Bir hezarfen göçtü

BİLGİ HER YERDE BİZE BİLGE GEREK

1-İnsan hayatında bilgeler olmalı.

2-Onlar ufuk açar, yol gösterir.

3-Olağanüstü gayretin sahibidirler.

4-Söylemle yetinmez eylemle var olurlar.

5-Ersin Arıoğlu benim bilge dostumdu.

Hezarfen; ‘bin yetkinlik sahibi’ demek.

Tarihe bakın, ziyadesiyle örneğini görürsünüz.

Kendi hayatınıza bakın; nadir de olsa vardır etrafınızda, eğer farkını fark edebilirseniz

Benim hayatımdan hezarfen diyebildiğim birkaç yüce insan geçti.

Bunlardan biri, dün defnettiğimiz Dr. Ersin Arıoğlu idi. Rahmetle…

BİLİM; İnşaat dalında doktorası, İTÜ’de hocalığı ve mühendislik alanından sayısız araştırma, inceleme…

FELSEFE; Hayatı anlamlandıran her alanda tefekkür, nitelikli tartışma ve sohbetleriyle etkili bir bilge…

SİYASET; Bir dönem milletvekilliği ve bu sürede onlarca araştırma, önerge, teklif, hazırlama, sunma.

GİRİŞİMCİLİK; İş dünyasına çok değerli bir şirket olan Yapı Merkezi’ni kurdu, yönetti, kazandırdı.

MÜESSİR; Eser sahibi demektir. Devasa projelerin insanı. Avrasya Tüneli, finiküler en sık kullandıklarım.

DİPLOMASİ;  Uluslararası Kriz Grubu yöneticiliği, fahri konsolosluk, yığınca madalya, nişan, berat…

VİZYONER; Bilim Merkezleri kurduk ağabeyimle.

EĞİTİMCİ; Kendinden sonraki nesli eğitip onların sağlam temellerde yürümesini sağlamak… Minnetle…

SİZİN DE ERSİN BEY’İNİZ OLDU MU?

DEVAMINI OKU

Başkasıyla kıyası bırak kendi vizyonuna yürü…

KIYAS KULLANMA KILAVUZU

1-Kendini dününle kıyasla, el ile değil

2-Kıstasına dikkat et, ona dönüşürsün

3-Vizyonu olan, kıyasa gerek duymaz

4-İyi doğru güzel; kime göre?

5-İkinciyi geçmen yetmez, birinciyi geç

Hakk’ı biz bulduk deyu zannetmesin ashâb-ı kâl / Cûylar çün erdiler deryâya hâmûş oldular.” diyor Hayali; ‘yaradanı bulma yolunda bilim ehli diye geçinenler kendilerini bizimle kıyaslamasınlar…

Coşkulu nehirler, denize ulaşınca suskunlaşırlar.”

Kıyas, en az iki elemana ihtiyaç duyar: 1-kıyaslanan, 2-kıstas…

Kıstas, kıyaslarken esas alınan değerdir.

Ancak “oldum” diyenler, kıyası bırakır.

Kıyas, coşkulu akan nehrin tavrıdır.

Başını taştan taşa vurur, engellerle gücünü kıyaslar.

Kaynağından nihai hedefine ulaşınca, denizle buluşur, sesi kesilir.

Çünkü kıyaslanacağı ne bir dağ ne bir dere, taş, kaya veya toprak kalmamıştır.

Kendini sürekli başkasıyla kıyaslayan, kıstasına imrenendir ve asla kendini kıyasladığını aşamayacaktır.

Onu geçse bile…

Zira kendini ikinci gibi pozisyonlamıştır ve ikinciyi geçen, yeni ikinci olur, birinci değil.

Birinciyi geçmek, kıyastan ziyade kendi vizyonunun, kendi rüyanın peşinden gitmek olacaktır.

Vizyonuna bak!

 KENDİNİ DÜNÜNLE  KIYASLAMAYI DÜŞÜNSEN?

DEVAMINI OKU

Patron nitelikli mi?

NE İŞ OLSA YAPARIMCI PATRONLAR

1-“Ne iş olsa yaparımcı eleman” ile

2-“Ne iş olsa girişirim” diyen;

3-Patronlar arasında sıkıştık.

4-Nitelik sadece iş gücünde mi aranmalı?

5-Patronların nitelik sorunu yok mudur?

Eskimeye yüz tutan bir ezberimiz var; nitelikli işgücü ihtiyacı

Sanki bu nitelik sadece çalışanda eksikmiş gibi davranıyor, girişimcinin niteliğini sorgulamıyoruz.

Katma değeri düşük işler kuran girişimci, katma değeri düşük çalışandan şikayet hakkı yoktur.

Değer üretmeyen iş süreçlerinde nitelikli işgücü çalıştırmak ne derece anlamlı?

Ara eleman aranan eleman sloganı, özünde doğru olmakla birlikte niteliksiz patronların elinde bu ara elemanlar, arada derede kalıyor.

Ne iş gelişiyor ne de işçi niteliği…

Sen patron olarak kendini geliştirmez isen kullandığın işgücünde nitelik artışı olur mu?

Ara eleman yetiştirmek için yoğun gayret başladı şükür.

Milli Eğitim Bakanlığı ile sanayi ticaret odaları elbirliği yapıyor, meslek liseleri gibi çözümleri yaygınlaştırıp aranan eleman dediğimiz kabiliyet havuzunu genişletmeye çalışıyorlar.

Ancak bu yetmez. Bize nitelikli girişimci gerekiyor.

Ne iş olsa yaparımcı eleman kadar ne iş olsa girişirim patronların varlığın da bir sorun.

 NİTELİK ARAYAN PATRON; PEKİ SEN NİTELİKLİ MİSİN?

DEVAMINI OKU

Hayat cesura güler

DENEYİMİN 5 YARARI

1-Yetkinliklerin gelişir

2-Hayatta kalma repertuvarın genişler

3-Gelen fırsatları karşılarsın

4-Gelen tehditleri göğüslersin

5-Cesura herkes yol açar

Hayat cesura güler, korkak tavşana değil

Benim hayatım, deneyimlerimin kayıtlarından ibarettir.

Deneyim ise cesaret gerektirir.

Hayatımdan deneyimleri alınca, Benjamin Button gibi bebekliğime dönerim.

Deneyim hızı, farkındalık derecesinden gelir.

Farkındalık düşük ise etrafımızda akıp giden hayattan devşireceklerimiz azaltır.

Olayları kavrama zekamız, deneyimin maliyetini azaltır.

Zaman, dünün deneyimlerini, bugünün koşullarında yarına aktaran olaylar getirir bize…

Kimimiz bunu önceden tahmin eder, ona göre hazırlık yaparız.

Kimimiz, dalga üzerimizden geçince, hasar tespiti ardından deneyimlenmiş bilgiye ulaşırız.

Gelecek; tıpkı dalgalı bir denizde yol alan tekne içinde üzerimize doğru gelir.

Eğer onu kafadan karşılar isek, dalganın üzerine çıkar, onu aşarız.  

Ancak bordadan alırsak, alabora olur, başkalarının deneyimine ilham oluruz. 

Ekonomi; piyasa dinamiklerini deneyimler. 

Gazete, tirajı deneyimler, şirket; satışları, lider; itibarı, CEO ise yılsonu faaliyet raporunu…

Hayat, cesurca deneyimleyene güler…     

HAYATI DENEYİMLEME CESARETİN VAR MI?

DEVAMINI OKU

Emeksiz yemek tuzağı

MAL HIRSININ 5 FELÂKETİ

1-Bozulan nimet-külfet dengesi

2-Aniden zengin olma isteği

3-Ahlaki değerlerde çözülme

4-Kolay para şehveti

5-Helâl kazançtan uzaklaşma

Borsa; sabırsızların sabırlılara para aktardığı yerdir.

Büyük kazanç; emeksiz, çaba harcanmadan sıçrama yaşamak, hayali bir gerçekliğin içerisinde var olma hırsıdır.

Bu hırs; vurguncular, hırsızlar, talancıların malzemesi haline gelinmesine neden olur.

Ekonomik döngülerin yara aldığı dönemlerde; birdenbire ve büyük kazanç fırsatları; tefeciler, dolandırıcılar, tosuncuklar için gelir kapısıdır.

Zira hiç sahip olunamayacak bir geleceğin hayalini satarlar.

Oysa bedava peynir sadece fare kapanında bulunur.

Uzanılan her bedava, yüksek, vaat edilen zenginliktutsaklığa başka bir adımdır.

Kripto parada bir günlük zenginlik, borsalarda bir masa iki sandalye şirketlerle bir haftalık zenginlik, tosuncuklarla bir aylık zenginlik; yılın sonunda yaşam enerjinizi de alıp götürebilir.

Emeksiz yemek, akıllı insan için tuzaktır.

Yüksek kazanç, yüksek risk ile gelir.

Risk kavramını iyi okumayan, yöneteceği boyutun çok üzerinde riski üstlenir.

Risk gerçekleştiğinde ise kadere kızar, devletin veya bir başkasının onu kurtarmasını diler.

Emeksiz kazancın en büyük ruh kirleticiliği, zaten öfke üretmesidir.

     BİR GECEDE ZENGİN OLMAK MÜMKÜN MÜ?

DEVAMINI OKU

Başarabiliyormuşuz

GÖLGE ETME BAŞKA İHSAN İSTEMEM

1-Bu söz; Büyük İskender’in ziyaret ettiği;

2-Fıçının içinde yaşayan Dijojen’e ait.

3-Elinde fenerle dolaşıp,

4-‘Adam arıyorum’ diyen bilgeden mesaj var;

5-Farklı olanınızı engellemeyin, yeter…

Yıllardır AR-GE’ye milyarlarca dolar para akıtan bizlerin, arzulanan başarıya neden ulaşamadığımızı sorguladım.

Yasa sorunu vardı, çözdük, kaynak sorunu vardı, hallettik, teşvik eksikti verdik.

Peki, neden AR’aştırdığımız kadar GE’liştiremiyoruz?

Kaçımız bu açmazın farkında bilmiyorum ancak emin olduğum şudur ki idrak gecikmesi var bizde…

Farklı olandan KORKU,

bize benzemeyenden NEFRET,

rakiple düello yerine PUSU,

akıl yerine KURNAZLIK,

sabır yerine TELÂŞ,

merak yerine BİAT,

bilgi yerine KANAAT,

özgün yerine TAKLİT,

Ödül yerine CEZA.

İnovasyon, “eski köye yeni adet” getirmek ise, “yeni” alternatifleri üretmeye izin verilmesi gerekmez mi?

Bizler eğer idrak gecikmesi sorununu aşabilirsek, ihtiyaçları daha erken fark edecek, bunun doğal neticesinde gereken icatları  daha sık çıkarabiliriz.

100 gencimizin 1.8 milyar $’lık unicornu ile başarabildiğimizi gösterdik.

Şimdi bize düşen; daha niceleri başarı yolunda koşarken, gençlerimizin önünü kesmemektir.

  FARKLI DÜŞÜNEN GENÇLERDEN BU KORKULARINIZ NİYE?

DEVAMINI OKU

Hareket etmeyen zincirlerini fark edemez

HAREKETİN 5 GETİRİSİ

1-Söylem yetmez eylem gerekir

2-Hareket eden yol alır

3-Ömrü hareket değerli kılar

4-Enerjisi yürekten gelir

5-Rotasını zihin çizer

Hiçbir hareket, evrende etki bırakmadan sönümlenmeyecektir

Düşünmek iyidir de ödül, harekete verilir. 

Fil düşünene kadar tazı dağı aşar.

Bizler harekete geçtiğimiz için şimdi buradayız.

Duran hiçbir şey, hayatiyetini koruyamaz. 

Hareketin ölümü, eylemsizliktir.

İlginç olan, eylemsizlik yasasının dahi tanımını hareketten almasıdır.

Bir cisme dışarıdan müdahale edilmedikçe hareketini sonsuza dek koruyacaktır.

Sonsuza uzanan koridorun da başlangıcında ilk adımın hareketi vardır.

Kişinin sözüne değil de hareketine bak der eskiler…

Haklıdırlar da…

Hareketinle gösterirsin ilginin derinliğini…

Harekete geçirilmemiş her söylem, laf kalabalığıdır.

Nitekim hareketler; kelimelerden daha fazla konuşur, çok daha fazla şey ifade ederler.

Neticede insan, umutlarıyla söz verir ve korkularıyla harekete geçer.

Durmak zamanı değil, hareket zamanıdır senin ömrünü değerli kılan, sana can kazandıran.

Hareketin ihtiyaç duyduğu enerji, yürekten çıkar zihin ona rota  çizer.

KIPIRDAMIYORSAN YOL ALABİLİR MİSİN?

DEVAMINI OKU

Güneş için gölgeden çık

GÖLGENİN 5 YIKIMI

1-Seni daima bir başkasının ışığı var edebilir.

2-Kendi başına değer üretemezsin.

3-Başarın görünmez, iz bırakamazsın.

4-Gölgesi olduğun kaynağa muhtaçsın.

5-Güneşe bakan gölgeleri göremez.

Gölge; Işığın, kendinden doğan ama ışığın yok edemediğidir.

Gölge, aydınlıktan rahatsız olanın, sığınağı da olabilir. 

Ziya Paşa; ışıktan rahatsız olanlara seslenir; “erbabı kemali çekeme nakıs olan / Rencide olur dide-i huffaş ziyadan.

Burada bir yandan ışıktan rahatsız olan gölgenin habitatı yarasayı hatırlatır diğer yanda kendinden (Ziya- Işık) şikayetçileri eksiklikle suçlar ve olgunluk ehlini çekemezliklerinden dem vurur.

Gölge, bir olayın, duygunun bıraktığı iz, hatırda kalan etkisini de anlatır bize. 

Ya da kendi başına güneş olamayanın birinin gölgesinde yaşayıp gitmesi…

Parlak bir başarının üzerine düşen leke de gölgedir o başarıya…

O karaltı, beklentiyi karşılamama halidir. 

İtibarı zedeleyen kuşkunun adı olur gölge

Şöhretinin üzerine gölge düşenin bilinirliği azalır.

Gölge, dokunulmazdır. Ancak başka bir ışık gelir ve gölge zail olur. Düştüğü yerden gidince ardından iz bırakmaz.

Neticede; güneşin sana gelmesini istiyorsan, gölgeden çık!

  GÖLGELERDE ÇÜRÜMEK SENİN KADERİN MİDİR?

DEVAMINI OKU

Bir hikayen var mı?

HİKAYENİN 5 GETİRİSİ

1-Bireylere ortak ufuk oluşturur

2-Yarına dair fikirler üretir

3-Uygarlık talebi netleşir

4-Kürede kendine yer edinirsin

5-Değerler toplumu olursun

Sözü dinlenen ulusların kendi hikayeleri var.

Hikaye yazamayan, başkasının hikayesini yaşar.

Hayat hikayeler üzerinden yürür.

Hikâye yazan, hikayesini değerler zinciri üzerine kuran; geleceği inşa eder.

Hikâyesi olmayan başkasının yazdıklarını yaşar.

Bir ülke kendi hikâyesini yazarak yol alır.

Onu anlatarak dilden dile dolaşır.

Gençliğini, insanlarını, yarınını güçlü argümanları ile besler. 

Olaylarını bilim üzerine inşa eder.

Toprakları toprak olmaktan çıkar birer zenginlik abidesi haline gelir.

Küresel mecrada söyleyecek sözü olur, dinlenir, değerlenir, yükselir, taş üstüne taş koyar. 

Milli değerlerini yüceltir, taşeronluğa değil, üretime odaklanır.

Her alanda üretimi birincil kılar.

Başkasının hikâyesini yaşayanlar; ellerindekileri birer birer kaybeder.

Kaybettiklerinin farkına varamaz.

Değer erozyonuna uğrar.

Sürekli önüne havuç konulur.

Havucu kemirirken yarınını kemirir.

Ülke hikayesiz kalınca, ortak ufka bakamaz, gelecek inşasında zorlanır, yarına dair tereddütleri oluşur, zemin kaybeder.

Hikayen yoksa, masal olur gidersin…

HİKÂYE YAZMAYI  BIRAKANLARDAN MISIN? 

DEVAMINI OKU

Harcayarak kazanmak

HARCARKEN 5 KEZ DÜŞÜN

1-Bu benim ihtiyacım mı isteğim mi?

2-Harcadığımla ne kazanıyorum?

3-Harcadığım kendi kazandığım mı?

4-Harcamam sürdürülebilir mi?

5-Harcadığıma esir miyim?

Neye harcıyorsak, ona dönüşüyoruz.

Harcamak; kazanmanın zıddıdır. 

Harcayarak kazanmak ise harcama yapılan kalemlerin insanı zenginleştirmesidir.

Bir insan harcayarak nasıl zenginleşir?

Cebindeki kitap için harcar; bilgisini zenginleştirir.

Spor için harcar; sağlığını zenginleştirir.

Yetkinliklerini geliştirmek için harcar; hayatta kalma becerisini yükseltir.

Deneyimlerine harcar; karar mekanizmalarını güçlendirir.

Harcama kalemlerinin esiri olmayanlar hem kendi hem de geleceğin toplumunu inşa ederler.

Hayat, harcarken kazananlar üzerinden yükselir.

Bu da neye harcadığını sorgulaman gerektiğini anlatır bizlere…

Eğer kazanmak için harcıyorsan, bu iyi bir şeydir.

Ancak sadece tüketim ve kazandığından fazlasını harcıyorsan zarardasın demektir.

Harcadığın karşılığında hayatına değer katıyorsan, bu iyi bir şeydir.

Zira değerler üzerinden hayatını şekillendiriyor ve daha fazla harcama için kazanç kapısı inşa ediyorsun demektir.

Fakat başkası kazanıp sen harcıyorsan, kendini de harcıyorsun demektir. 

HARCARKEN NE KAZANDIĞINI BİLİYOR MUSUN?

DEVAMINI OKU