Yanlış, doğrunun değerini öğretir

DOĞRU-YANLIŞ FARKI

1-Gece ile Gündüz kadar farklıdırlar

2-Yanlış hızlıdır ama gerçeğe toslar

3-Doğru yavaştır ama ilelebettir

4-Doğru ile yanlış yer değiştirebilir

5-Yanlıştan yola çıkıp doğruya varılabilir

Doğru zaman, doğru yer, doğru insan… Bu sacayağın tersi de şeytan sacayağı olur; yanlış zaman, yanlış yer ve yanlış insan…

Hayatındaki yanlış insanlara dikkat et, sana doğru insanların değerini onlar öğretecektir.

Kimden gelmişse gelsin, kim söylemişse söylesin, yanlış, daima yanlıştır. Ta ki tersine dönüşene dek…

Peki, bunu nasıl teşhis ederiz? İçimizdeki sağduyu (feraset) tam da bu işe yarayacaktır.

Yanlış, maliyetli bilgidir. 1-Yaygınlaşırsa benimseriz ki bu galatı meşhura olur. Şey’in çoğulu eşya iken “eşyalar” demek gibi…

2-Doğrunun yerine geçiririz; Batlamyus’un düz dünya anlayışında yanlış olan yuvarlak dünya, bugün doğru olandır.

Neticede yanlış; hayatın vazgeçilmezidir. Yine de kullanışlı olan, doğrulardır.

Yanlış harita ile varılacak doğru hedef olamaz.

Alınyazını, yanlışlarla karalamaktan vazgeç.

          YANLIŞIN SANA DOĞRUYU GÖSTERİYOR MU?

DEVAMINI OKU

Kötülere birkaç sözüm var

ŞEYTANIN AVUKATI OLMAK MI

ŞEYTANA AVUKAT KESİLMEK Mİ?

Sosyal medyada ne zaman kötüleri eleştiren şeyler paylaşsam; onları koruyanlar türeyiveriyor.

Kötüyü, yanlışı, çirkini savunanların sayısı

sandığınızdan fazla…

Hayvanın alacası dışında, insanın alacası içindedir derler.

Sosyal medya; insanın içindeki kötülükleri görünür kılıyor.

Korona sürecinde bizler maske takınca bazılarının maskesi düşüyor demiştim. Bu; sosyal medya üzerinden yaptığım paylaşımlarda kendini gösteriyor. Ne zaman iyiliğe örnek paylaşsam altında çapanoğlu arayanlar sıraya giriyor adeta.

Ancak daha da beteri ne zaman kötüye, çirkine, yanlışa dair bir olay veya görsel paylaşsam, onları savunanlar bir anda ortaya çıkıyor. Savunmalara bakıyorum; vicdansızlık kadar akılsızlık örnekleriyle dolu cümleler ve çok kez hakaretler söz konusu oluyor.

Kimi, ‘ben buradayım, beni fark et’ gibi güdülerle, kimi de sırf kendini fenomen yapma gayretiyle tuhaf eleştiriler hatta hakaretler yapıyor.

İsimsiz trolleri anlarım da işi gücü mesleği ortada iken kötüleri savunanları anlamak mümkün değil. Üstelik bunu yaparken, kendilerini gerçeğin peşinde koşan, zehir hafiye  gibi gözünden hiçbir şey kaçmayan tutumları…

Komikten öte düşündürücü olan budur. Güya gerçeği arıyor ama iblisten yana saf tutuyor.

      SÜREKLİ KÖTÜLERİ TUTMAK ZORUNDA MISIN?

DEVAMINI OKU

Kötülere birkaç sözüm var

ŞEYTANIN AVUKATI OLMAK MI
ŞEYTANA AVUKAT KESİLMEK Mİ?
Sosyal medyada ne zaman kötüleri eleştiren şeyler paylaşsam; onları koruyanlar türeyiveriyor.
Kötüyü, yanlışı, çirkini savunanların sayısı
sandığınızdan fazla…

Hayvanın alacası dışında, insanın alacası içindedir derler.

Sosyal medya; insanın içindeki kötülükleri görünür kılıyor..

Korona sürecinde bizler maske takınca bazılarının maskesi düşüyor demiştim. Bu; sosyal medya üzerinden yaptığım paylaşımlarda kendini gösteriyor. Ne zaman iyiliğe örnek paylaşsam altında çapanoğlu arayanlar sıraya giriyor adeta.

Ancak daha da beteri ne zaman kötüye, çirkine, yanlışa dair bir olay veya görsel paylaşsam, onları savunanlar bir anda ortaya çıkıyor. Savunmalara bakıyorum; vicdansızlık kadar akılsızlık örnekleriyle dolu cümleler ve çok kez hakaretler söz konusu oluyor.

Kimi, ‘ben buradayım, beni fark et’ gibi güdülerle, kimi de sırf kendini fenomen yapma gayretiyle tuhaf eleştiriler hatta hakaretler yapıyor. İsimsiz trolleri anlarım da işi gücü mesleği ortada iken kötüleri savunanları anlamak mümkün değil.

Üstelik bunu yaparken, kendilerini gerçeğin peşinde koşan, zehir hafiye  gibi gözünden hiçbir şey kaçmayan tutumları…

Komikten öte düşündürücü olan budur. Güya gerçeği arıyor ama iblisten yana saf tutuyor.

      SÜREKLİ KÖTÜLERİ TUTMAK ZORUNDA MISIN?

DEVAMINI OKU