Önerisiz eleştirme

KUSUR ARIYORSAN BÜTÜN AYNALAR SENİN

1-Gözlerin dünyayı gözler de kendini göremez

2-Bu yüzden aynaya ihtiyaç olur.

3-Eleştiri; aynadır sana.

4-Ama aklında bulunsun;

5-SİLGİN kaleminden önce bitiyorsa HATALI sensin

Eleştiri belki güzel bir şey değildir ama gereklidir. Ağrı ile aynı işi görür. Çünkü ağrı; vücuttaki arızanın habercisidir.

Ben, övgüden ziyade eleştiriye ihtiyaç duyarım. Çünkü her eleştiri, bana tutulan aynadır. Ancak o sayede kusurlarım giderilir, kendimi geliştirme fırsatım doğar, zenginleşirim.

Fakat gereksiz, yerli yersiz eleştirinin fazla hükmü olmaz.

Altın kural şu; eleştiriyorsan en az 1 öneriyle yap bunu.

Önce iğneyi kendine batır sonra çuvaldızı ele batırırsın.

Dinlemeden, anlamadan eleştirme. Öneri sunmuyorsan sus.

YARGI yerine ANLAMA gayretin olsun. Eleştirdiğin şey belki de senin anlayamadığındır. Mevlana Mesnevi DİNLE kelimesiyle başlar. 2 kulakla 2 dinle, 1 ağızla 1 kez eleştir.

DOZUNU kaçırma, USLUBUN yumuşak olsun, kırıcı değil…

Unutma ki basit insanlar kendilerinin anlama yeteneklerinin üstüne çıkan her şeyi eleştirirler. Eleştiri kaldıracak kadar büyük değilsen, övülmeye değmeyecek kadar küçüksündür.

Eleştirmenlerin genelde başarısızlar olduğunu unutmayın.

ÖNERİSİZ ELEŞTİRİN GİZLİ ÖVGÜN OLABİLİR Mİ?

DEVAMINI OKU

Ne çok silgi var!

SİLGİ DİYARINDA KALEM OLMAK
Ortalık, elindeki silgiyle her kaleme koşan kötülerle dolu.
Bir fikir üretmeye gör, anında kötüleyen biri bitiveriyor.
Neden? Çünkü silmek kolay yazmak zor.
Tüketmek kolay üretmek zor.

Renkler ustası Ranga Guru, öğrencisinin yaptığı resmi halk değerlendirsin diye meydana astırır ve tuvalin yanına bir kalem ile not bırakır; ‘lütfen beğenmediğiniz yerlere çarpı işareti koyun.’ Ertesi gün resim; çarpı işaretleriyle dolar.

Yine aynı öğrenciden başka bir resim yapıp aynı meydana asmasını ister. Bu defa tuvalin yanında şu not yazılıdır; ‘lütfen hatalı yerleri düzeltin.’ Netice; kimse düzeltmeye yanaşmamıştır.

Kıssadan hisse şudur; karalamak kolaydır ama yapıcı olmak; bilgi, özen, emek ister. Sosyal medyada pek çok fikir sergileniyor. Çok az insan bu fikirlere katkı sunuyor veya teşekkür ediyor.

Çoğunluk; o fikri karalamak ve önereni aşağılamak yolunu seçiyor. Neden? Çünkü kendi fikir üretmeyenin yaptığı en kolay şey; yapanı karalamak

Ne zaman iyiliğe örnek paylaşsam; altında çapanoğlu arayan birileri türeyiveriyor. Ancak daha da beteri ne zaman kötü örnekleri paylaşsam, aynı kişiler, onları savunuveriyorlar.

Elinde kötülük silgisiyle dolaşana önerim şudur; Yapma!

         SÜREKLİ KÖTÜLERİ TUTMAK ZORUNDA MISIN?

DEVAMINI OKU