Hırs gelince akıl gider

HIRSIN 5 VAR ETTİĞİ

1-Aç gözlülük

2-Yetinemezlik

3-Doymamışlık

4-Adaletsizlik

5-Sağırlık ve körlük

Çok kucaklayan, çok döker.

Yoksul çok şey ister, haris ise her şeyi.

Hırs gelir göz kararır, hırs gider yüz kızarır

Kariyerine solucan olarak başlayan bedene hırsı şırınga et ve neticeyi seyret; fil olma arzusu depreşir de olamaz. 

Gözü tanede olan kuşun, ayağının tuzaktan kurtulmayışı buna delalet eder.

Zira hırs, gören gözü kör edebilendir.

Aynı bedende aynı anda konuk olmayan iki duygu; mutluluk ile hırstır.

İhtirasın en kabası da mal, mülkten ziyade güç hırsıdır.

Siyaset; hırsın doruğunda oynanan oyunun adıdır ki aslan dahi doğmuş olsan seni fareye çevirebilecektir.

Hırs; başında karar eylemeye görsün…

Akıl baştan firar eder.

Akılsız başın varacağı yer, kestirilemeyen diyarlar olacaktır.

Yelkenini hırs rüzgarıyla doldurana hiçbir pusula işlemez dümen rota tutmaz.

Zira muhterisin varacağı hiçbir liman yoktur.

Ancak gömüleceği yer bellidir; kendi ihtiras çukuru

Hırs, gözü körkulağı sağır ve kalbi tunç eder.

Asar, kesersin, kükrer savurursun ve bir gün gelir, o nokta seni taşıyamaz olur.

Tırmanırken kırdığın dallar, düşerken işine yaramaz.

Zira hırsınla kırdığından, onlar artık yoktur.

İHTİRASINLA NASIL BAŞ EDİYORSUN?

DEVAMINI OKU

Telaşlıyken karar verme

TELAŞIN BİLEŞENLERİ

1-Kaygı, tasa, kuruntu, sıkıntı

2-Paniğe kapılmak

3-Şaşkınlık hali

4-Kontrolsüz heyecan

5-Aklın mola alması

Hiç telaşlanmayan; ya ölüdür ya da olan biteni kavrayamayandır. Telaş geçer de bedeli kalır. 

Telaş; kaygıdan doğan heyecanla karışık sıkıntılı ivencenlik.

Telaşa düşersin, beyni çözüme davet edersin.

Şaşkınlıktan doğan acelecilik

Kaygının süreç kontrolünü zayıflatması.

Kargaşanın iç dinamiği…

Ne yapacağını bilmezlik hali

Kaygı ve tasa, elini ayağına dolaştırır.

Ne olup bittiğinden emin olamazsın.

Bu hali anlatan kelimedir telâş.

Özelliğisürdürülemezliğidir.

Telaş geçer ve yerini sükûnete bırakır. 

Karar vermenin en riskli zamanıdır telaş.

Yapacağını bilmezliğin güzel yanı, heyecan üretmesidir.

Beynin, sürpriz veriye tepkisi, sürecin giriş kapısı

Telaş vadisinde uzun süre kalınmaz.

Zira akıl duruma el koyar ve zihni bir duyguya yönlendirir.

Telaştan ne yaptığını bilmezlik süresi uzarsa artık panikten söz ederiz.

Yaşamak neyse de beni bu telaş öldürecek” der şair.

Yaşayacağımız belli de şaşkınlığıyla baş etmek gerekecek.

Telaşa düşersin, beyni çözüme davet edersin.

Neticede; telaşını abartma; telaşın hazzı geçer, gamı geri kalır zira…

  SAKİNLEŞ ARTIK SAHİ SENDEKİ BU TELAŞ NİYE?

DEVAMINI OKU

Toplum zararlıları

NİMETİ ALIP KÜLFETİ ÖTELEYENLER

1-Kriz sürecinde daha fazla göze batar oldular

2-İşlerini kötü yapanlar

3-Sen çalışırken yan gelip yatanlar

4-Aldığı parayı hak etmeyenler

5-Kötü yönetenler, kötüleri kollayanlar

Ürüne zarar veren kımıl ya da süne zararlısı gibi, işini kötü yapanları toplum zararlıları diye niteliyorum.

Kamuözel fark etmez; üretenin baş belalarının başında böyleleri gelir.

Onları her yerde görebilirsin.

Bazen gişede bilet satandır, garson, banka görevlisi, taksi şoförü veya devlet memuru

Azami ücret talebiyle asgari iş kurnazlığındadırlar.

Bazen bizzat sizin yöneticinizdir.

Hem işi bilmez hem de kurumun kaynaklarını, makamın gücü sayesinde sömürür.

İşletmeye değer katmadığı gibi üreteni de bizar eder

İki adım ötedeki spor salonuna kurumun arabasıyla gider.

Bazen işletmenin insan kaynakları başıdır.

İş tanımının gerektirmediği yetkinlikleri arar durur iş başvurularında…

Bazen çağrı servisindekidir.

Seni özensiz dinler, düzensiz cevaplar, çözdüğünü sandığından fazla dert açar başınıza.

Bazen bu haydutlar, çalışma arkadaşınızdır.

Siz işinizi tam yapabilmek için çırpınırken, o takım oyununu savsaklar.

Sizi yarı yolda bırakır, hayatın ritmini aksatır.

Kendimize sormamız gereken soru şudur;

KÖTÜLERİ NİÇİN HAYATIMIZDA TUTUYORUZ?

DEVAMINI OKU

Benden izin aldın mı?

İZİN ALMANIN 5 ERDEMİ

1-Seni yüceltir

2-İşini kolay kılar

3-Katılım sağlar

4-Nezakettendir

5-Gönül alırsın

Babasın, eve yorgun gelmişsindir; dinlenmek için izin istersin ailen varlığını hisseder evin gururu olursun.

İzin istemek usuldendir. 

Rıza talebidir.

İnsanı yüceltir.

Nezaket eseridir.

Değere dairdir.

Uyumdur, samimiyettir.

Tebessümdür. 

Olgunluktur.

Sohbettir.

Tut ki yolcusundur.

Kesindir yolun, izin istersin; gönül alma adımıdır.

İzinde emrivakilik yoktur, iyi niyet mesajıdır.

Ülke liderisindir acı  reçete sunacaksındır.

İnsan karşısına çıkar; rıza alırsın.

Zor zamanlara hazırlıktır.

Zira insan lokmasından kesecek.

İzin isterken bilirliğinduyarlılığın vardır.

Acı köprüsünden geçilecektir. 

Halkından izin alır hakkaniyete yol açarsın.

Temsili verilen izni kötüye kullanmaz, kullandırtmazsın. 

Şaibeye izin verdirtmezsin; Kadına hizmet sunacaksındır, cinsiyet ayrımcılığı yapıp ihtiyaçlarını marketten attırmaz Kadından izin alırsın.

Şirket sahibisindir, insanlar evden çalışıyordur. 

Aradığında izin istersin söze öyle başlarsın.

İzin istersin söze başlarsın, izin istersin davet edersin, izin istersin kapıdan girersin.

Hediye vermek için bile izin istersin.

Nezakettendir. İ

zin kalpleri açar.

Hoşgörü, hoşnutluğu inşa eder.

SEN EYLEMLERİN İÇİN   İZİN ALIYOR MUSUN?

DEVAMINI OKU

Hilekârlığa teşvik etme

KRİZ VARSA HİLEZADE VARDIR

1-Bir ekonomide sıkı zaptiye tedbirleri varsa,

2-Hilekârlık mutlaka vardır.

3-Ülkede, işte, evde; her yerde;

4-Hilekârlığa teşvik eder seni.

5-Hileden geçinen hilezadeler, içeriden çökertir

Birini aldatmak, yanıltmak için kurulan düzen.

Çıkar sağlamaya yönelik, değerli bir şeye değersiz bir şey katma.

Niteliğine dair yanıltıcı bilgi vermek.

Düzen, dolap, oyun, ayak oyunu, alavere dalavere, desise, entrika, hile

Arapça kökenli, sevimsiz bir kelimedir hile… 

Çıkar söz konusudur, yalan vardır, aldatma geçerlidir.

Akıl yerine kurnazlık hâkimdir sürece…

Hileden kâr doğar mı?

Doğsa da çareye çözüm olur mu? 

Hile, maliyettir.

Hile kurana da dolap kurulana da…

Saflığı bozar. Ruhu zedeler.

Hile ile elde edilen başarı, zaferle taçlandırılmaz, sadece ödülü alınır.

Denir ki hilekârın ödemesi, eline uzatılan değil, alması için yere atılanla yapılır. Hilede onur yoktur.

Şeref kelimesine en uzak olandır.

Çalmak, aldatmak, yalan söylemek, birinin arkasından sinsice dolaşmak hilekarlığın ailesini oluşturur.

Bir yerde sıkı disiplin varsa hilekarlık vardır.

Bir yerde yaşam koşulları zorlaşmışsa hilekarlık vardır.

Kriz varsa hilezadeler vardır.

Deprem, afet varsa, hilekârlar sahne alacaklardır.

    PEKİ, SEN? HİLEKÂRLIĞA TEŞVİK EDİYOR MUSUN

DEVAMINI OKU

Umut bir yöntem değildir

UMUT BİZİ AYAKTA TUTAR

1-Biz izin vermedikçe hiç kimse;

2-Kendimizi kötü hissetmemizi sağlayamaz.

3-Umudumuzu elimizden alamaz

4-Ancak sadece umut etmek yetmez;

5-Bu umudu bir yöntemle buluştur ki ayakta kal.

Kral dondurucu bir kış mevsiminde gecenin soğuğunda nöbet tutan muhafıza sordu:
Üşümüyor musun?
Muhafız:
– “Alışığım sayın kralım” dediğinde
Kral:
– “Olsun, sana sıcak tutacak elbise getirmelerini emredeceğim” dedi ve gitti.
Ancak bir süre sonra sarayından içeri girdiğinde emri vermeyi unuttu…
Ertesi gün duvarın yanında muhafızın soğuktan donmuş cesedini gördüler, duvarın üzerinde şöyle yazılıydı:
Soğuğa alışkındım; fakat senin sıcak elbise vaadini bekledim…

İnsana yapılacak en büyük kötülüklerden biri; onu bir umudun için hapsetmektir.

 UMUDUNU KORUYABİLİYOR MUSUN?

DEVAMINI OKU

Afet fırsatçıları

ÖLÜMLERDEN BESLENMEYİN

1-Tıpkı Akbabalar gibi afet fırsatçıları var.

2-Kirayı arttıran,

3-Kendini görünür kılan…

4-Kendi krizini fırsata çevirebilirsin.

5-Ama afet krizini fırsata dönüştürmek; alçaklıktır.

Soma’da 301 canımız gider, anında ortaya çıkarlar.

Ankara’da 102 gencimiz katledilir, yine ortalığa dökülürler. 

Paris’te insanlık faciası yaşanır, yine üşüşürler posta kutumuza…

Hatay’da deprem olur, krizi fırsata çevirip kirayı arttırır, ya da şahsi reklamını yapar.

Tek istekleri vardır; faciadan yararlanıp görünürlüklerini arttırmak.

Trajediler üzerinden reklam fırsatı doğurmak; akbaba davranışıdır.

Japonya’da deprem olur, yardım ekipleri kurulur, sessiz sedasız para toplanır.

Yardım yapanlar kendilerini saklar, sessiz sedasız ihtiyaç sahibine ulaşılır.

Van depreminde de vardı bu akbabalar, depremzedeler üzerinden depremZADE olma gayretiyle boy gösterdiler.

Türkiye’de afet hukuku da zayıf.

ABD’de afet sonrası fiyat artışı yasaktır. 

Afet öncesi fiyat neyse onu belli bir süre değiştiremezsin. 

11 ilde ise evi kullanışsız hale gelenler kiraların katlandığından şikayetçi.

Tıpkı afet sonrası İstanbul’da taksicilerin tarifeyi 3’e katlaması gibi.

Felaketten beslenmeyin.

 AFET HUKUKUNU ACİLEN GÜÇLENDİRMEK GEREKMEZ Mİ?

DEVAMINI OKU

Ar etmez misin sen?

UTANMANIN 5 NİMETİ

1-Hatanı fark edilmesi.

2-Pişmanlığın ifadesi.

3-Bağışlanma talebi.

4-Onurunu koruma gayreti.

5-İyi insan kalma beyanı.

Ar damarı çatlamış yönetici; tehlikedir.

Hele ki edepsizliğini de savunuyorsa…

Ar etmek Edep takınmak, hasret kaldığımız haslet oldu.

Utanmak; onursuz sayılacak ya da gülünç olacak bir duruma düşmenin üzüntüsüdür. Mahcubiyettir

ArHaya etmektir.

Kıvancı ele verip kusuru kendinde tutmaktır utanmak

Hatanın lisanı hal ile ifadesi. Vücut diliyle kusurun itirafı…

Pişmanlığın kabul görmüş, içselleştirilmiş, karşı bildirimidir.

Utanmak erdemdir de utandırmak değildir.

Allah’ın en bildik sıfatlarından biri, ayıpları gizlemesi (settar- örten, settarı uyup= ayıpları saklayan) diye bilinir. Kusuru yüze vurup utandırmak, kolay olandır.

Hele ki birini başkasının yanında utandırmak, hamlığın, çiğliğin en bayağı olanıdır.

Utanç duygusunu yitirmemiş, ar damarını çatlatmamış, kusurundan haya edebilmiş biri için utanma, iyi insan olmaya işarettir.

Utanmaz biri kadar şeref, haysiyet ve saygınlığa düşman yoktur.

Utan ki bağışlanasın, affedilesin, yücelesin…

Utanmıyor, ar etmiyor, hicap duymuyor hatta edepsizliğini gücüne rozet yaparsan çürümüşsündür.

      EDEP YA HÛ DİYECEĞİN KİŞİLER ÇOĞALDI MI?

DEVAMINI OKU

Bana farklı bakış gerek

OYUNCUYU DEĞİL ÖYKÜYÜ DEĞİŞTİR

1-Yeni yolda eski ayakkabıyla yürüme.

2-Değişim zihinde başlar.

3-Aynı kalmak adına her şeyi değiştiren;

4-Değişmesi gereken sensin belki de…

5-Başarısızlığı önce kendinde aramalısın.

Krizler, değişim zamanlarıdır.

Aynı kalamaz, farklı bakış açıları, yeni yollar, yeni insanlar devreye girer.

Özellikle yeni personel alırken, değişim ihtiyacı belirginleşir.

Sorun şudur; farklı bakışı nasıl edinirfarklı olanı nasıl buluruz? 

Zira şirketin kulvar atlayabilmesi için farklı bakış açılarına ihtiyacı vardır.

Farklı olan daima tedirgin eder.

O halde bu korkuları nasıl yeneriz?

Ya yeni gelen benim işimi elimden alırsa?

Ya farklı düşünce şirketin ritmini bozarsa? 

Ya diğerleri etkilenirse?

Tamam kaygılarımız var ama benzer şeyleri duyardinlersolursak; değişimi nasıl yakalayabiliriz ki?

Bir lider, bu sancılı değişimi yönetebilen kişidir zaten.

İhtiyacı olan farklılığı bul ve bünyeye kat.

Değişim istenirken yapılan 3 temel hata; 

1-Zihin yapısını sorgulamamak, 

2-konfor alanlarından çıkamamak, 

3-eski yolda yeni ayakkabıyla yürümek.

Değişim; yönetici veya çalışan değiştirerek değil, zihin yapısını değiştirmekle mümkündür.

Sorun, müdürde değil, senin zihnindedir.

  DEĞİŞTİRİLMESİ GEREKEN SEN OLMAYASIN?

DEVAMINI OKU