucu hekimliği sağlanmış olacaktır.

Elbette kuldan da istenir de bunu sürgit olursa, konfor oluşturur ve konfor çürütür, insanı dilenci yapar. Dikkat!

         DİLEK TUTARKEN DİKKAT EDİYOR MUSUN?

DEVAMINI OKU

Başarının maliyeti

BAŞARININ 5 DİNAMİĞİ

1-Gayret, kabiliyetten kıdemlidir

2-Her nimet bir külfet gerektirir

3-Başarı tesadüf değildir

4-Çilesi çekilmemiş başarı çabuk söner

5-İnci, sancı ürünüdür

Başarı; maliyeti ödenmişse kutsaldır.

Başarmak; Bir işi istenilen biçimde bitirmek, muvaffak olmaktır.

Başarı bir hedefe yol almak ise asla  maliyetsiz olmayacaktır. Uykudan çalacak, konfordan çalacak, uğraşları artıracaktır.

Değişim sözcüğünün hamurudur, ilerlemenin adımıdır.

Başarmak bir yolculuktur; yeri gelir yalnız kalır, yeri gelir yalnızlaştırılırsınız.

Ekonomide başarmak refahta sürekliliktir. Büyümede zikzaklar çizmemek, işsizin azlığıdır.

Başarılı toplumlar, başarının maliyetinden kaçınmayan bireylerden oluşur.

Oysa kurnaz toplumlar, başarıyı maliyetle ilişkilendirmek yerine, nimeti alıp külfeti ötelemek isteyenlerden oluşur.

Ülkemizde başarılı insanlara bakın; bedel ödemişler, ter dökmüşler, çalışmış, gayret göstermiş ve bir maliyeti göğüslemişlerdir.

Oysa nepotizmle, kayırmacılıkla bir mevkilere gelmişler, başarı gösterememiş, o mevkileri çürütmüşlerdir.

Liyakati yücelten toplumlar, başarının maliyetini de tanımlar daima.

Ancak yönetimi kurnazlar ele geçirince başarı sağlanamaz.

M      KÜLFETSİZ NİMET PEŞİNDE KOŞAR MISIN?

DEVAMINI OKU

Kopyala yapıştır kültürü

HAZIRA KONUCULUK FİKRİ TEMBELLİK MODASI

Bize ait olanı keşfetmek yerine

başarılı olanı taklit eğilimindeyiz

Oysa nimeti (orijinal) alıp külfeti (geliştirme) öteleyenin başarısı daim olmayacaktır.

Bozkırın Tezenesi rahmetli Neşet Ertaş; ‘biz çekmediğimiz acının türküsünü yakmadık’ der. Anlatmak istediği, çilesi çekilmeden, içselleştirilmeden kopyala yapıştır olmayacağı.

Başkasının kendi kültürel ve fiziki şartları için geliştirdiği modeller, bize ne kadar uyar? Şüphesiz ilham alma noktasında faydalıdır da bire bir kopyalamak, doğru değildir. Zira kopya, aslına hizmet eder, bize değil…

Tabiat boşluktan, hayat kopyadan nefret eder. Birbirinin tıpatıp aynısı 2 kar tanesi dahi yoktur. Ancak her damla bir diğerinin ilhamı, her insan bir başkasına rol modeldir.

Kopyacılıktan söz ediyoruz. Üretimden yazılıma, yasalardan iş modellerine dek; başkasının başarısını tıpatıp kopyalama saplantısından… Saplantı diyorum zira kopya; üzerine değer koymadan var olanı çoğaltma kurnazlığıdır. Endüstri 4.0 mı moda? Kopyala- yapıştır. Uysun, uymasın.

Çevrecilik şimdilerde moda mı? kopyala yapıştır, senindir.

Aslında değildir, kopyaladığın asla senin olmamıştır. Kendi özgün çözümün şarttır.  KOPYACILARDAN MISINIZ?

DEVAMINI OKU