Açlık çok şey yaptırır

AÇLIĞIN BİZE 5 ÖĞÜDÜ

1-Harekete geç

2-Doyduğunda geri geleceğini unutma

3-Acıktığın şeyin değerini bil

4-Asla fazla doyma açlık kendini hatırlatsın

5-Neye aç olduğunu belirle, giderirsin

Açlık; en büyük kitle imha silahıdır.

Açlık insana ne yaptırmaz ki?

Yasaları, kuralları, haram-helal ayırtını bir kenara koyar, peşinde olduğu tokluğu sağlamak için hırsız olur, katil olur, savaş dahi çıkarabilir.

Açlık, eğer sürgit giderilemiyorsa, sefalet diye tanımlanır.

Sefilleri zayıf kılan açlık, giderilmediği takdirde toplumsal hareketleri tetikler.

Açlar ve toklar aynı toplumda hatta aynı kent veya ailede yan yana gelmişse, çatışma kaçınılmaz olur.

Komşusu açken insan rahat uyuyamaz zira aç komşu, gelir ve ihtiyacını alır.

Rıza göstersen de göstermesen de…

Tarih; aç kavimlerin göçü ile şekillenmiştir.

Açlığın güçlü yanı; harekete geçirmesi, zayıf yanı; giderilmediği takdirde taşıdığı tehlikelerdir.

Avantajı; talepkâr olmayı sağlaması, dezavantajı; tokluğun kaynağına bağımlılık kılmasıdır.

Açlık kader değil, tercihtir. Açlık sınırı, yatağa aç girmektir. Karnı aç uyuyamamaktır.

Aç, aşçıya kusur bulmaz zira umduğunu değil bulduğunu yiyecektir.

Komşun aç iken başını yastığa koyma, bir daha uyanamayabilirsin.

     HAYATINDA HİÇ AÇLIKLA TERBİYE EDİLDİN Mİ?

DEVAMINI OKU

Korona terbiye ediyor

SALGIN EN PAHALI EĞİTİM

#Korona her birimize özel eğitim

programı uyguluyor gibi.

Aşırılıklarımızı törpülüyor.

Hatalarımızı gösteriyor.

Ders üstüne ders veriyor.

Ancak bize en pahalı faturayı ödeterek…

Korona salgını yaşam tarzımızı derinden etkilemeye başladı.

Artık evde kalmak yadırganmıyor. Maskeli dolaşmaya alıştık ve daha az şeye ihtiyaç duyduğumuzun farkına vardık.

Bize haddimizi bildiren korona, eğitim maliyetini aldığı canlarla ödetiyor. Fiziksel mesafeye ihtiyacımız vardı, öğrendik.

Ellerimizi yıkamamız zaten gerekliydi, öğrendik. Çok fazla şeyi aynı anda istemenin gereksizliğinin farkına vardık. Ev bize yuva imiş; anladık.

Ailemize zaman ayırmak gerektiğini kavradık. Aşırıya kaçmanın maliyetini hatırladık. Tasarruf bilincinin hayati önemini hissettik.

Futbolcuya azamı ücret öderken sağlıkçıya asgari ücret lâyık görme hatasını bildik.

Daha fazla hastane, daha fazla silahtan daha hayatiymiş. Sürekli bizden vergi tahsil eden, bize ceza kesen kamunun; halka destek olması gereğini dünya örneklerinden gördük.

Fakirin yanında malından söz etmemeyi, hastanın yanında sağlığına övünmemeyi, dertlinin yanında ne kadar çok mutlu olduğunu haykırmamanın edep olduğunu gördük. İsrafın haram olduğunu anladık.

SEN NE DERSLER ÇIKARDIN?

DEVAMINI OKU