Vermek vicdan için mi?

ALMAK İSTİYORSAN ÖNCE VERMELİSİN

1-Dua almak, sevgi almak

2-İnsan olmanın hazzını almak

3-Ver ki sen de bir gün alanlardan olabilesin

4-Biriktirdiklerin değil paylaştıkların senindir

5-Sadaka verebiliyorsan; ver.

Dilenciye para veren biri, eğer bunu; alana duyduğu merhamet ile yaparsa, adına sadaka deriz.

Sadaka ömrü uzatır derler… Sadaka vermek, sadakaya muhtaç olmama duasıdır aslında…

Ancak dilencinin duygu sömürüsüyle veriyorsa, buna “vicdan yıkama” diyoruz.

Hayır değeri var mıdır bilinmez ama şık değildir.

Alan için de veren için de şık değildir.

Bana göre bir insanın canından gayri verebileceği en değerli şeyi; zamanıdır.

Zira bir tek o, yeniden üretilemez ve yerine konulamaz. Vermeyi kıyaslayacak başka bir yüce makam yoktur.

Vatan için canını, sevdiğin için ömrünü, çocuğun için sevgini, işin için gayretini, toplum için geleceğini verirsin.

Birine bir şey vermediğimden dolayı kaygılandığım anlarım hep, alanın yararına olup olmadığı bilinmezliğidir.

Vermek; almanın en zarif yoludur.

Dua almak, sevgi almak, insan olmanın hazzını almak…

Ver ki sen de bir gün alanlardan olabilirsin.

Almak istiyorsan önce ver!

SEVDİĞİNE ZAMANINI VEREBİLİYOR MUSUN?

DEVAMINI OKU

Paylaşanlardan mısın?

DAHA AZ ALIŞ, DAHA ÇOK VERİŞ
İhsan; sende var olanı vermektir.
İsar; “benim değil onun olsun” diyebilmektir.
İdeal tutum; bende de onda da olmasıdır.
Bu nasıl mümkün olabilir?
Tabii ki paylaşarak…

Ramazan; paylaşmanın erdemlerini hatırlatan mübarek ay.

Her gün bir yoksul doyurmak, oruç ibadeti yanı sıra bizden beklenendir; iyilik yap ve paylaş

Bunun ne kadar önemli olduğunu korona süreci gösterdi zaten.  7,5 milyar insanın paylaştığı gezegen için; vahşi kapitalist olmadan, üzmeden, kirletmeden, kirlenmeden, başka bir varoluş mümkün imiş.

Daima almaya ve aşırı kâra yönelik tutumumuzu terk etme pekala mümkünmüş. Biriktirdiğin değil paylaştığın senindir.

Sadaka, fitre, zekat gibi kurumlar zaten vardı ve çoğumuz bu yardımlaşma araçlarını kullanıyordu. Fakat şimdi korona var ve bilenin bilmeyene, olanın olmayana borcu olduğunun daha çok farkındayız.

Gördük ki güç biriktirmeye, servet yapmaya yönelik iştahımızın sonucu Covid-19 gibi belaların gelip bizi bulması kaçınılmaz imiş.

Herkesin daha mutlu ve daha zengin olacağı bir dünyanın var olabileceği, karantina sürecinde belirginleşti.

Daha az tüketerek, kirletmeyerek ve paylaşarak bu yeni dünyayı hayatımıza alabiliyormuşuz.

  BU RAMAZAN FAKİRLER İÇİN NELER YAPIYORSUN?

DEVAMINI OKU