Sokağa çıkma Türkiye

KORONA BULAŞTIRICISI OLMA
Salgınla mücadelede en etken tedbir; tecrit.
İşi ve görevi gereği sokağa çıkmak zorunda değilsek, bizlere düşen sorumluluk; evde oturmak.

Korona virüsü pusuya yatmış, bulaşacak insan arıyor. Gözle görülmüyor diye ‘bana bir şey olmaz’ gafleti içindekiler yüzünden yayılma hızı artabiliyor. Yaşlılara getirilen yasak herkes için geçerli olmalı. Pek çok insan şu anda evde ve sorumluluk sahibi. Fakat virüse karşı bilinç sahibi olsa dahi dışarı çıkmak zorunda olan yüzbinlerce vatandaşımız var.

Virüsün matematiği son derece basit; kendini taşıyacak ve içinde yaşayacağı canlı peşinde… İtalya’nın durumu bize ibret vermesi gerekirken güvenlik görevlileri hala birilerini sokağa çıkmaması için ikna etme gayretinde. Oysa şimdi bu gibilerin ‘toplum düşmanı’ ilan edilmesi gerektiği görülüyor.

Salgına karşı başarının sağlık sistemlerinin gücünden ziyade halkın kurallara uymasından geldiğini, binlerce ölü vererek kavrayabildik. Kamu spotlarıyla halka ezberletilen 14 kural bizlerin salgına ‘kuryelik’ yapmamamız için ne derece hayati olduğunu açıklıyor.

Bu kurallar içinde belki de en önemlisi; ‘kurallara harfiyen uy’ ilkesidir. Evde hayat var diyenlere kulak vermeliyiz.

HAYAT EVDE SEN NEREDESİN?

DEVAMINI OKU

Evde kal hayatta kal

ÖLÜM SAĞLIĞA ZARARLIDIR
Evde kalmak, karantinada kalmaktan iyidir.
Bakanlık 14 kural yayınladı.
TV’lerdeki cahilleri izlemek yerine bunları ezberle.
En hayati kuralın; ’14 KURALA UY’ olduğunu unutma.

Tedbirlilerin yaşama şansının daha yüksek olduğu bir salgın sürecinden geçiyoruz. Evde kalmak, koronaya karşı alınacak en büyük tedbir. Ancak sorumsuzlar yüzünden ne yazık ki sağlık personeli ve kurala uyanlar da risk altına sokuluyor.

Salgının ciddiyetini kavramayanlarımız son derece fazla.

Yaşlılara getirilen sokağa çıkma yasağı, herkese uygulansın.

Sağlık sistemi hızla yayılan virüs karşısında yetersiz kalır.

Tıpkı herkesin parasını çekmeye çalışması halinde en güçlü bankanın dahi dayanamayacağı gibi… Bu yüzden virüsten yana çıkmayalım, ona karşı çıkalım ve evde vakit geçirelim.

Dışarı çıkmak zorunda olanlarımızın değerini bilelim. Onlar sayesinde bu salgının toplumsal maliyeti azalabilecektir.

Bu bir meydan savaşı. Gözle dahi görülemeyen ama dehşet güçlü bir düşman var karşımızda… Devletimizi yönetenler bütçe nakit dengesi gözetmeden, evde gelirsiz kalanlara kaynak sağlamalı, bu süreçte şirketlerin iflası önlenmeli. Zaman; maaş kira elektrik su gaz gıda masraflarını ortak karşılama zamanıdır.

EVDE KALSAN ÖLÜR MÜSÜN?

DEVAMINI OKU

İnsanlık krizi bu

ÇEKEMEM BU DERDİ BÖLEK SENİNLE
#Korona zulmetmekte son derece eşitlikçi.
Herkese, her kesime maliyet yüklüyor.
Oluşan faturayı bölüşmek gerekiyor.
Zira hiç kimse tek başına bunun altından kalkamaz.

Korona salgını ülkemizi de sarsmaya başladı. Açıklanan önlem paketi, finansal kriz mantığıyla hazırlanmış. Oysa bu bir var kalma sorunu ve çok derin tedbirler gerekiyor.

1-KİRALAR dondurulsun, evde gelirsizlik külfeti paylaşılsın.

2-Gaz, su, elektrik faturaları ve aidatlar biraz dondurulsun.

3-İşsizlik Fonu tam da bu dar günlerde tamamen kullanılsın.

4-Ücretsiz-ücretli izin yerine yarı maaşla külfet bölünsün.

5-Evde çalışma imkanı memur dahil yapabilenlere tanınsın.

6-Çalışmak zorunda kalanlar için sağlık tedbirleri alınsın.

Mademki Korona zengin-fakir, beyaz-siyah ayırt etmeden herkesi dinine, diline, ırkına, rengine, makamına, siyasi görüşüne bakmadan etkileyebiliyor; o halde o mücadelede maliyeti eşit bölmeliyiz ki ülkemiz bu salgını atlatabilsin.

Çalışanını ücretsiz izne çıkaranlar yarı maaş ödesin. Geliri olmayanın gider saatleri çalışıyor. Kirası, faturası, gıdası…

Bu günler, sosyal paydaşlarınızla dayanışma vaktidir. İyi örnekleri oluştu bile; müşteri, tedarikçi, çalışanını kollayan.

          KÜLFETİ BÖLÜŞMEYİ DÜŞÜNÜR MÜYDÜN?

DEVAMINI OKU

Kurnazlık virüsü

NİMETİ ALIP KÜLFETİ ÖTELEMEK
#Korona sürecinde akıllı ile kurnazı ayırt edelim.
Virüs krizini fırsata çevirme gayretindeki alçakları fark edelim.
Toplum olarak kurnazlığı terk edip akıllı olmalıyız.

Korona virüsü, bizleri fabrika ayarlarımıza geri döndürme sürecine sokuverdi. Akıl yerine kurnazlığı seçenlerin bunu sürdürme imkanı olmadığını görüyoruz.

Gün geçmiyor ki  yasal çerçeve içinde kurnazlık örneği haber olmasın. En güçlü yasa dahi, ona uymak yerine onu delmek için kafa yoran kurnazlar yüzünden ortalığı şeytani inovasyon örnekleriyle dolduruyor.

Karantina arabasından indirilen imtiyazlılar, ortağını dolandıran, şirketinin için boşaltan, devletine vergi takan, müşterisine kazık atan ve bunu yaparken kendini akıllı sanan andavallılar…

Toplumu çürüten bu tutumlar korona sürecinde daha belirginleşiyor. Türkiye, vasatlık tuzağından kurtulacaksa, iş yapma kültürünü de “kurnazlık” ekseninden uzaklaştırıp “akıl odağına” yaklaştırmak zorunda…

Akıllı ile kurnaz, aynı kıyafetle karşımızda duran ikiz kardeşlere benzer ama hayat, onların ayırt edilmesini zorunlu kılar. Olağanüstü süreçten geçen ülkemizde kurnazları teşhis ve tecrit edelim. Virüsten de beterler zira…

KURNAZ MISIN AKILLI MISIN?

DEVAMINI OKU

Kişisel karantina zamanı

SENİ UZAKTAN SEVMEK
AŞKLARIN EN GÜZELİ
En azından Korona günlerinde…
Zira salgına hız kazandıran, serbest gezen insanlar…
Salgının hızını kesecek olan;
sosyal izolasyona riayet, uzaktan sevmektir.

Korona virüsü dünyanın en büyük tehdidi… Salgına karşı en büyük tedbiri ise kişisel karantina uygulamak, izolasyon şartlarını yerine getirmek… Virüsün de bir matematiği var. Şartları sağlandığında yayılma hızı kontrol altına giriyor.

Ancak bunun için bireysel sorumluluklar söz konusu. Virüs yayılmasına dair yapılan bilgisayar modellemelerini internet üzerinden izleyebilirsiniz.

Görülen şudur; Eğer hiçbir izole söz konusu değilse, serbest gezen insan modelinde salgın, dehşet hızda ortalığa yayılıyor. (İtalya örneği)

Eğer sınırlı kontrol söz konusu ise yayılma yavaş seyrediyor (sınırları kapayan ülkeler)

Eğer insanların hareket etmesi kısıtlanıp onlara evlerinde sosyal izolasyon uygularsanız, çok kısa bir sürede salgın sönüyor, tehlike geçiyor. (Çin örneği)

Burada bize düşen, riskleri bilip buna göre davranmaktır. En büyük tehlike ise ‘bana bir şey olmaz’ boş güvenidir. Virüs, zulüm konusunda son derece adil(!) davranıyor ve sizi de buluyor.

Kişisel karantina, Koronaya karşı alınacak en büyük önlem.

         KORONA’NIN UBER’İ OLMAK ZORUNDA MISIN

DEVAMINI OKU

Beyinler yağmalanıyor

AKLIMI YAĞMAYA VERDİM FİKRİMİ ŞAŞTIM
Beyin gücüne randevu dahi vermiyoruz.
Sonra da beyin göçüne şaşırıyoruz.
Nitelikli beyinlerimizi dünya yağmalıyor.
Bu yüzden vasat beyinlere mahkûm oluyoruz.

Bildik bir öyküdür; Hattatın biri, pirinç tanesine Kur’an-ı Kerim’i yazar ve padişaha hediye eder. Padişah hattata böylesi bir beceri sahibi olduğu için 30 altın verir. Ancak boş işlerle uğraştığı için de 30 kırbaç ile cezalandırır.

Pirinç tanesine Kur’an’ı yazmak, o devrin nanoteknoloji idi. Eğer padişah, bunu yapana 30 kırbaç yerine 30 alkış ve 30 akçe yerine 30 dönümlük medrese verseydi ne olurdu?

Olimpiyatlarda başarılı olanlara, halter kaldırıp altın madalya kazananlara 2 bin Cumhuriyet Altını veriyoruz. Matematik, fizik olimpiyatlarında başarılı olanlara randevu bile vermiyoruz. Ancak liyakate değer veren ülkeler, beyin peşinde koşuyor, dine, dile, ırka, renge bakmaksızın onları kendi ülkelerine davet ediyor.

Son 5 yılda ülkeyi terk eden nitelikli beyinlerimiz on binleri aştı. Ben bu beyin yağmasına ses çıkarmayışımızı anlamıyorum. Nitelikli beyinleri içeride vasat yöneticiler mobbing (bezdirim) ile kaçıra dursun, elin oğlu onları baş tacı ediyor, kapılarda karşılıyor, yüceltiyor.

        BEYİNSİZ TOPLUMLARIN AKİBETİ N’İCOLUR?

DEVAMINI OKU

Korona günleri

ÖNCE TEDBİR SONRA TEVEKKÜL
Korona küresel salgın haline geldi.
Alınacak tedbirler belli.
Panikleme, sakin kal.
Önce tedbirleri dikkate al ve uygula.
Sonra Allah’ı vekil kıl ve dua et.

Dünya, ileride torunlarına anlatacak olağanüstü günlerden geçiyor. Türkiye de öyle… Korona virüsüne karşı salgın önleyici tedbirler, keyfi değil, hayatta kalma zorunluluğu…

TEMİZ KAL; En önemli tedbir, el ve yüzün temizliğidir. Buna riayet edenlerin salgından sakınması ihtimali artıyor.

MESAFE KOY; Tensel temastan kaçın, en yakınınla dahi arana kol mesafesi koy. Tokalaşma yerine derviş selamı ver.

PANİK YOK; Korona’dan daha tehlikeli olan, panik halidir. Ekranda saçmalayan korona uzmanı geçinen şarlatanlara kulak asma, resmi açıklamalar dışındakilere itibar etme.

BİLİNÇLİ OL; Kendini korurken başkasını da sakınmalısın. Unutma ki korona günlerinde en önemli sermaye; bilincindir.

KENDİNİ KARANTİNAYA AL; Eğer sağlığından tereddüt ediyorsan, kendine karantina şartları uygula. Sağlığa erişim sağlarken başkalarının sağlığını riske atmaman gerekiyor.

DUA ET; Bu zor anlar nasılsa geçecek. Duadan eksik kalma.

           SENİN BAŞINA GELMEZ Mİ SANIYORSUN?

DEVAMINI OKU

Çok bilen çok yanılır

BİNDİĞİM AT BENDEN AKILLI OLMASIN
Hayat bir yarış ve akılsız atlarla yarış kazanılmaz.
Akılsız at seçme çabasını, kendinden akıllıları keşfetmekte gösteren yönetici için başarı; kader olur.

Hele ki yarım yamalak bilen herkesten daha da çok yanılır. Çünkü bildiğini sanır ve böyle birine öğretmek imkansızdır.

Yöneticilerde gördüğüm şudur; liyakat sahibi ve gerçekten bilen insanları nedense kendilerinden uzak tutar, onlarla aralarına mesafe koyarlar. Onun yerine kendilerinden daha az bilenleri tercih ederler. Zira ancak bu sayede kendini daha değerli, akıllı, zeki ve vazgeçilmez biri zannederler.

Gözlemim şudur; işletmelerde ikinci sınıf yönetici, etrafına üçüncü sınıf kadro edinir. İtibarını bu sayede koruduğunu sanır. Oysa birinci sınıf yönetici, etrafında bilen çalışan bulundurmak ister.

Önerim; kendinden daha zeki ve akıllı insanları bulup, onların hizmetine girmektir. ‘Hükmetmek’ değil, onların hizmetine girmek… Bu, zor bir zenaattir zira özgüven gerektirir, erdem gerektirir, basiret gerektirir.

Çalıştığı kişileri liyakat havuzundan seçenlerin başarısı ortadadır ve bilen adam yerine bizden adam seçenlerin hüsranı; daha da ortadadır. Çok bilen çok yanılır zira…

       ÖNCELİĞİN BİZDEN ADAM MI BİLEN ADAM MI?

DEVAMINI OKU

Şarlatanlara dikkat!

BİREYSEL KARANTİNA ÇAĞI
#Korona’ya karşı her birimize sorumluluk düşüyor.
Kendimiz kadar ötekini de gözetmeliyiz.
Ağız burun temizliğiyle kendimizi
maske ve derviş selamıyla da ötekini koruyabiliriz.

Korona virüsü ülkemize resmen giriş yaptı. Salgının olumsuz etkisinden korunmak için her birimize sorumluluk düşüyor.

Öncelikle  şüyuu vukuundan beter dediğimiz panik havasına meydan vermemeliyiz. Bizden daha önce virüsün yıkımıyla karşılaşmış ülkelerin aldığı tedbirleri taklit edebilir, halk sağlığını korumak için kendi tedbirlerimizi geliştirebiliriz.

En önemlisi, her olayda ekranları kaplayan şarlatanlardan kulaklarımızı gözlerimizi uzak tutmalıyız. Korona, solunum yoluyla geçtiği kadar, paniği, ekrandan bu şarlatan uzman kılıklılar  tarafından yayılır. Sağlık Bakanlığı, tek resmi ve itibar edilmesi gereken mercidir.

Medyaya düşen, böylesi ciddi bir salgın tehlikesine karşı, şarlatan, cahil, ekran budalası, şöhret için korona virüsünü dahi görünürlüğüne alet edenleri ekrandan uzak tutmalarıdır. Durum ciddidir ancak şarlatanlar yüzünden komik hale getirilmemelidir.

İnternet, her türlü bilgiyi barındırır. Ancak itibarı yüksek siteler üzerinden aktarılan tedbirlere itibar edilmelidir.

          NE ARA KORONA UZMANI OLDU BUNLAR?

DEVAMINI OKU

Sanal dünya 10 emri

SİBER FELAKETZEDE OLABİLİRSİN
Zenginliğimizi bilgisayarlara emanet ettiğimiz;
işlerimizi sanala taşıdığımız bu dünyada,
ayakta kalabilmek için adeta EMİR mahiyetinde
10 temel tedbir öneriyorum.

1-PARANOYAK OL: Güvenlik sorunu bilincinde ol. Her an her yerden bir saldırı gelebilir. Nitekim sıkça geliyor da…

2- KİLİT TAK: Kapını kilitle ki korsanın başını belaya sokma. Güvenliğin için yatırım yap. Maliyetin 9’da 1’i kadar.

3 –YABANCIYA DİKKAT: Gönderenini tanımadığın belge dosyayı, programı asla kabul etme. Haini hanene sokma.

4- RÖNTGENCİ OLMA: Çalma kapıyı, çalarlar kapını. Sırça köşkte oturanlar başkalarına taş atmamalı.

5-TEMİZLİK İMANDANDIR: Sıkça bilgisayarını temizle.

6-KOPYALA:Servetini her gün kopyala ki felakette kazan.

7- BEKÇİ TUT: Güvenlik yazılımlarını deneme, satın al.

8- SIRDAŞIN OL: Her sırrını bilgisayarınla paylaşma. İki arasından çıkan, sır değildir. 2 ise 2 kişi değil, 2 dudağın…

9-SİGORTALA: Verilerini, sistemini sigortalamayı dene.

10- DUA ET: Siber evrende güvenlik yok. Yalnızca fırsat ve tahdit var. Önce tedbir al sonra tevekkül et. Ve bir hackerin (siber şeytan) şerrinden korunmak için dua et.

  KALENE TRUVA ATI SOKMUŞ OLMAYASIN SAKIN?

DEVAMINI OKU