Borca sadakat şart

NİMETİ ALIP KÜLFETİ ÖTELEMEK

1-Birine borcunu ödedi diye,

2-Madalya takılmaz.

3-Ancak borcunu ödemeyenin hayatını,

4-Zorlaştırmayınca da kendiliğinden ödemez.

5-Çalışan adalet tam da bu yüzden şart.

Kurnaz toplumların en belirgin özelliklerinden biri, nimetleri kovalarken külfetlerinden sıyrılma gayretidir.

Krizlerde, toplumun kurnaz kesiminin davranışları daha da belirgin hale geliyor. Kriz geldiğinde, kimi iyi durumdadırkimi değildir.

Borçla yakalananların bazısı vadesi gelmiş 10 bin lirayı ödeyemediğinden diğeri de 10 milyon lirayı denkleştiremediğinden batmıştır.

Bu, krizin doğasıdır.

Fakat krizin belki de sebebini oluşturan başka bir tutum vardır.

O da krizi bahane edip “nasılsa kimse ödemiyor” deyip, durumu uygun iken kendi borcunu ödememektir.

Her kriz, krizzede kadar ahlaksız krizzade de türetir.

Bu kurnaz ve ahlaksız krizzedeler yüzünden alacağını tahsil edemeyen dürüst işadamları da, firmasını kurtarma ihtimali olmasına rağmen dibe vurup batmıştır.

Yasalar, borçluyu, borcuna sadık kalmaya zorlar.

Hele ki alacaklın devlet ise borcundan kaçmanın imkanı yoktur.

Ancak iyi bir hukuk bizi böylesi bir açmazdan çıkarabilir.

Hukuk zedelenmişse toplum çürüyecektir.

ALACAĞINA ŞAHİN BORCUNA KARGA MISIN?

DEVAMINI OKU

Borç kamburunu büyütme

BORÇLANMANIN 5 ŞARTI

1-İhtiyacın olmayanı alma

2-El parasıyla borçlanma

3-Ödeyemeyeceğine talip olma

4-Borcun maliyetini hesapla

5-Acil durum planı hazırla

Borçlunun ödeme kolaylığı, Alacaklının sabrı olsun.

Kambur; insanda isim bulur, eşyaya yansır eğri, büğrülüğü…

Eşyada dışarıya taşan eğrilik, onun kamburudur.

Yakışabilir.

Zira düzü eğip bükmek, maliyettir de…

Deveye kamburu yük değildir.

Hatta ona kambur değil, hörgüç der.

Hele ki iki tanesini birden taşıyan çift hörgüçlüye, daha çok kıymet biçilir. 

Kamburuonun su deposudur

Ancak kambur aslında derttirsırta binmiş yüktür.

Taşınması çok zor, saklanması imkansız olandır.

Sırtı düz olanı hayatın yükü kadar, zaman değirmeni de kambur yapar. 

Çok çalışır kamburu oluşur, dert altında ezilir, kamburu çıkar.

Kambur kambur üstüne gelir bazen belâlar… 

Gelip de kalan derdin adı kambur olur.

Bir insanın mali kamburu; borcudur.

Ele güne borçlandığıdır.

Bir şirketin kamburu, üzerine binen taşıyacağından  fazla olan finans yüküdür.

Bir ülkenin kamburu, cari açığıdış-iç borcudur.

Borç, yiğidin kamçısı olsa da fazlası yiğidi yaralar hatta öldürebilir.

Şu anda neredeyse herkes, bir diğerine borçlu ve herkesin sırtı borç kamburunda.

Tehlikeli gidişat! 

BU KADAR BORÇLA HANGİ YİĞİT YAŞAYABİLİR?

DEVAMINI OKU

Borç kamburunu büyütme

BORÇLANMANIN 5 ŞARTI

1-İhtiyacın olmayanı alma

2-El parasıyla borçlanma

3-Ödeyemeyeceğine talip olma

4-Borcun maliyetini hesapla

5-Acil durum planı hazırla

Borçlunun ödeme kolaylığı,

Alacaklının sabrı olsun.

Kambur; insanda isim bulur, eşyaya yansır eğri, büğrülüğü…

Eşyada dışarıya taşan eğrilik, onun kamburudur.

Yakışabilir. Zira düzü eğip bükmek, maliyettir de…

Deveye kamburu yük değildir. Hatta ona kambur değil, hörgüç der.

Hele ki iki tanesini birden taşıyan çift hörgüçlüye, daha çok kıymet biçilir. 

Kamburuonun su deposudur

Ancak kambur aslında derttirsırta binmiş yüktür.

Taşınması çok zor, saklanması imkansız olandır.

Sırtı düz olanı hayatın yükü kadar, zaman değirmeni de kambur yapar.

 Çok çalışır kamburu oluşur, dert altında ezilir, kamburu çıkar.

Kambur kambur üstüne gelir bazen belâlar… 

Gelip de kalan derdin adı kambur olur.

Bir insanın mali kamburu; borcudur.

Ele güne borçlandığıdır.

Bir şirketin kamburu, üzerine binen taşıyacağından  fazla olan finans yüküdür.

Bir ülkenin kamburu, cari açığıdış-iç borcudur.

Borç, yiğidin kamçısı olsa da fazlası yiğidi yaralar hatta öldürebilir.

Şu anda neredeyse herkes, bir diğerine borçlu ve herkesin sırtı borç kamburunda… 

BU KADAR BORÇLA HANGİ YİĞİT YAŞAYABİLİR?

DEVAMINI OKU

İş ahlakımız çürürse…

HAYVAN YULARINDAN İNSAN SÖZÜNDEN TUTULUR

1-#enflasyon sözünü tutmamanın bahanesi olmuş.

2-Kriz içimizdeki hırsı azaltacağına;

3-Bazılarımızı daha da beter hale getirmiş.

4-Oysa iş ahlakı çürürse;

5-Ortada #piyasa kalmayacak.

İşimiz zor. İmkanı olduğu halde borcunu ödemeyene dair şikayetler çoğaldı. 

Taahhüdlerini yerine getirmeyenin öyküleri etrafa yayılıyor. 

Kriz şartlarını bahane edip anlaşmaları çiğnemek, verdiği krediyi geri çağırmak veya benzeri ahlak-etik dışı davranışlar, bindiği dalı kesmektir.

İş dünyasındaki ilişkilerin evrensel kabul görmüş değerler üzerinden yürümesini savunan iş ahlakı çökünce çürüme başlıyor.

Bizde pek çok kurum iş etiğini reddetmiyor ama uygulamıyor da…

Oysa mayamızda ahiliklonca gibi kurumlar bir zamanlar iş yapma kültürümüzün DNA’sıydı.

Tuhaf olan iş ahlakının bizi ‘yavaşlattığı’, etik olmayan rakip karşısında ‘rekabet dezavantajı’ oluşturduğunun savunulmasıdır.

Etik ve vicdanı bir tarafa atınca, müşteriyi kandırmak, çalışanı istismar, devleti dolandırma, ortağı batırma; yaygınlaşıyor.

Enflasyon sürecinde gördük ki daha hırslı, etik dışı olabiliyormuşuz.

Oysa bize zamanında ayna tutan virüs, hatalarımızdan kurtulmaya vesile olmalıydı…

DEĞERLERİN ÇÜRÜRSE SEN VAR KALABİLİR MİSİN?

DEVAMINI OKU

Borç kamburunu büyütme

BORÇLANMANIN 5 ŞARTI

1-İhtiyacın olmayanı alma

2-El parasıyla borçlanma

3-Ödeyemeyeceğine talip olma

4-Borcun maliyetini hesapla

5-Acil durum planı hazırla

Borçlunun ödeme kolaylığı, Alacaklının sabrı olsun.

Kambur; insanda isim bulur, eşyaya yansır eğri, büğrülüğü…

Eşyada dışarıya taşan eğrilik, onun kamburudur.

Yakışabilir.

Zira düzü eğip bükmek, maliyettir de…

Deveye kamburu yük değildir.

Hatta ona kambur değil, hörgüç der. Hele ki iki tanesini birden taşıyan çift hörgüçlüye, daha çok kıymet biçilir. 

Kamburuonun su deposudur

Ancak kambur aslında derttirsırta binmiş yüktür.

Taşınması çok zor, saklanması imkansız olandır.

Sırtı düz olanı hayatın yükü kadar, zaman değirmeni de kambur yapar. 

Çok çalışır kamburu oluşur, dert altında ezilir, kamburu çıkar.

Kambur kambur üstüne gelir bazen belâlar… 

Gelip de kalan derdin adı kambur olur.

Bir insanın mali kamburu; borcudur.

Ele güne borçlandığıdır.

Bir şirketin kamburu, üzerine binen taşıyacağından  fazla olan finans yüküdür.

Bir ülkenin kamburu, cari açığıdış-iç borcudur.

Borç, yiğidin kamçısı olsa da fazlası yiğidi yaralar hatta öldürebilir.

Şu anda neredeyse herkes, bir diğerine borçlu ve herkesin sırtı borç kamburunda.

Tehlikeli gidişat!   

 BU KADAR BORÇLA HANGİ YİĞİT YAŞAYABİLİR?

DEVAMINI OKU

Borç, köleliğin başlangıcı

BORCA DAİR 5 SÖZ

1- Borcu az olan, azat olmuştur

2- Borcu olmayan hür insandır

3- Arpacıya borcu olanın ahırı, tez satılacaktır

4- Borca alışan biri, dilenciden farkı kalmayandır

5- Borç; gece gama, gündüz zillete sebep olur

Halkın sesi borç yığınlarının altından duyuluyor: “Evden dışarı adım atamıyorum. Sıkışıp kaldım dört duvar arasına…” Borçlar gelirlerin kat be kat üzerinde yükseliyor. Kredi faizleri tırmanmış. Bankalar faiz dayatma peşinde.

 “Gırtlağıma kadar borçtayım” feryadını bütün ekonominin gürültüsüne rağmen duymamak mümkün değil.

Borç; tembellik ve yoksulluktur ve Victor Hugo’nun ifadesiyle köle olmanın başlangıcıdır.”

Kaygı, inkâr, suçluluk, güvensizlik, belirsiz, huzursuzluk kaynağıdır borç.

Kör sadakatin ürünüdür borç.

Çarpıklığın tırmanışı. Borçtan kurtuluş; ömür boyu boyunduruksa; kır at, yaşama şansı vermiyorsa; inkâr et, yapabiliyorsan; yapılandır.

Mümkünse; borçlanma. Borç yiğidin kamçısıdır sözüne de kanma. Borç öyle bir kamçıdır ki çoğu kez yiğidi de öldürür.

Sokullu, Kanuni’ye gelir; ‘-Efendim, Kırım hanı yine borç istiyor.-Sen ne diyorsun? –Vermeyelim, bizden aldığı borçları geri ödemiyor. –Ver, ver; senden borç alan senden emir de alır.’

        SENCE BORÇ NEDİR, SANA NE HİSSETTİRİR?

DEVAMINI OKU

Borca sadakat şart

NİMETİ ALIP KÜLFETİ ÖTELEMEK

1-Birine borcunu ödedi diye,

2-Madalya takılmaz.

3-Ancak borcunu ödemeyenin hayatını,

4-Zorlaştırmayınca da kendiliğinden ödemez.

5-Çalışan adalet tam da bu yüzden şart.

Kurnaz toplumların en belirgin özelliklerinden biri, nimetleri kovalarken külfetlerinden sıyrılma gayretidir.

Krizlerde, toplumun kurnaz kesiminin davranışları daha da belirgin hale geliyor. Kriz geldiğinde, kimi iyi durumdadır, kimi değildir.

Borçla yakalananların bazısı vadesi gelmiş 10 bin lirayı ödeyemediğinden diğeri de 10 milyon lirayı denkleştiremediğinden batmıştır. Bu, krizin doğasıdır.

Fakat krizin belki de sebebini oluşturan başka bir tutum vardır. O da krizi bahane edip “nasılsa kimse ödemiyor” deyip, durumu uygun iken kendi borcunu ödememektir.

Her kriz, krizzede kadar ahlaksız krizzade de türetir.

Bu kurnaz ve ahlaksız krizzedeler yüzünden alacağını tahsil edemeyen dürüst işadamları da, firmasını kurtarma ihtimali olmasına rağmen dibe vurup batmıştır.

Yasalar, borçluyu, borcuna sadık kalmaya zorlar. Hele ki alacaklın devlet ise borcundan kaçmanın imkanı yoktur.

Ancak iyi bir hukuk bizi böylesi bir açmazdan çıkarabilir.

         ALACAĞINA ŞAHİN BORCUNA KARGA MISIN?

DEVAMINI OKU

Borç kamburunu büyütme

BORÇLANMANIN 5 ŞARTI

1-İhtiyacın olmayanı alma

2-El parasıyla borçlanma

3-Ödeyemeyeceğine talip olma

4-Borcun maliyetini hesapla

5-Acil durum planı hazırla

Borçlunun ödeme kolaylığı,

Alacaklının sabrı olsun.

Kambur; insanda isim bulur, eşyaya yansır eğri, büğrülüğü… Eşyada dışarıya taşan eğrilik, onun kamburudur. Yakışabilir. Zira düzü eğip bükmek, maliyettir de…

Deveye kamburu yük değildir. Hatta ona kambur değil, hörgüç der. Hele ki iki tanesini birden taşıyan çift hörgüçlüye, daha çok kıymet biçilir. Kamburu, onun su deposudur

Ancak kambur aslında derttir, sırta binmiş yüktür. Taşınması çok zor, saklanması imkansız olandır. Sırtı düz olanı hayatın yükü kadar, zaman değirmeni de kambur yapar. Çok çalışır kamburu oluşur, dert altında ezilir, kamburu çıkar.

Kambur kambur üstüne gelir bazen belâlar… Gelip de kalan derdin adı kambur olur.

Bir insanın mali kamburu; borcudur. Ele güne borçlandığıdır. Bir şirketin kamburu, üzerine binen taşıyacağından  fazla olan finans yüküdür.

Bir ülkenin kamburu, cari açığı, dış-iç borcudur. Borç, yiğidin kamçısı olsa da fazlası yiğidi yaralar hatta öldürebilir.

Şu anda neredeyse herkes, bir diğerine borçlu ve herkesin sırtı borç kamburunda. Tehlikeli gidişat!

       BU KADAR BORÇLA HANGİ YİĞİT YAŞAYABİLİR?

DEVAMINI OKU

Borca sadakat azalıyor

ALACAĞINA ŞAHİN BORCUNA KARGA
Piyasalar Korona etkisinde.
Herkes zaten burnundan soluyor.
Ödeme imkanı olduğu halde borcuna sadık olmayanlar yüzünden kriz, derinleşiyor.
Yasa var ama çare iş etiğinde…

Tehlikeli bir gelişmeye dikkat çekmek istiyorum; Borçlular sayısı arttıkça borca sadakat düşüyor. Ekonomik krizlerden dolayı sıkıntıya düşenleri anlamak mümkün ancak ödeyecek durumu varken, ‘nasılsa başkası da ödemiyor’ diye süreci uzatanlar var.

Zaten piyasa korona sürecinde toparlanma gayretinde iken alacak peşinde koşmak, en fazla zaman alan uğraş haline geldi. Borca sadakatsizlik, kurnaz toplumların en belirgin özelliklerinden biri…

Nimet kovalarken külfetten sıyrılma gayreti içine girer kurnaz bireyler. Ancak bunların topluma yüklediği külfet; krizin ömrünü hayli uzatmasıdır.

Yasalar vardır fakat borca sadakatsizlik tutumu, baş edilesi değildir. Krizler; krizzede kadar ahlaksız krizzade türetir.

Bu kurnaz ve ahlaksız krizzadeler yüzünden alacağı vaktinde tahsil edemeyen dürüst işadamları da firmasını kurtarma şansını kaybediyor dibe vuruyor, batabiliyor.

Oysa iş ahlakı borca sadakati gerektirir. Yasa bunu emreder. Alacaklın devlet ise kaçamazsın ama başkasını kolay dolandırabilirsin.

  İŞ AHLAKI ÇÖKERSE SEN SIYRIRABİLECEK MİSİN?

DEVAMINI OKU

Akıl, telefonda mı yoksa üretimde mi?

KLAVYE Mİ MOUSE MU?
Soru: “en fazla mouse’u mu yoksa klavyeyi mi kullanıyorsun?”
Cevapların genel dağılımı ilginç; %80 mouse, %20 klavye.
Klavye; genelde ÜRETİMİ, mouse ise TÜKETİMİ temsil ediyor.

Söz konusu tüketim olunca ulusça yeteneğimiz inanılmaz…

Yeni icadı üzerinden hafta geçmeden benimser, kullanır, bedeli ne ise öderiz. Tüketimin bizlere sunduğu konfora gösterdiğimiz uyumu, üretim sürecinde başaramayınca aradaki farka; cari açık diyoruz.

Cari açık (akıl açığı okunur) iktisadi bir tanım olsa da kazandığından fazlasını harcamanın ifadesinden başka bir şey değil.  Misal Henüz kazanmadığın parayla gidip akıllı telefonu alırsan ne olur?

Olacağı şu… Yılda 12,2 milyon cep telefonuna 2,2 milyar $ öder, cari açığı beslersin… Kazandığından fazlasını harcar isen bunu nasıl finanse edersin? Borç alarak tabii ki…

Peki, sana borç verenler vade sonunda tahsilâta gelince neden sorun olur? Çünkü üretmemiş tüketmişsindir. Üretmediğin teknoloji, eninde sonunda sırtına, aklına yük olacaktır.

      TEKNOLOJİYİ ÜRETİMDE KULLANABİLİR MİSİN?

DEVAMINI OKU