Tutmayı bil ki tutunabilesin

TUTMAK VE TUTUNMAK

1-Tutmak aktif, tutunmak pasif

2-Tutmak için iradenin dümeni sende

3-Tutunmak hayatta kalma gayretindir

4-Tutmaya bak ki tutunacak dal arama

5-Zira tutmadığına tutunmak zorunda kalırsın

Hayatımızdan tutmayı çıkardığımızda, pusulamızı kırmış oluruz.

Başı koparılmış tavuk gibi dolaşıp durur, amaçsızlık illetiyle yiter gideriz.

Ömer Hayyam, taraf tutmaya dair araba örneğini sunar bize; bir arabayı al, 4 tarafına 40 at koş. Kamçıla dur, sürekli kıpırdayan araba; hiçbir yere gitmez.” Rubainin ikinci mısraında önerisi gelir; “atları arabanın bir tarafında tut ki yol alabilesin.”

Hayatımdan tutmayı çıkardığımda, her gördüğüm parlak şeyi gagalayan horoza dönerdim.

En son işittiğim doğru, en son okuduğum kitap iyi, en yakındaki en güzel olurdu.

Tutmak, maliyettir. Ağırlığını taşımak zorundasın.

Tuttuğun kanat dahi olsa, eğer uçamayacaksan, tavuk gibi yükünü taşırsın.

Ancak kartallar taşıdığı kanat ile zirvenin yolunu tutabilir. 

Misal öfke, elinde tutanı yakan maliyettir. Tıpkı zehri kendi içip öfkelendiğinin ölmesini ummak gibi

Tuttuğuna dikkat et; buna değer mi? Ne kadar yer kaplıyor? Alternatif maliyeti nedir? Onu elde tutmakla meşgul ettiğin elin, başka hangi değerliyi tutamamaktadır?

         TUTMAYIP TUTUNAMAYANLARDAN MISIN?

DEVAMINI OKU