Aynaya ihtiyacın var

GÖZDÜR EVRENİ GEZER

AMA KENDİNİ GÖREMEZ

1-Sana, dışından bakacak biri lazım

2-Seni yansız ziyansız yansıtacak

3-Büyütmeden küçültmeden, dosdoğru

4-Yüzdeki güzellik aynaya hüner değildir

5 Tıpkı yüzdeki kusurun aynada olmadığı gibi

Her şeyi gösteren aynanın kendini görmemesi onu kırılası yapsa da bizi kendimize bakılası kılar.

Neden her dem bakarsın miratı mücellaya

sen dahi kendi hüsnüne hayran mısın kâfir” der Şair Nedim geçen yüzyıllarda…

Gözdür evreni gezer ama kendini göremez.

Ayna bunun için vardır. Bizi bize yansıtan…

Esrarı, ardındaki sırda saklı… S

evilesiden ziyade kızılası…

Hayran olunası değil…

Aynayı tuttum yüzüme

Kendim göründüm gözüme

Burada kendinle yüzleşmenin cesaret erdeminden söz ederiz de…

Sıkça yaptığımız, aynayı başkasının yüzüne tutmak olur.  O

ysa ayna bize bakan olmalı…

Aynalar bakmayın yüzüme dik dik

İşte yakalandık, kelepçelendik

der Necip Fazıl.

Devamı, geç kalmışlığın ıstırabıdır:

Beni beklemeyin o bir hevesti

Gelemem aynalar yolumu kesti.”

Hayat sözlüğünün önerisi, herkesin aynaya ihtiyaç duyacağıdır.

Bu, makyaj masası da olabilir banyo duvarı da….

AYNADA GÖRDÜĞÜN İLE BARIŞIK MISIN?

DEVAMINI OKU

Aynaya ihtiyacın var

GÖZDÜR EVRENİ GEZER

AMA KENDİNİ GÖREMEZ

1-Sana, dışından bakacak biri lazım

2-Seni yansız ziyansız yansıtacak

3-Büyütmeden küçültmeden, dosdoğru

4-Yüzdeki güzellik aynaya hüner değildir

5 Tıpkı yüzdeki kusurun aynada olmadığı gibi

Her şeyi gösteren aynanın kendini görmemesi onu kırılası yapsa da bizi kendimize bakılası kılar.

Neden her dem bakarsın miratı mücellaya

sen dahi kendi hüsnüne hayran mısın kâfir” der Şair Nedim geçen yüzyıllarda…

Gözdür evreni gezer ama kendini göremez.

Ayna bunun için vardır.

Bizi bize yansıtan…

Esrarı, ardındaki sırda saklı

Sevilesiden ziyade kızılası…

Hayran olunası değil…

Aynayı tuttum yüzüme

Kendim göründüm gözüme

Burada kendinle yüzleşmenin cesaret erdeminden söz ederiz de…

Sıkça yaptığımız, aynayı başkasının yüzüne tutmak olur.

 Oysa ayna bize bakan olmalı…

Aynalar bakmayın yüzüme dik dik

İşte yakalandık, kelepçelendik

der Necip Fazıl.

Devamı, geç kalmışlığın ıstırabıdır:

Beni beklemeyin o bir hevesti

Gelemem aynalar yolumu kesti.”

Hayat sözlüğünün önerisi, herkesin aynaya ihtiyaç duyacağıdır.

Bu, makyaj masası da olabilir banyo duvarı da….

AYNADA GÖRDÜĞÜN İLE BARIŞIK MISIN?

DEVAMINI OKU

Aynaya ihtiyacın var

GÖZDÜR EVRENİ GEZER

AMA KENDİNİ GÖREMEZ

1-Sana, dışından bakacak biri lazım

2-Seni yansız ziyansız yansıtacak

3-Büyütmeden küçültmeden, dosdoğru

4-Yüzdeki güzellik aynaya hüner değildir

5 Tıpkı yüzdeki kusurun aynada olmadığı gibi

Her şeyi gösteren aynanın kendini görmemesi onu kırılası yapsa da bizi kendimize bakılası kılar.

Neden her dem bakarsın miratı mücellaya / sen dahi kendi hüsnüne hayran mısın kâfir” der Şair Nedim geçen yüzyıllarda…

Gözdür evreni gezer ama kendini göremez. Ayna bunun için vardır. Bizi bize yansıtan…

Esrarı, ardındaki sırda saklı… Sevilesiden ziyade kızılası…Ama hayran olunası değil.

Aynayı tuttum yüzüme / Kendim göründüm gözüme… Burada kendisiyle yüzleşmenin cesaret ve erdeminden söz ederiz de…

Sıkça yaptığımız, aynayı başkasının yüzüne tutmak olur. Peki, ne olur? Oysa ayna bize bakan olmalı…

Aynalar bakmayın yüzüme dik dik / İşte yakalandık, kelepçelendik” der Necip Fazıl. Devamını, geç kalmışlığın ıstırabıyla bitirir; “Beni beklemeyin o bir hevesti / Gelemem aynalar yolumu kesti.”

Hayat sözlüğünün önerisi, herkesin aynaya ihtiyaç duyacağıdır. Bu makyaj masası da olabilir banyo duvarı da….

       AYNADA GÖRDÜĞÜN İLE BARIŞIK MISIN?

DEVAMINI OKU

Şimdi doğru zaman

ZAMAN SANDIĞINDAN DA GEÇ

Doğru zaman diye bir şey yoktur.

Çünkü zaman; doğru veya yanlışla ilgilenmez.

Akıp geçerken farkına varmazsan,

senin için yanlış zaman olur.

Zamana bıraktığını sonsuza dek yapamayabilirsin.

Zaman, bir daha yerine konulanamayandır. Akıp geçer…

Ya yaşarsın ya da sonsuza dek ıskalarsın. Tıpkı hayat gibi…

Zaten hayatı temize çekemezsin, çalakalem karalanmaz…

Zaman; verilir, tanınır, çalınır, harcanır, kollanır, kazanılır, öldürülür, alınır, bırakılır, ayrılır. Ama bitince yinelenmez.

Bugünün işini yarına bırakan, aslında sonsuza dek erteler. Çünkü yarın; kendi içeriğiyle gelecektir ve dünden artana fazlaca yer bırakmayacaktır. Şimdi, o işin tam zamanıdır.

Necip Fazıl; ‘zamanın tıktıkları… Güder yaratıkları…’ der.

Ozan Oktay Atas; daha öfkelidir; ‘Ulan zaman! / Kulak ver de iyi dinle / doğduğumdan beri uğraşıyorsun benimle / Yavaşlayacak yerde, çabucak geçtin / Hızlanacak yerde neredeyse durmayı seçtin / Şimdi de yolun sunundaki bu çıkışsız inişte / Bari arkamdan itme! / Gidiyoruz işte…’

Zamana dair şairene tespitleri, Şeyh Galib’e bağlayalım; ‘Gün geçti ferdâyı ko saat bu saat dem bu dem…’

Dün geçti, yarın gelir mi bilinmez. saat bu saat, an bu an.’

       ACABA NELERİ BUGÜNDEN YARINA ERTELEDİN?

DEVAMINI OKU