Çok bilen çok yanılır

“BİNDİĞİM AT BENDEN AKILLI OLMASIN”

1-Hayat bir yarış;

2-Ve akılsız atlarla yarış kazanılmaz.

3-Akılsız at ile menzil alınmaz.

4-Kendinden akıllıları keşfedebilen yöneticiye;

5-Başarı kader olur.

Hele ki yarım yamalak bilen herkesten daha da çok yanılır.

Çünkü bildiğini sanır ve böyle birine öğretmek imkansızdır.

Yöneticilerde gördüğüm şudur; liyakat sahibi ve gerçekten bilen insanları nedense kendilerinden uzak tutar, onlarla aralarına mesafe koyarlar.

Onun yerine kendilerinden daha az bilenleri tercih ederler.

Zira ancak bu sayede kendini daha değerli, akıllı, zeki ve vazgeçilmez biri zannederler.

Gözlemim şudur; işletmelerde ikinci sınıf yönetici, etrafına üçüncü sınıf kadro edinir.

İtibarını bu sayede koruduğunu sanır.

Oysa birinci sınıf yönetici, etrafında bilen çalışan bulundurmak ister.

Önerim; kendinden daha zeki ve akıllı insanları bulup, onların hizmetine girmektir. ‘

Hükmetmek’ değil, onların hizmetine girmek

Bu, zor bir zenaattir zira özgüven gerektirir, erdem gerektirir, basiret gerektirir.

Çalıştığı kişileri liyakat havuzundan seçenlerin başarısı ortadadır.

Bilen adam yerine bizden adam seçenlerin hüsranı; daha da ortadadır.

Çok bilen çok yanılır zira…

ÖNCELİĞİN; BİZDEN ADAM MI BİLEN ADAM MI?

DEVAMINI OKU

Denetimsiz otorite yıkar

GÜCE DAYALI OTORİTENİN 5 ZARARI

1-Tiranlaşmak.

2-Haddini aşmak.

3-Hayata müdahale.

4-Liyakatsizlik.

5-Sürekli istemek.

Denetimsiz otorite o hale gelir ki ‘yaşamana izin vererek’ sana iyilik yaptığını düşünür.

Güce dayanan otorite, tirana dönüşür.

Eğer tiranlaşma düzeyinde oluşmuş ise her sokak, cadde, binaokula kendi adını verir.

Sokağa çıktığında trafiği durdurur, insanların ona secde etmesine dek güç kullanımını zorlayabilir.

Liyakata, beceriye, hünere dayanan otorite, vicdan freniyle yol alıyor ise liderliğe varır. 

Her otorite kötü değildir zira.

Toplumların dağıtık otoriteye ihtiyacı vardır.

Otorite, itaatsizlik ile birlikte anılır genelde.

Hatta sivil itaatsizlik kavramı, otoriteye karşı çıkmanın kurumsal ifadesi olur.

Sivil itaatsizlik otoritenin haddi aşması, hayatın her alanına hükmetme marazından doğar.

Kadının karnındaki cenine dahi müdahaleye varır bu cüret…

O noktada toplum, otoriteyi frenlemeyi gündeme taşır.

En büyük eksiği, denetimsizliktir.

Otoritenin akıl ile ilişkisi, zamanla azalır.

Bu da Şekspir’in kahramanı Kral Lear’daki gerçeğe taşır bizi…

3 kızı elinde oyuncağa dönmüş kral, sorar; “soytarı, ne yapmalıyım?”

Cevap dehşettir; “kralım, yaşlanmadan önce akıllanmalıydın.”  

SENİN DE İÇİNDE OTORİTE ÖZLEMİ VAR MI?

DEVAMINI OKU

Çok bilen çok yanılır

“BİNDİĞİM AT BENDEN AKILLI OLMASIN”

1-Hayat bir yarış;

2-Ve akılsız atlarla yarış kazanılmaz.

3-Akılsız at ile menzil alınmaz.

4-Kendinden akıllıları keşfedebilen yöneticiye;

5-Başarı kader olur.

Hele ki yarım yamalak bilen herkesten daha da çok yanılır.

Çünkü bildiğini sanır ve böyle birine öğretmek imkansızdır.

Yöneticilerde gördüğüm şudur; liyakat sahibi ve gerçekten bilen insanları nedense kendilerinden uzak tutar, onlarla aralarına mesafe koyarlar.

Onun yerine kendilerinden daha az bilenleri tercih ederler.

Zira ancak bu sayede kendini daha değerli, akıllı, zeki ve vazgeçilmez biri zannederler.

Gözlemim şudur; işletmelerde ikinci sınıf yönetici, etrafına üçüncü sınıf kadro edinir.

İtibarını bu sayede koruduğunu sanır.

Oysa birinci sınıf yönetici, etrafında bilen çalışan bulundurmak ister.

Önerim; kendinden daha zeki ve akıllı insanları bulup, onların hizmetine girmektir.

‘Hükmetmek’ değil, onların hizmetine girmek

Bu, zor bir zenaattir zira özgüven gerektirir, erdem gerektirir, basiret gerektirir.

Çalıştığı kişileri liyakat havuzundan seçenlerin başarısı ortadadır.

Bilen adam yerine bizden adam seçenlerin hüsranı; daha da ortadadır.

Çok bilen çok yanılır zira…

ÖNCELİĞİN; BİZDEN ADAM MI BİLEN ADAM MI?

DEVAMINI OKU

Yetenek havuzu

PATRONLAR DİKKAT!

1-İşletmeniz insan kaynaklarının işgali altında olabilir

2-Kurumundaki kabiliyetlerden habersizdirler

3-Diploma silolarıdır

4-İK; İnsan Kıymak olmamalı

5-Yeteneği keşfedemiyorlar

İşletmelerimizin en değerli sermayesi; insan kaynakları

Özellikle yetenekli çalışanlar şirket için hayati öneme sahip. Fakat bir sorun var; o da işletmelerimizin, sahip oldukları yetenekleri bilmemesi

Gelişen ihtiyaçlara göre zaman zaman bazı yeteneklere ihtiyaç duyan işletmeler, kariyer siteleri veya kendi insan kaynakları üzerinden bu yeteneklerin peşine düşer.

Oysa kendi personelinin yetenek bilgisine sahip olmadığından, kendinde zaten var olanın dışarıda dilencisi haline gelir.

Zaten istihdam ettiği çalışanlarına dönüp bakmak aklına gelmez. Zira kendi İK birimi, işletmenin kabiliyet envanterini çıkarmamış, kendi yetenek havuzunu tanımlamamıştır.

Bu yüzden patronlara uyarım şudur; bugün Türkiye’de pek çok işletme, İK’larının işgali altındadır.

Beceriyi değil diplomayı işe alma pratiği ile yapabilecekleri bu kadardır.

İnsan kaynakları lafındaki insan kelimesine takılmayın; yıllarca onu kapıda karşılayan danışma görevlisinin adını bilemeyen İK yöneticileri bilirim.

         SİZİN İK YÖNETİCİNİZ YETENEKSAVAR MI?

DEVAMINI OKU

Acemiye yönettirme

ACEMİLİĞİN 5 RİSKİ

1-Ustalaşma külfeti yüksektir

2-Vereceği zarar büyüktür

3-Öğrenme maliyeti vardır

4-Acemiyi seçersen liyakat küser

5-Hayatı, sistemi bitirebilir

Herkes ektiğini biçer acemi bahçıvanlar hariç

Acemi; işe yeni girmiş, henüz bir şeyler öğrenmekte olandır.

Bir yerin, bir kentin yabancısıdır. Acemilik döneminde yapılan hatalar göze gelmez.

Acemi kritik noktalarda görev almaz. Zira değil hata, kritik noktada atacağı her acemi adım dahi krize yol açabilir.

Diplomasının mürekkebi henüz kurumamış acemi cerraha, beyin ameliyatı yaptırmazsın. Önce usta cerraha çırak yapar, acemilik dönemini eğiterek geçirtirsin.

Ancak acemi birine aynı hastanenin yönetimi verebiliyor hatta yüksek makamlara getirebiliyorsunuz.

Sürekli yeni görevlendirmeler yapılıyor, üst üste değişmeler geliyorsa, acemilik kol geziyordur. Her acemilik, maliyettir. Çünkü öğrenme sürecindesindir.

Ancak kamu yönetiminde acemiliğin vereceği zarar, inanılmazdır. Seni taşıyan aracı acemi sürücüye verir misin?

Şirketini acemi yöneticiye teslim eder misin? Peki ya kamudaki bir koltuğu, üniversite kürsüsünü, acemi birine bırakır mısın? Bırakırsan ne olur?

Yüksek maliyeti öder, acemiye de sürdürülebilir başarı fırsatı vermemiş olur, onu da yönettiklerini de harcarsın.

         ACEMİLİĞİN RİSKİNİ GÖZE ALABİLİR MİSİN?

DEVAMINI OKU

İş hayatında lider ol

YÖNETİCİ GEREKLİ AMA

LİDER VAZGEÇİLMEZDİR

Ortalık yönetici dolu ama lider az.

Liderin 5 özelliği:

1- Vizyon sahibi

2-İnançlı, tutkulu

3-Güven vermesi

4-Emreden değil yol gösteren

5-Adil ve mütevazı olması

İş dünyası, patrondan ziyade lidere ihtiyaç duyar. Bizlere Yöneticinden çok lider gereklidir. Zira lider, önden giden bilge at gibidir. Ardındakilere hem yön hem tempo verir.

Liderliğin en zorlayıcı yanı, kontrol güdüsünü kontroldür. Yetki ve sorumluluğu akıllıca dağıtan ancak kontrolü elinde tutabilen lider, başarılıdır.

Her süreci kontrol saplantısı yerine işin genel gidişatını ve kritik aşamalarını kontrol ile yetinip ekip çalışmasını teşvik eden lider, işi de çalışanı da geliştirir.

Bugün dünya, ardından koşacağı bilge ve cesur liderlere ihtiyaç duyar. İş dünyası da öyle… Yetenekleri bulup onların hizmetine girebilecek kadar tevazu sahibi, bir o kadar da kendisini işine, ekibine adamış lider olmak

Lider ile yöneticiyi karıştırmamak gerek. Lider iyi işi yapar yönetici işi iyi yapar, eğer iş iyi ise tabii ki

Lider emir vermez, yol gösterir. Lider yargılamaz anlamaya çalışır.

Lider, en iyi kamçılayanı terfi ettirmez, yeteneği yüceltir.

Yönetici gereklidir ancak gerçek lider; vazgeçilmezdir.

            SEN; LİDER MİSİN YOKSA YÖNETİCİ Mİ?

DEVAMINI OKU