İnekler sağılmıyor
SEN AĞA BEN AĞA… İNEĞİ KİM SAĞA?
Yaylaya Yeşil Yol yaptık, beton arttı…
Oysa amacımız; turist gelsin üretim artsın idi.
Yaylaya süt götürülür mü? Götürüyoruz artık.
Meralar; inekleri değil, betonu otlatıyor.
15 yıldır yazın en az 1 ayımı yaylalarda geçiririm. İnternet sayesinde burada çalışırken dağ bayır dolaşır, tabiattaki değişimi, sosyo-kültürel farklılaşmayı gözlemlerim.
Son 10 yıldan bu yana gördüğümü şudur; hayvan sayısı azalmış beton sayısı çoğalmış. Beton da bize süt vermiyor. Bunun için inek gerek, koyun keçi gerek…
Artık İnek sağılmıyor, daha doğrusu onları sağıyoruz da sayıları azalıyor. Merayı, yemi bahane edip süte hasret ulus haline geliyoruz. Tarım sanki utanılacak bir şeymiş gibi; ‘efendim zengin olmak için bilişimde teknolojide üretici olmak bize yeter’ gibi tuhaf fantezilere saplanıyoruz.
Oysa Korona, gıdanın ne denli hayati olduğunu bir kez daha gösterdi bize. Ülkede güçlü sanayi mutlaka olmalı fakat yalnızca makineler ile çocuklarımıza sofra donatamayız. Silahla vatanı koruruz ama içecek suya da ihtiyaç var.
Sorum şu; Biz tarımdan uzaklaşmalı mıyız? Yaylamıza şehirden süt götürülür mü?
İnek sağamıyorsak bizi inek gibi sağan yabancılar çıkar.
BİZ ÜRETMEZSEK BESİN NEREDEN GELECEK?
DEVAMINI OKU