Dilini boz müziğini çürüt o toplumu esir edersin

ANADİLİNİ BİLİYOR MUSUN?

1-Ana sütü kadar sana hak ve helal olan,

2-Anadilini bilmiyorsan,

3-Kainatta kendini eksik ifade edersin.

4-Hele ki kendi müziğinden de kopmuşsan,

5-Zamanın esiri olmuşsun demektir

Bir toplumu tutsak etmek istersen dilini bozarsın.

Dili gibi müziğini çürütürsen, aynı sonucu alırsın.

Bir ülkenin türkülerini yakanlar, kanun yapanlardan daha değerlidir.

Zira kanunlar zamanla değişse de müzik, o ülke kültürünün ses ile inşasıdır.

Mimari? O da donmuş musikidir zaten.

İnsan ruhunu incelten, hoyratlıkları törpüleyen,

kulağı gürültüden arındıran, estetik duyguları okşayan, zevkleri rafineleştiren yönü ile müzik, bizleri şekillendirir.

Ham mermeri alır, nota darbelerini murç olarak kullanır ve taşın içindeki insanı bulur, ortaya çıkarır, ruhunu serbest bırakır.

Onu yontar, yüceltir. Pablo Neruda’yı anmadan geçemeyiz; “Ağır ağır ölür yolculuğa çıkmayanlar, okumayanlar, müzik dinlemeyenler, gönlünde incelik barındırmayanlar…”

Memleketin ahvalini türkülerden sor demiyor muyduk zaten…

ANA DİLİNLE ÖZGÜN MÜZİĞİNLE ARAN NASIL?

DEVAMINI OKU

Dil varlığın evidir

OKU Kİ DİLİN GENİŞLESİN

1-Kitap okumayan ile okuma yazma bilmeyen arasında

2-Pratikte fark yoktur.

3-Hayatını 300 kelimeye sıkıştıran nesille;

4-Değil aya, yarına dahi varamazsın.

5-Türkü dinle, kitap oku ve zihnin gelişsin.

Filozof Heidegger böyle diyor.

Konuşulan dilin, kullanılan aksanın bile insanların algıları ve hayatı anlamlandırmaları konusunda son derece önemli bir role sahip olduğunu söyler.

Bizim Güldür Güldür ekibinin başarılı skecinde İsmail ise hayatı 5 kelimeye indirgemiş;

Aynen, sıkıntı yok, eyvallah, yâni, ne alâka

Ne yazık ki günümüzde kendini ifade için çok az kelime ile yetiniyoruz. 

İnsanın anadili, kendisini kâinatta ifade edebileceği tek mantıktır.

Ana dilimiz, bizim için ana sütü kadar gereklidir.

Hal böyle olunca Türkçe için tehlike çanları çalıyor.

Gençler kitap okumuyorkelime dağarcıkları azaldı, kendilerini ortalama 300 kelime ile ifade eder oldular.

Halbuki dilimizde 100 binden fazla kelime var ve bize ana sütümüz kadar hak ve helâl.

Kitap okumak; dili geliştirmenin en belirgin yolu…

Önerim şudur; anadilinizi sevin, geliştirin.

Kitap okuyun ve bol bol türkü dinleyin

Evreniniz genişleyecek, daha anlaşılır olacaksınız.

ANADİLİNİ KAÇ KELİMEYLE KONUŞUYORSUN?

DEVAMINI OKU

Genç yaşların 8 kararı

GENÇ OLMANIN FIRSATLARI

1-Genç bilebilseydi, yaşlı yapabilseydi

2-Zihin dinçtir, merak tazedir

3-Evren şaşıracak şeylerle doludur

4-Çok şeyi yapabilme seçeneği vardır

5-Beceri kazanmanın altın yıllarıdır

Hayatın en dinamik yaşları gençlik yaşlarıdır. Bu yaşlarda yapılan birikimler ve alınan kararlar ömrün harcama basamaklarında yanınızda yer alır. Zira size bir yaşam kültürü olarak geri döner. İşte alınacak en etkili 8 karar;


1-Söyleyecek sözün olması için; kelime biriktir. Okumak, türkü dinlemek, şiir ezberi, en etkili kelime biriktiricisidir. Farkında olmadan kelime zengini olur, iyi konuşursunuz.

2-Yeni ufuklara açılmak için; hareket halinde ve sahada olmayı şiar edin. Bu, yürürken dahi öğrenmenizi sağlar.

3-Yatırım yapmayı öğren, birikimlerini yönetmeyi kavra. 

4-Büyük adımlar, küçük alışkanlıklarla şekillenir. Değer üreten alışkanlıkların olsun. Değersizleri hayatından çıkar.

5-Merakına sahip çık, onu elinden almak isteyenle savaş.

6-Senden daha akıllı, zeki ve erdemli insanlarla sohbet et.

7-Diploma gerekli olsa da yetersizdir. Becerilerin olsun.

8-En çok görüşeceğin 5 kişi, senin nasıl bir insan olacağını şekillendirecektir. Bu dost çevresini kurarken özen göster.

 8 KARARI SENİN YERİNE BAŞKASI VEREBİLİR Mİ?

DEVAMINI OKU

Dilini boz müziğini çürüt o toplumu esir edersin

ANADİLİNİ BİLİYOR MUSUN?

Ana sütü kadar hak ve helal anadilini

bilmiyorsan, kainatta kendini eksik ifade edersin.

Hele ki kendi müziğinden de kopmuşsan,

gelir geçer zamanın esiri olmuşsun demektir.

Bir toplumu tutsak etmek isterseniz dilini bozarsınız.

Dili gibi müziğini çürütürseniz, aynı sonucu alırsınız.

Bir ülkenin türkülerini yakanlar, kanun yapanlardan daha değerlidir. Zira kanunlar zamanla değişse de müzik, o ülke kültürünün ses ile inşasıdır.

Mimari? O da donmuş musikidir zaten. İnsan ruhunu incelten, hoyratlıkları törpüleyen, kulağı gürültüden arındıran, estetik duyguları okşayan, zevkleri rafineleştiren yönü ile müzik, bizleri şekillendirir.

Ham mermeri alır, nota darbelerini murç olarak kullanır ve taşın içindeki insanı bulur, ortaya çıkarır, ruhunu serbest bırakır. Onu yontar, yüceltir.

Pablo Neruda’yı anmadan geçemeyiz; “Ağır ağır ölür yolculuğa çıkmayanlar, okumayanlar, müzik dinlemeyenler ve gönlünde incelik barındırmayanlar…”

Memleketin ahvalini türkülerden sor demiyor muyduk zaten…

   ANA DİLİNLE ÖZGÜN MÜZİĞİNLE ARAN NASIL?

DEVAMINI OKU

Dil varlığın evidir

OKU Kİ DİLİN GENİŞLESİN

Kitap okumayan ile okuma yazma bilmeyen

arasında pratikte fark yoktur.

Hayatını 300 kelimeye sıkıştıran

nesille değil aya, yarına dahi varamazsın.

Türkü dinle, kitap oku ve zihnin gelişsin.

Filozof Heidegger böyle diyor. Konuşulan dilin, kullanılan aksanın bile insanların algıları ve hayatı anlamlandırmaları konusunda son derece önemli bir role sahip olduğunu söyler.

Bizim Güldür Güldür ekibinin başarılı skecinde İsmail ise hayatı 5 kelimeye indirgemiş; Aynen, sıkıntı yok, eyvallah, yâni, ne alâka…

Ne yazık ki günümüzde kendini ifade için çok az kelime ile yetiniyoruz. İnsanın anadili, kendisini kâinatta ifade edebileceği tek mantıktır.

Ana dilimiz, bizim için ana sütü kadar gereklidir. Hal böyle olunca Türkçe için tehlike çanları çalıyor.

Gençler kitap okumuyor, kelime dağarcıkları azaldı, kendilerini ortalama 300 kelime ile ifade eder oldular.

Halbuki dilimizde 100 binden fazla kelime var ve bize ana sütümüz kadar hak ve helâl. Kitap okumak; dili geliştirmenin en belirgin yolu…

Önerim şudur; anadilinizi sevin, geliştirin. Kitap okuyun ve bol bol türkü dinleyin… Evreniniz genişleyecek, daha anlaşılır olacaksınız.

         ANADİLİNİ KAÇ KELİMEYLE KONUŞUYORSUN?

DEVAMINI OKU

Dil varlığın evidir

OKU Kİ DİLİN GENİŞLESİN
Kitap okumayan ile okuma yazma bilmeyen arasında pratikte fark yoktur.
Hayatını 300 kelimeye sıkıştıran nesille değil aya, yarına dahi varamazsın.
Türkü dinle, kitap oku ve zihnin gelişsin.

Filozof Heidegger böyle diyor. Konuşulan dilin, kullanılan aksanın bile insanların algıları ve hayatı anlamlandırmaları konusunda son derece önemli bir role sahip olduğunu söyler.

Bizim Güldür Güldür ekibinin başarılı skecinde İsmail ise hayatı 5 kelimeye indirgemiş; Aynen, sıkıntı yok, eyvallah, yâni, ne alâka…

Ne yazık ki günümüzde kendini ifade için çok az kelime ile yetiniyoruz. İnsanın anadili, kendisini kâinatta ifade edebileceği tek mantıktır.

Ana dilimiz, bizim için ana sütü kadar gereklidir. Hal böyle olunca Türkçe için tehlike çanları çalıyor. Gençler kitap okumuyor, kelime dağarcıkları azaldı, kendilerini ortalama 300 kelime ile ifade eder oldular.

Halbuki dilimizde 100 binden fazla kelime var ve bize ana sütümüz kadar hak ve helâl. Kitap okumak; dili geliştirmenin en belirgin yolu…

Önerim şudur; anadilinizi sevin, geliştirin. Kitap okuyun ve bol bol türkü dinleyin… Evreniniz genişleyecek, daha anlaşılır olacaksınız.

         ANADİLİNİ KAÇ KELİMEYLE KONUŞUYORSUN?

DEVAMINI OKU