Enerjiyi israf etme

ENERJİYİ NASIL TASARRUF EDERİM?

1-Eski anlayış;

2-İki ampulden birini söndürmekti.

3-Yeni anlayış;

4-Kendini karanlıkta bırakmak yerine,

5-Zihnini aydınlatmak; kullanmadığın enerjiyi

harcamamaktır.

Gezegenin kaynaklarını iyi kullanmak, yeni modern fikirdir.

Cari açığın baş sebebi enerjiyi “tasarruf etmek” de öyle…

Hatta bu fikirlere uygun düzenlemeler getirebilirsiniz.

Sonuçta “insanı eğitemiyorsan, malzemeyi eğit” prensibi işe yarayabiliyor.

Bir şartla…

O da insanları bu yeni fikrin gerektirdiği “alışkanlıklara” taşımaktır.

Zor olan budur.

Biliyoruz ki petrolü olmayan Türkiye, enerjide dışa bağımlılığını azaltabilmek için yeni ve alternatif kaynaklar geliştirmek zorunda.

Ancak en az bu kadar hayati olan, mevcudu iyi kullanmaktır.

Buna “enerji verimliliği” diyoruz.

Enerji verimliliği; yeni bir kaynak olarak tanımlanabilir.

Öyle bir kaynak ki cari açığa çare, zenginliğe katkı ve kalkınmaya ivme olabilecek kaynak…

ereken, farkındalık oluşturmak ve insanları bu zihin yapısına ulaştırmaktır.

Eskiden 2 ampulden birini söndürerek tasarruf ederdik.

Şimdi ise kendimizi karanlıkta bırakmak yerine zihnimizi aydınlatarak tasarruf edebiliyoruz.

Buna enerjiyi israf etmemek diyoruz. 

  ENERJİNİN FARKINDA MISIN?

DEVAMINI OKU

Enerjiyi israf etme

ENERJİYİ NASIL TASARRUF EDERİM?

1-Eski anlayış;

2-İki ampulden birini söndürmekti.

3-Yeni anlayış;

4-Kendini karanlıkta bırakmak yerine,

5-Zihnini aydınlatmak; kullanmadığın enerjiyi

harcamamaktır.

Gezegenin kaynaklarını iyi kullanmak, yeni modern fikirdir.

Cari açığın baş sebebi enerjiyi “tasarruf etmek” de öyle…

Hatta bu fikirlere uygun düzenlemeler getirebilirsiniz.

Sonuçta “insanı eğitemiyorsan, malzemeyi eğit” prensibi işe yarayabiliyor.

Bir şartla…

O da insanları bu yeni fikrin gerektirdiği “alışkanlıklara” taşımaktır.

Zor olan budur. Biliyoruz ki petrolü olmayan Türkiye, enerjide dışa bağımlılığını azaltabilmek için yeni ve alternatif kaynaklar geliştirmek zorunda.

Ancak en az bu kadar hayati olan, mevcudu iyi kullanmaktır.

Buna “enerji verimliliği” diyoruz.

Enerji verimliliği; yeni bir kaynak olarak tanımlanabilir.

Öyle bir kaynak ki cari açığa çare, zenginliğe katkı ve kalkınmaya ivme olabilecek kaynak…

Gereken, farkındalık oluşturmak ve insanları bu zihin yapısına ulaştırmaktır.

Eskiden 2 ampulden birini söndürerek tasarruf ederdik.

Şimdi ise kendimizi karanlıkta bırakmak yerine zihnimizi aydınlatarak tasarruf edebiliyoruz.

Buna enerjiyi israf etmemek diyoruz. 

ENERJİNİN FARKINDA MISIN?

DEVAMINI OKU

Evinde üşüyor musun?

GÖĞÜ ISITAMAZSIN

1-Aydınlatma, elektrik faturasının ancak %5’i.

2-Asıl büyük maliyet;

3-Soğutma ve ısıtmadan…

4-Üstelik soğutma, ısıtma maliyetinin 3 katı.

5-Yalıtım sayesinde faturayı %50 azaltmak mümkün.

Soğuklar başladı.

Her ne ile ısınıyorsanız, zamlar yüzünden giderek pahalı hale geliyor.

Evinde kombikalorifer açmak yerine kazakla oturur hale geldik.

Peki, bu durum bizi daha verimli enerji kullandırmaya yönlendiremez mi?

Misal şu anda oturduğunuz odaya bakın ve ısı kaynağınızın sizi mi yoksa gökyüzünü mü ısıttığını düşünün…

Göreceğiniz şudur; yalıtımsız evler sebebiyle göğü ısıtıyorsunuz.

Çünkü evin yalıtımı ya eksik ya hiç hesaba katılmamış.

Yazın da soğuk olacak diye elektrik enerjisini, göğü soğutmak için harcıyor idik.

Oysa kadim binaları hatırlayın. 

Kalın dış duvarlar ve önünde rahatça oturacak cumba pencereler

Mimarisi ve estetik yanı sıra  bu kalınlık, duvar için gerekliydi zira ısıtma soğutma yükleri pahalıydı.

Sonra petrol, doğalgaz, elektrik yaygınlaştı, duvarlar inceldi.

Isıtma ve soğutma araçları her eve girdi.

Ama şimdi faturalar cep yakıyor.

Atalarımız gibi 50 cm duvar örmek zorunda değiliz.

Modern yalıtım malzemeleriyle sorunu 8-12 santimle çözebiliyoruz.

YALITIM YAPMAYI DÜŞÜNMEZ MİSİN?

DEVAMINI OKU

Enerjini verimli kullan

YALITIMLA FATURAN HAFİFLESİN

1-Bina tasarımında yatırım bilinci şart

2-Çatı, dış cephe, pencere, bacaya dek

3-İzolasyon gerekli

4-Yalıtım harcaması bina maliyetinin %3’ü

5-Ancak 2.5 yılda faturayı %50 indiriyor

Enerji verimliliği, kamunun derdi iken bugün her birimizi ilgilendiriyor.

Öyle ki şirketler sosyal sorumluluk projelerinde karbon ayak izi, atmosfere salınan sera gazı, tasarruf edilen elektrik gibi göstergeler koymaya başladı.

Enerji Hanım projesini hatırlıyorum. Bakanlık ev kadınları üzerinden %15 tasarruf hedeflemişti.

Devamında işyerleri fabrikalar gelecekti. Hatta enerji tasarrufunun okullarda öğretilmesi, enerjide sorumluluk bilinci oluşturulması gerekiyor.

Zira tasarrufu yanlış biliyoruz.

Hani enerji tasarrufu her gündeme geldiğinde, iki ampulden birini söndürüyorduk ya meğer toplam enerji faturasının %5′ine denk gelen aydınlanma masrafından kısıyormuşuz.

Üstelik ışık konforumuzu daraltarak.

Oysa bir evin enerji faturasının %80‘ini, ısıtma ve soğutma enerjisi imiş.

Enerji obur binaların asıl büyük derdi; soğutma ve ısıtma giderleri ve bir alanı soğutmak için harcadığımız enerji, ısıtmadan 3 kat fazla!

 Enerji verimliliğinin omurgasına ısı yalıtımı oturuyor.

SEN ENERJİNİ KORUYOR MUSUN?

DEVAMINI OKU

Enerjiyi israf etme

ENERJİYİ NASIL TASARRUF EDERİM?

1-Eski anlayış;

2-İki ampulden birini söndürmekti.

3-Yeni anlayış;

4-Kendini karanlıkta bırakmak yerine,

5-Zihnini aydınlatmak; kullanmadığın enerjiyi harcamamaktır.

Gezegenin kaynaklarını iyi kullanmak, yeni modern fikirdir.

Cari açığın baş sebebi enerjiyi “tasarruf etmek” de öyle…

Hatta bu fikirlere uygun düzenlemeler getirebilirsiniz.

Sonuçta “insanı eğitemiyorsan, malzemeyi eğit” prensibi işe yarayabiliyor. Bir şartla… O da insanları bu yeni fikrin gerektirdiği “alışkanlıklara” taşımaktır. Zor olan budur.

Biliyoruz ki petrolü olmayan Türkiye, enerjide dışa bağımlılığını azaltabilmek için yeni ve alternatif kaynaklar geliştirmek zorunda. Ancak en az bu kadar hayati olan, mevcudu iyi kullanmaktır. Buna “enerji verimliliği” diyoruz.

Enerji verimliliği; yeni bir kaynak olarak tanımlanabilir.

Öyle bir kaynak ki cari açığa çare, zenginliğe katkı ve kalkınmaya ivme olabilecek kaynak… Gereken, farkındalık oluşturmak ve insanları bu zihin yapısına ulaştırmaktır.

Eskiden 2 ampulden birini söndürerek tasarruf ederdik.

Şimdi ise kendimizi karanlıkta bırakmak yerine zihnimizi aydınlatarak tasarruf edebiliyoruz. Buna enerjiyi israf

        etmemek diyoruz. ENERJİNİN FARKINDA MISIN?

DEVAMINI OKU

Enerji bilimsiz olmaz

ENERJİ ÜNİVERSİTESİ

1-Ne zaman enerji gündeme gelse;

2-Ortalık ahkâm kesen hocadan geçilmiyor

3-Ama ortada bir araştırma yok

4-Oysa ihtiyaç; üniversite

5-Ar-Ge yapacak enerji uzmanı bilim insanlarıdır

Enerjide arz güvenliğini çözemediysen, büyüyemiyorsun.

Türkiye su ve kömür dışında fazla kaynağa sahip değil.

Ama güneş ve rüzgar dâhil alternatif kaynaklarımız var.

Petrol ve doğalgaza ödediklerimiz; cari açığın temel yapı taşları… Enerji yoksa, üretimin yanı sıra huzurun da yok.

Hatta bir ülkenin enerji politikasından söz ediyorsak, aslında dış politikasından bahsediyoruz demektir.

Peki, enerji bu kadar önemliyse, buna dair ne yapıyoruz dersiniz?

Enerji diplomasisi, finansmanı, verimliliği, yeni doğalgaz yatakları bulmak tamam da  bilimi de bu işin içine neden dahil etmiyoruz?

Misal bizde her konuda fakülte açma yarışında yüzlerce üniversiteden hiç değilse birini bu işe tahsis etsek, uzmanlaştırsak?

Sonuçta kaya gazı, biyo, nükleer, fosil, kömür vs. dâhil bütün kaynaklar, bilimle buluşunca işe yarıyor.

Türkiye’nin güneş enerjisi alanında mukayeseli üstünlüğe sahip olduğunu bizim profesörlerden değil, ABD eski Başkan yardımcı Al Gore’dan duyabilmiştik.

         BİLİM OLMADAN ENERJİ MÜMKÜN MÜDÜR?

DEVAMINI OKU

Enerjini yitirme

ENERJİNİN 5 ARTISI

1-Hayatın anahtarıdır

2-Değer üretirsin

3-Seni Kolay yıkamazlar

4-Verimli yaşarsın

5-Güç devşirirsin

Enerjini yoğunlaştır, gücünü biriktir ve kazan.

Yeter ki enerji vampirlerinden uzak dur.

Bir toplum enerjisini yitirdiğinde, üretme kabiliyetini, hayata katılma yeteneğini, bakış açısındaki zenginliği, düşünebilme imkânlarını kaybeder.

Kendisine yeni öykü üretemez, var olan sarmallar içinde biteviye döner durur.

Bir insan enerjisini yitirdiğinde bezginlik kulvarına düşer.

Oblomovlaşır, hayata tutunma gayreti azalır, hatta yiter.

Enerji umuttur, yarın talebidir. Geleceğe bakıştır. Enerji iş yapabilme kabiliyetidir. Donanımdır. Enerjisiz insanın ne çevresine ne de kendisine faydası yoktur.

Enerji, ekonomik hayatta alım gücünün yükselmesidir. Sosyal ve kültürel hayatta belirginleşme sonucu doğurur.

Enerjisi yükselen toplum, olmayanı dahi var eder ve onu yaşatır.

Uygarlığa katkı sunar, bireylerini mutlu ve muzaffer eder.

Peki, enerjiyi yitirme derken, neyi kastediyorum? Çok net; gayretini daim kıl, enerjini emenleri çevreden uzaklaştır.

Enerji vampirleri, size gelir, hüznünü kusar ve sizde var olan enerjiyi emer. Size de hayatın hüznü, tortusu kalır.

         ENERJİ VAMPİRLERİNDEN UZAK DURSAN?

DEVAMINI OKU

Evinde üşüyor musun?

GÖĞÜ ISITAMAZSIN

Aydınlatma, elektrik faturasının ancak %5’i tutuyor.

Asıl büyük maliyet; soğutma ve ısıtmadan geliyor.

Üstelik soğutma, ısıtma maliyetinin 3 katı.

Yalıtım sayesinde faturayı %50 azaltmak mümkün.

Soğuklar başladı. Her ne ile ısınıyorsanız, zamlar yüzünden giderek pahalı hale geliyor. Evinde kombi, kalorifer açmak yerine kazakla oturur hale geldik.

Peki, bu durum bizi daha verimli enerji kullandırmaya yönlendiremez mi? Misal şu anda oturduğunuz odaya bakın ve ısı kaynağınızın sizi mi yoksa gökyüzünü mü ısıttığını düşünün…

Göreceğiniz şudur; yalıtımsız evler sebebiyle göğü ısıtıyorsunuz. Çünkü evin yalıtımı ya eksik ya hiç hesaba katılmamış.

Yazın da soğuk olacak diye elektrik enerjisini, göğü soğutmak için harcıyor idik.

Oysa kadim binaları hatırlayın. Kalın dış duvarlar ve önünde rahatça oturacak cumba pencereler

Mimarisi ve estetik yanı sıra  bu kalınlık, duvar için gerekliydi zira ısıtma soğutma yükleri pahalıydı.

Sonra petrol, doğalgaz, elektrik yaygınlaştı, duvarlar inceldi. Isıtma ve soğutma araçları her eve girdi. Ama şimdi faturalar cep yakıyor.

Atalarımız gibi 50 cm duvar örmek zorunda değiliz.

Modern yalıtım malzemeleriyle sorunu 8-12 santimle çözebiliyoruz.

        EVİNE YALITIM YAPMAYI DÜŞÜNMEZ MİSİN?

DEVAMINI OKU

Bilimsiz enerji olmaz

ENERJİ ÜNİVERSİTESİ

Ne zaman enerji gündeme gelse;

ortalık ahkâm kesen hocadan geçilmiyor.

Ama ortada bir araştırma yok.

Oysa ihtiyacımız; üniversite,

Ar-Ge yapacak enerji uzmanı bilim insanlarıdır.

Enerjide arz güvenliğini çözemediysen, büyüyemiyorsun.

Türkiye su ve kömür dışında fazla kaynağa sahip değil.

Ama güneş ve rüzgar dâhil alternatif kaynaklarımız var.

Petrol ve doğalgaza ödediklerimiz; cari açığın temel yapı taşları… Enerji yoksa, üretimin yanı sıra huzurun da yok.

Hatta bir ülkenin enerji politikasından söz ediyorsak, aslında dış politikasından bahsediyoruz demektir.

Peki, enerji bu kadar önemliyse, buna dair ne yapıyoruz dersiniz? Enerji diplomasisi, finansmanı, verimliliği, yeni doğalgaz yatakları bulmak tamam da  bilimi de bu işin içine neden dahil etmiyoruz?

Misal bizde her konuda fakülte açma yarışında yüzlerce üniversiteden hiç değilse birini bu işe tahsis etsek, uzmanlaştırsak?

Sonuçta kaya gazı, biyo, nükleer, fosil, kömür vs. dâhil bütün kaynaklar, bilimle buluşunca işe yarıyor.

Türkiye’nin güneş enerjisi alanında mukayeseli üstünlüğe sahip olduğunu bizim profesörlerden değil, ABD eski Başkan yardımcı Al Gore’dan duyabilmiştik.

         BİLİM OLMADAN ENERJİ MÜMKÜN MÜDÜR?

DEVAMINI OKU

Göğü soğutamazsın

GİZLİ KAYNAĞIMIZ ENERJİ VERİMLİLİĞİ
Aydınlatma, elektrik faturasının %5’i tutuyor.
Asıl maliyet; soğutma ve ısıtmadan geliyor.
Üstelik soğutma, ısıtmanın 3 katı…
Yalıtım sayesinde faturayı %50 azaltmak mümkün.

Yaz aylarında klimaların, kış aylarında ısıtıcıların elektrik faturası can yakar. Buzdolabı ve aydınlatma ise 7/24 ve 52 hafta boyunca enerji harcar.

Hani enerji tasarrufu her gündeme geldiğinde, iki ampulden birini söndürüyorduk ya meğer toplam faturanın %5’ine denk  gelen aydınlatma masrafından kısıyormuşuz. Üstelik ışık konforumuzu daraltarak…

Oysa bir evin enerji faturasının %80’ini, ısıtma ve soğutma enerjisi oluşturuyor. Enerji obur binaların asıl büyük derdi; soğutma ve ısıtma giderleri ve bir alanı soğutmak için harcadığımız enerji, ısıtmandan 3 kat fazla!

Hal böyle olunca enerji verimliliğinin omurgasına ısı yalıtımı oturuyor. Yetmiyor; aynı omurgada verimli teknolojileri kullanmama, binaları, tesisleri enerji verimini gözeterek tasarlamama gafletimiz söz konusu…

Kentsel dönüşüm gündemde… Halen üçüncü sürüm konutlarda oturuyoruz ama kötü yalıtım yüzünden enerji israfımız zıplayıveriyor.

Elektrik faturasını %50 azaltmak elimizde…

         ISI YALITIMI YAPSAK GÖĞÜ ISITMASAK?

DEVAMINI OKU