Bizler enayi miyiz?

KURALA UYANI ENAYİ YERİNE KOYMA

1-Vergimi zamanımda ödüyorum.

2-Trafik kurallarına uyuyorum.

3-Çevreyi kirletmiyorum.

4-Ancak kamu, bunları yapmayanları;

5-Sürekli “vergi affı” “varlık barışı” diyerek

desteklerse biz enayi miyiz?

Toplumu uygar kılan, hayatın akışını düzenleyen kurallardır.

Ancak bu kurallar, bazılarına imtiyaz oluşturmamalıdır.

Trafikte kural dinlemeyen, çakarlı aracıyla makas atan, şeridinde gideni enayi yerine koyarcasına kural ihlal eden yığınca kural tanımaz var.

Daha geçen yıl, olur olmazlara geçiş üstünlüğü tanıdılar. 

Ambulanstan öncelikliler var.

Başka bir enayilik, vergi barışında

Ekonomik sıkıntıya rağmen vergisini zamanında ödeyen, borcuna sadık olan, kamu ödemelerini aksatmayanları, ‘afsüre uzatma’ gibi etik dışı kararlarla enayi yerine koyuyorsunuz.

Helal, alın teri ile kazanan, kıt kanaat biriktirenler, ‘varlık barışı’ gibi kuralsızlara ödül veren kamu, dürüste ‘enayi’ demiş oluyor.

Engelli otoparkına araç koyan hadsizlere göz yumarsanız, kadına şiddeti iyi halden(!) salıverirseniz, suyu getiren ile testiyi kıranı bir tutarsanız, bu ülkede dürüst insanları enayi yerine koymuş olursunuz.

Bunu neden yapıyorsunuz?

Bizler, vergi veriyor, kurala uyuyor, dürüst davranıyoruz.

BİZİ ENAYİ SAYMAKTAN UTANMIYOR MUSUN?

twitterpinterestlinkedinrssby feather
DEVAMINI OKU

En büyük azınlık: engelliler

SOSYAL MESAFE Mİ SOSYAL DIŞLANMIŞLIK MI?

#Korona ile her birimiz geçici süre seyahat engelli olduk.

#EvdeKal Türkiye derken, zaten sosyal dışlanmışlık yüzünden evde bırakılan engelli yurttaşlarımızın halini daha iyi anladık.

OECD-AB ve Türkiye verilerine göre, dünya nüfusunun yaklaşık %15’i engelli bireylerden oluşuyor. Yani dünyada 1 milyar engelli var. Bu yüzden, dünyadaki “en büyük azınlık” olarak nitelendiriliyorlar. Türkiye’de ise Ulusal Engelli Veri Tabanına göre engelli birey sayısı 1.559.222. (Ancak resmi olmayan verilere göre %13 düzeyinde, 9 milyon civarında.

Bunların %27’si 0-21 yaş, %36’sı 22-49 yaş, %37’siyse 50-64 yaş arasında… Yaşla birlikte engellilik oranı artıyor: OECD ülkelerinde 20-34 yaş arasındaki engelli birey oranı %6. Bu oran 35-49 yaş arasında iki katına çıkıyor.

50-64+ yaş arasında %24’ü buluyor. 4 engelliden ancak 1’i yardım alabiliyor. AB ülkelerinde ilkokuldan sonra okulu bırakan engelli oranı %25. Bu oran İsveç’te %11’ken, Türkiye’de %60. AB’de %29,9’u yoksulluk/sosyal dışlanmışlık riski altında, Türkiye’de bu oran %77,1 gibi rekor düzeyde…

Son olarak; engellilerin %80’i gelişmekte olan ülkelerde… Korona, engellinin halinden anlamamıza yardım eder umarım.

           HER BİRİMİZ ENGELLİ ADAYI DEĞİL MİYİZ?

twitterpinterestlinkedinrssby feather
DEVAMINI OKU

Engelliye engel olmayın

EN BÜYÜK ENGEL BİZİM ZİHNİMİZDE
Dünyada her 14 kişiden bir engelli.
Çalışabilir durumda 2 milyon engellimiz var.
Ancak 113 bini istihdam ediliyor.
Zorunlu engelli kotasına; “cezası neyse öderim, çalıştırmam” diyenimiz dahi var.

Her birimiz, engelli adayı veya doğrudan engelli insanlarız. Dünya nüfusunun %15’i engelli. Bilinen 1 milyar engelli var. Türkiye’de 2 milyon 85 bin erkek, 2 milyon 792 bin kadın engelli mevcut. Çalışabilir durumda olanların sayısı 2 milyon.

Ama 113 bin engelli istihdam ediliyor. Engelli Sesi Gazetesi, Türkiye Sakatlar Federasyonu verilerini aktarmış. Engelliyi çalışma hayatına kazandırma gayretimiz var.

Düzenlenen kurslarda, eğitimlerde, bilgi ve yetenekleri bilinen engelli vatandaşlarımızı; uygun iş pozisyonlarına yönlendiriyorlar. Engelli kontenjanındaki memur sayısı 53 bine yükselebildi. Engelli nüfusun %2.58’i ortopedik, görme engelli oranı %9.7 civarında.

İşgücüne katılım %20 ve bu hala çok yetersiz. Oysa istihdam edilebilir durumdaki engellilerimizin %73’ü pozisyonlarına uygun işlerde pekala istihdam edilebilirler.

Bize gereken, engellimize; zihnimizde engel oluşturmamak. Kendi engelimizi ancak bu şekilde aşarız.  Yakışanı budur.

Korona sürecinde engellinin varlığını unutmamış olmalıyız.

       HER BİRİMİZ ENGELLİ ADAYI DEĞİL MİYİZ?

twitterpinterestlinkedinrssby feather
DEVAMINI OKU

En büyük azınlık: engelliler

SOSYAL MESAFE MI SOSYAL DIŞLANMIŞLIK MI?
#Korona ile her birimiz geçici süre seyahat engelli olduk.
#EvdeKal Türkiye derken, zaten sosyal dışlanmışlık yüzünden evde bırakılan engelli yurttaşlarımızın halini daha iyi anladık.

OECD-AB ve Türkiye verilerine göre, dünya nüfusunun yaklaşık %15’i engelli bireylerden oluşuyor. Yani dünyada 1 milyar engelli var. Bu yüzden, dünyadaki “en büyük azınlık” olarak nitelendiriliyorlar. Türkiye’de ise Ulusal Engelli Veri Tabanına göre engelli birey sayısı 1.559.222. (Ancak resmi olmayan verilere göre %13 düzeyinde, 9 milyon civarında.

Bunların %27’si 0-21 yaş, %36’sı 22-49 yaş, %37’siyse 50-64 yaş arasında… Yaşla birlikte engellilik oranı artıyor: OECD ülkelerinde 20-34 yaş arasındaki engelli birey oranı %6. Bu oran 35-49 yaş arasında iki katına çıkıyor. 50-64+ yaş arasında %24’ü buluyor. 4 engelliden ancak 1’i yardım alabiliyor.

AB ülkelerinde ilkokuldan sonra okulu bırakan engelli oranı %25. Bu oran İsveç’te %11’ken, Türkiye’de %60. AB’de %29,9’u yoksulluk/sosyal dışlanmışlık riski altında, Türkiye’de bu oran %77,1 gibi rekor düzeyde…

Son olarak; engellilerin %80’i gelişmekte olan ülkelerde… Korona, engellinin halinden anlamamıza yardım eder umarım.

           HER BİRİMİZ ENGELLİ ADAYI DEĞİL MİYİZ?

twitterpinterestlinkedinrssby feather
DEVAMINI OKU