Namusu korumak

NAMUSUN 5 TANIMI

1-İyi ahlaklılık, doğruluk

2-Cinsel iffet, ırz

3-Kişinin erdeme bakışı

4-İtibar, zevahiri kurtarma

5-Toplumun görünen kuralları

Herkes namusu tanımlarken kendi hayat görüşünü de ifade etmiş oluyor.

Namus kadar geniş kapsamlı kelime çok azdır. İçine her kültür, farklı anlam yüklemiş ve bununa yetinmeyerek aynı dilde çok farklı içeriklerle donatılabilmiştir.

Genel kabul iyi ahlaklılık, doğruluk olsa da bizim kültürümüzde baskın olan tanım; cinsel iffete dairdir.

Namusunu korumak, namusu iki paralık etmek, namus cinayeti, namus belası gibi…

İffet zaten bu içerikle eşanlamlı kabul edilir. Zaten “ırz” kelimesi ile namusun yan yana kullanılması bile namus kavramının hapsedildiği dar anlamı ifade eder.

Namus kelimesinin için genelde iki grupta toplanabilir görüşler;

1-namusu kutsayanlar, 2-namusu hukuka bağlayanlar…

Neticede namus; kişinin erdeme bakışıdır. Eğer erdemden kavradığın yücelik ise namus kelimesini bu çerçevede donatırsın.

Eğer erdemden kavradığın toplumun görünen kuralları ise itibar, zevahiri kurtarma, onaylanma diye anlayabilirsin.

Herkesin “namus” kabulüyle; kendi ruhsal duruşunu onayladığını, hayat görüşünü anlattığını bilelim.

      NAMUS KAVRAMINI NASIL TANIMLIYORSUN?

DEVAMINI OKU

Hepimiz aynı gemideyiz ama…

FEDAKÂRLIK PAYLAŞIMI;

FEDA sana KÂR bana olmasın.

Fırtına tekneyi salladığında,

1’nci sınıftaki yolcuların söylemidir;

‘Hepimiz aynı gemideyiz.’

Aynı gemideyiz de güverte yüzü göremeyen insanlarımız ne yapsın?

Bu kelimelerle başlayan cümleyi genelde kaptan köşkündeki yöneticilerden duyarız. Genelde 1’inci sınıf yolcularının batmaya yakın yaptığı çağrıdır.

Cümle böyle başlıyorsa bil ki senden FEDAKAR olman istenecektir.

Şüphesiz hepimiz aynı gemideyiz ama… Devamı gemideki yolculardan gelsin;

Hepimiz aynı gemideyiz ama siz sürekli güvertedesiniz.

Hepimiz aynı gemideyiz ama siz farklı göğe bakıyorsunuz.

Hepimiz aynı gemideyiz ama servis edilen yemekler farklı.

Hepimiz aynı gemideyiz ama kürek çeken hep biz oluyoruz.

Hepimiz aynı gemideyiz ama tekne batınca aynı denizdeyiz.

Hepimiz aynı gemideyiz ama seni filikan bekler bizi simit.

Hepimiz aynı gemideyiz ama sizin masanızda olamıyoruz.

Hepimiz aynı gemideyiz ama buzdağını göremeyen sizsiniz.

Tamam haklısınız anladık; hepimiz aynı gemideyiz ancak;

     NEDEN BİZLER GÜVERTE YÜZÜ GÖREMiYORUZ?

DEVAMINI OKU

Rıza Bey Apartmanı

ÇÜRÜMENİN 5 BELİRTİSİ

1-Birey; içindeki vicdanı dışlar

2-Kamu; sorumluluktan kaçınır

3-Mağdur; suçlu hale getirilir

4-Adalet; siner, sistem; zalimi tutar

5-Yanlışlar kanıksanır.

Ahlaksızlık yeni normal halini alır.

Bir toplumun gelişmişlik düzeyi, toplum bireylerinin yüksek ahlaki değerleri üzerinden ölçülür.

Ahlaki değerler yara almışsa, çürüme Kaçınılmazdır. Hastalıklı bir değişim süreci başlar. Görev istismarları, kayırmacılık, liyakatsizlik boy gösterir.

Toplum görevini yapmayanların zulmüne açık hale gelir. Kaygı, korku, kararsızlık, kavga, tartışma, tiksinme, tembelliksorumluluktan kaçma, sıkıntı, sevgisizlik, pişmanlık, duyarsızlık, öfke, unutkanlık, bir şeyi zamanında yapmamak toplum psikolojisi halini alır.

Örnek mi? Rıza Bey Apartmanı’ndan… İzmir’de 6,6’lık depremde 36 kişinin Can verdiği Rıza Bey Apartmanı davasında ifade veren inşaat mühendisi, kontrol için inşaat alanına hiç gitmediğini söyledi.

Mühendisin açıklaması da şöyle: “3 bin proje hazırlamışımdır. Hepsini kontrol etme imkânım yok. O inşaatın fenni mesulü müteahhidi vardır. Telefonum hep açıktır. Bana sorsalardı..”

Çürüme; sorunu üretmek ve sonra da sorunu kendi sorumluluk alanının dışına ötelemektir.

       HAYATINIZDA RIZA BEY APARTMANI VAR MI?

DEVAMINI OKU

Genç yaşların 8 kararı

GENÇ OLMANIN FIRSATLARI

1-Genç bilebilseydi, yaşlı yapabilseydi

2-Zihin dinçtir, merak tazedir

3-Evren şaşıracak şeylerle doludur

4-Çok şeyi yapabilme seçeneği vardır

5-Beceri kazanmanın altın yıllarıdır

Hayatın en dinamik yaşları gençlik yaşlarıdır. Bu yaşlarda yapılan birikimler ve alınan kararlar ömrün harcama basamaklarında yanınızda yer alır. Zira size bir yaşam kültürü olarak geri döner. İşte alınacak en etkili 8 karar;


1-Söyleyecek sözün olması için; kelime biriktir. Okumak, türkü dinlemek, şiir ezberi, en etkili kelime biriktiricisidir. Farkında olmadan kelime zengini olur, iyi konuşursunuz.

2-Yeni ufuklara açılmak için; hareket halinde ve sahada olmayı şiar edin. Bu, yürürken dahi öğrenmenizi sağlar.

3-Yatırım yapmayı öğren, birikimlerini yönetmeyi kavra. 

4-Büyük adımlar, küçük alışkanlıklarla şekillenir. Değer üreten alışkanlıkların olsun. Değersizleri hayatından çıkar.

5-Merakına sahip çık, onu elinden almak isteyenle savaş.

6-Senden daha akıllı, zeki ve erdemli insanlarla sohbet et.

7-Diploma gerekli olsa da yetersizdir. Becerilerin olsun.

8-En çok görüşeceğin 5 kişi, senin nasıl bir insan olacağını şekillendirecektir. Bu dost çevresini kurarken özen göster.

 8 KARARI SENİN YERİNE BAŞKASI VEREBİLİR Mİ?

DEVAMINI OKU

İtidal herkese gerek

İTİDALİN 5 ÖDÜLÜ

1-Paniği senden uzak tutar

2-Orta ve makul yoldur

3-Sorun çözme yöntemidir

4-Erdemdir, ahlaka dairdir

5-Daima dengeyi gözetir

Mutedil davran ki ölçülü olabilesin.

Aşırılık, başarıya düşman olandır.

İtidal; aşırı olmama durumudur. Ilımlılık, ölçülülüktür. İtidal kamunun davranış sistematiğidir aynı zamanda.

Özel ve kamu alanını her türlü aşırılıktan koruma iradesidir. İtidal bir erdemdir. Ahlaka dairdir. Soğukkanlılıktır.

İtidal sınırlarını aşan her eylem, kendi hareket alanına geri döner. Bazen maliyetli olur, bazen sancılı olur ancak döner. Zira yaşam ölçülü hareket bütününün bileşimidir.

Arapça ADL kökünden gelir ve iki aşırı tutum ve davranış arasındaki orta hal olarak tanımlanır. Adalet kelimesinin bir anlamı da zaten ‘itidal ve istikamet’tir. 

Düzgünlük, denge, doğruluk… İtidalli davrananın genel karakteri olur.

Şaşkınlık insanı daima yanlış yollara, itidal ise makul olan orta yola götürür. Sorunları ancak itidal ile yaklaşırsak çözebiliriz.

İnsanın sorun çözme yeteneği inanılmazdır.

Bu yetenek, acelecilikte körelebilir. Ancak itidalle yaklaşınca beynimiz bir sistem oluşturur, yöntem geliştirir, uygular.

Nice kabiliyet, itidalli davranılmadığı için ziyan olmuştur.

   MUTEDİL DAVRANMAYI BAŞARABİLİYOR MUSUN?

DEVAMINI OKU

Hayatın öte yakası

SANATIN 5 MUCİZESİ

1-Bireyi, toplumu mutlu eder

2-Birbirimize yakınlaştırır

3-Bizi düşündürür, dengeler

4-Ben’i Öteki ile hemhal kılar

5-Beynimizi, yeteneğimizi keşfettirir

Dünya mükemmel olmadığı için sanat vardır.

Hayat; canlı, sağ olma durumudur. Yaşandığında variyet gösterir. Yaşamı canlı tutan ise anlam kazanmasıdır.

Anlamı ancak yaratıcı güçleri besleyerek yakalayabiliriz.

Giderek toplumun üzerine çöken sevgisizlik, çürüme, yozlaşma, yalandan uzaklaşmak; yaratıcı gücü ortadan kaldırmamak için elzemdir. Y

eni ufuklara açılmak, yaşam kirliliğinden arınmadan geçiyor. İşte bu nedenle sanat ve eğitim ile toplumun üretici güçlerinin neferi olma zorunluluğu vardır.

Sanatı dışlarsan, eğitim kabul etmez öğretimle yetinirsen, hayatın öte yakasına varamazsın.

Hayat, perdenin arkasında  / Hayatın öte yakasında
Şu gaflet yükü insana bak / Kendinden varlık cakasında

Yaşadığımız hayatın beri yakasında kaos var, sorun var, salgın var, hayatın bin bir türlü gailesi var.

Ancak hayata öte yakadan bakamıyorsak, üzerimize çöken sevgisizlik, çürüme, yozlaşma, yalandan uzaklaşamayız.

Toplumu iri ve diri tutan temel dinamiklerin başında eğitim ve sanat gelir.

        HAYATINDA SANATA YER VERİYOR MUSUN?

DEVAMINI OKU

Saygı ruhu yüceltir

SAYGININ 5 HİKMETİ

1-Saygı gören, saygı gösterir

2-Sevgi, saygısız yaşayamaz

3-Saygı satın alınamaz, kazanılır

4-Saygı düzenin anahtarıdır

5-Kendine saygı, disiplindir

Saygı kayığına binmeden sevgi denizi geçilmez.

Saygı; Değeri, üstünlüğü, yaşlılığı, yararlılığı, kutsallığı dolayısıyla bir kimseye, bir şeye karşı dikkatli, özenli, ölçülü davranmaya sebep olan sevgi duygusu, hürmet, ihtiramdır.

Saygının var olduğu bir zincir, değer üretme azmi taşır. Taşı taşın üzerine koyma enerjisi vardır.

Saygı görmek istiyorsan, saygı görmek istediklerine sen saygı göstermelisin.

Saygı hayatın basit bileşenlerinde gösterir kendini… İleri toplum sosyolojisini gösterir.

Bir başkasının hakkını ezmeyecek mimari yapılanma, kendine yeterlilik, ben’i değil biz’i önceleyen.. mütevazı, doğa ile dost…

İleri uygarlık bu değilse nedir? Sevgi ile birlikte anılır genelde…

Soru şudur, saygı mı sevgi mi önce gelir? Benim cevabım; önce saygıdır. Zira sevgi, saygı ile korunur, çerçevelenir, sürdürülebilir hale gelir.

Sevgi bağı, saygı olmadan fazlaca dayanamaz. Saygı, sevgiyi besleyen, koruyan, geliştirendir.

Saygı kayığına binmeden sevgi denizi geçilmez.

Saygı satın alınmaz, kazanılır. Saygı ruhu yücelten en önemli unsurdur.

         SAYGI GÖRMEMİŞ BİRİ, SAYGILI OLUR MU?

DEVAMINI OKU

Ektiğini biçeceksin

5 KRİTİK SEBEP-SONUÇ İLİŞKİSİ

1-Sevgi eken barış biçer

2-Nefret eken savaş biçer

3-Huzur eken saadet biçer

4-Kibir eken kaos biçer

5-Değer eken değer biçer

Bağırarak yönetenler; toplumu kutuplaştırıyor.

Ekmek; bir bitkiyi üretmek için toprağa tohum atmak veya gömmektir. Bir başlangıçtır. İlk adımdır. Yeşertme niyetidir, ürün isteğidir.

Bir tarlaya ne ekersen onu biçersin. Bilgi ekersin verimlilik biçersin. Teknoloji ekersin, hız biçersin. Sanat ekersin görsel bir şölen biçersin.

Ektiğin birikimindir, biriktirdiğindir. Çoğaltansa büyütür, eksiltense kaybolur.

Hayat ekini var olabilme yetisini; sevgiden, dürüstlükten, doğruluktan, huzurdan, iyilikten alır. Saygıdan yükselir.

Ekini; değerler toplumu olanın elinde gelişmişlik vardır. Dünyada söz sahibi olma iddiası vardır.

Kibri, karamsarlığı, huzursuzluğu, ayrılığı ekenin ocağı gün yüzü görmez. Talana, yağmaya açık olur. Gelenin gidenin yol geçen hanı olur.

Eğer nifak tohumu ekersen, ayrılık, iç savaş, kargaşa, kavga, kaos biçersin.

Toplum bir tarla ise eğer, bireyleri kutuplaştırır, sürekli azarlar, bağırır, çağırırsan; eninde sonunda insanları bir ötekine düşman hale getirir, ülkeyi perişan hale sokarsın.

        SEN NE EKTİĞİNE DİKKAT EDİYOR MUSUN?

DEVAMINI OKU

Ocak; hayatiyettir…

OCAĞINA SAHİP ÇIK! ÇÜNKÜ…

1-Ocağın; hayatiyetindir, var kalmandır

2-Sana enerji sunandır

3-Hain hanede ise kapın kilit tutmaz

4-Ocağın, aile bütünlüğündür

5-Birliğindir, dirliğindir, vatanındır

Birinin ocağını batırmak istiyorsan, o haneye nifak sok. Birinin ocağını yapmak istiyorsan; dilini, töresini koru; yeter…

Birinden yardım istersin; ocağına düşersin. Zira ocak; hayatiyettir. Enerji saçandır.

Zaten ocağı batmak, yuvası yıkılmak demektir. Ailesi dağılan insanın ocağı söner. Çünkü ocaktaki ateşi sürdürecek kimse kalmamıştır.

Ocak, ailenin dirlik, birlik ve beraberlik sembolü olarak bilinir. Dilimizde hala gazla ısıtılan araç gerece ocak desek bile güçlü anlamı, aileye dair olandır.

Bizde ocak, kutsiyet taşır. Ocak ihanete açıktır. Ateşi söndüren ocağın hainidir. Dedem Korkut; “hain hanedeyse, kapı kilit tutmaz oğul” der. Ocak; dışarıdan değil, içeriden söndürülür.

Nice ocağı, hanedeki hainler söndürmüştür. Neticede ocak; bizi hayata bağlayan mekânın rahmi, sıcaklığıyla bize hayat sunan plasentası, sönmesi halinde bizi de söndürecek olandır.

Ocağını söndürmeden önce düşün; sönen ocak, beraberinde hayatları da söndürecektir.

Ocak yıkmak buna değer mi?

OCAĞINA İNCİR DİKİLMESİNE GÖZ YUMAR MISIN?

DEVAMINI OKU

Neden adil olmalıyız?

ADALETİN 5 ÖZELLİĞİ

1-Hayatın mülkün temelidir

2-Toplumu ayakta tutar

3-Adalet güçlü ise erdemdir

4-Güçsüz adalet acizliktir

5-Adil olmayan yönetim ülkeyi bitirir

Güç; adaletle dengelenmezse felakettir.

Adalet; orta yol, istikamet. Arapça kelime…

Bizde yüklendiği anlam; yasalarla sahip olunan hakların herkes tarafından kullanımını sağlamak…

Hak ve hukuka uygunluk, hakkı gözetme, herkese uygun düşeni, kendi hakkı olanı verme ve doğruluk ifadesi

Peki, neden adaletli olmak zorundayız? Gücüm varsa zulmetmekten beni alıkoyan nedir ki?

Adalet, bireysel sorumluluklar penceresinden dürüstlük ilkesine dayanır. Ancak temel içgüdü; bireyin kendini korumasıdır.

Adaletsizliğin eninde sonunda can yakacağı bilinir ve bu yüzden “en yüce erdem” diye nakşedilir zihinlere…

Adalet güçlü olmak zorundadır. Adaleti sağlayan iki dinamik vardır; 1-erdem, 2-güç.

Bu yüzden güçsüz adalet acizlik, adaletsiz güç ise zulümdür. Güç; adalet ile dengelenir.

Eğer adalet yoksa, en güçlü sistem, en büyük yıkımla sonlanacaktır.

Öyle ki gaddar pek çok kral taht sürmüştür de adaleti sağlayamayan çoğu iyi kralın sonu çabuk gelmiştir.

Adalet, hayattır.

        SEN ADİL DAVRANDIĞINA İNANIYOR MUSUN?

DEVAMINI OKU