Olmayan başarıyı plaketle ödüllendir

PLAKET SEKTÖRÜ TAM GAZ
Ortada ödül hak edecek başarı yok ama birbirimize plaket verip duruyoruz.
Plaket; itibar açlığımızı belki giderebilir fakat değer üretmez. İsraf kalemidir.

Büyüme hızı gerilediği yıllarda plaket sektörü patlar.

Bir bakıma “olmayan başarıya ödül” diyebilirsiniz buna…

Bir tür ritüeli vardır. Plaket veren ve alan yan yana durur, Sağ eller tokalaşırken sol eller üzerinden; plaket ötekine devredilir. Fotoğrafçı deklanşöre dokunurken orada hazır bulunanlar ellerini çırpmak suretiyle alkış sesi çıkarır.

Peki bu ritüel, hangi inancın ibadetidir veya ne gibi değer üretir? Cevap vereyim; itibar açlığı çekenlere iyi gelse de hemen hemen hiçbir değer üretmez, aksine inancımız bağlamında israftır ve haramdır. İtibar açlığımızın, plaketi üretenlere ciro ve iş ürettiği doğrudur. Değer üretmeyen bu kötü alışkanlık, başarı kavramını da ayağa düşürüyor.

Geçtiğimiz yıllarda tasarruf tedbirleri kapsamında kamuda plaket verilmeyeceği karara bağlanmıştı. Ama yürümedi. Şimdi makam odaları, olmayan başarının ödülleriyle dolu…

           GELMİŞKEN; BİR PLAKET ALMAZ MIYDINIZ?

DEVAMINI OKU

El bebek gül bebek Büyüyünce sol bebek

ÇOCUKLARI SORUMLULUKLA ÖDÜLLENDİRİN
Ayağına taş değmesine dahi izin vermiyor, adeta bir fanus içinde yetiştiriyoruz onları…
Bu yüzden açlık, yokluk, utanç gibi duygularla baş etmeyi öğrenemiyorlar.

Biz çocukları ailenin refahına ortak ediyoruz, hayatına değil. ‘Aman zorluk yaşamasın.’ Oysa insanı insan yapan; utanma, üzüntü, başarısızlık, kızgınlık, hayal kırıklığı

Acar Baltaş; ‘utanma, suçluluk duygusu olmasa nasıl bir insan olacağını düşünebiliyor musunuz?’ diye sorar. Çocukların olumsuz duygu yaşaması, zorlanması gerekir. Küçüklükten beri bir işi yapmak onun işi olmalı. Ödül almak için yapmamalı, o ailenin bir parçası olarak sorumluluklara katılmalı.

14’ünden itibaren yaz aylarında çalışmalılar ki paranın kıymetini anlasın, bir yetişkin dilini öğrensinler. Sorumluluk alsın, kararlarının sonuçlarıyla karşılaşsınlar. İnsan ilişkilerinde sınırın nereden geçtiğini görsünler. Okula yetişme sorumlulukları dahi yok, servis bile kapıdan alıyor.

El bebek gül bebek yetiştirilen çocuklar, hayata atıldığında hazır olmadığı gerçekler karşısında soluveriyor.          ÇOCUĞUNUZ EN SON NE ZAMAN AÇ KALDI?

DEVAMINI OKU

Ben başlamazsam, ancak durdurulabilirim

TUTUNAMAYANLAR yazarı Oğuz Atay, böyle der… Nitekim başlamadığı için tutunamadı da…

Vecihi Hürkuş ve Nuri Demirağ; uçağa başlatılmadı.

KARAKURT lokomotifimizin 22 mühendisi başlatılmadı.

KİLLİGİL Paşa, Şakir ZÜMRE; silaha başlatılmadı.

Devrim otomobili ilk yerlimiz idi, başlatılmadı.

ANADOL’a başlamıştık, sevildi ama sürdürülmedi.

BANDIRMA FEZA KULÜBÜ rokete başlatılmadı.

Lagari, Hezarfen ve diğer vizyoner insanlarımız…

NİHAYET savunma sanayiinde başlayabildik; Uçak, gemi, tank, helikopter, SİHA, SİDA, roket, denizaltı ve diğerleri…

Sırada şimdi UZAY var. Kendi S-400’ümüz, kendi F35’imizvar.

Biran önce başlamazsak tutunamayabiliriz.

DEVAMINI OKU