Komşun açken uyuma

BAYRAM, YOKSULA DA GELİR

1-Karşılığını veremeyecek birine;

2-Bir iyilik yapmadıkça,

3-Mükemmel bir gün yaşamış sayılmazsın.

4-“Yardım edilmiş yoksullar” yerine;

5-“Giderilmiş yoksulluk” ayırtına varanlara selam olsun.

Yoksulluk; “bir şeylerden yoksun olmak” haline denir.

Kimine göre bu günlük bir “kalori” hesabıdır.

Kimine göre de hane halkının, bilmem kaç bin liralık kazancı olamaması.

Kimisi de bilgisizliği, ilgisizliği yoksulluk olarak tanımlıyor.

İnsanın ihtiyaçları sınırlı fakat istekleri sonsuz.

Kaynakları kısıtlı fakat iştahı sınırsız…

Kısıtlı kaynaklarla sonsuz istekleri arasındaki “temel ihtiyaçlarını” karşılayamama hali de yoksulu şekillendiriyor.

Bunu Korona bize gösterdi.

Yükselen değerleri topluma dayatıp, bir şekilde kendi içinde dengeye gelmiş ihtiyaç tatminini bozduk.

Sonsuz istekleri “ihtiyaçmış gibi” gösterip, buna ulaşamayanları zaten yoksullaştırdık.

Hâlbuki inancımız, “komşusu aç iken uyuyan, bizden değildir” diyordu.

Onlar için zekat kurumumuz var oysa…

Şükür ki yoksulu gözeten zekâtını fazlasıyla veren, binlerce hayırseverimiz var.

İyi ki de varlar…

Ama yoksula sırt çevirmeyi marifet sayan da çok.

Bayram; yoksula da gelir.

Onlara bayram bizim elimizde…

Esirgemeyelim…

BU BAYRAM YOKSULLARA  YARDIM EDER MİSİN?

DEVAMINI OKU

Seni yarattım ya…

BAYRAM; YOKSULLARA DA GELİR
Bizler; ‘yardım edilmiş yoksullar’ değil,
‘giderilmiş yoksulluk’ istemeliyiz.
Bizler; biriktirdiklerimizle değil,
Paylaştıklarımızla yoksulluğu yenebiliriz.
Bugün yoksulla bayramı paylaşsak…

Adamın biri karlı bir kış günü, son model arabasıyla giderken camına yaklaşan bir kız çocuğu görür.

Ayakları çıplak kızın soğukla nasıl baş edebildiğini ve hayatta kalabildiğini  merakla, içi sızlar.

Tam da bir şeyler yapacakken, yeşil ışık yanar ve gaza basar. Ama vicdanı kırmızı ışıkta kalmıştır;

‘-Allahım; bu yoksullar neden var ve yoksullara yardım için neden bir şeyler yapmıyorsun? Ve içine o anda bir ses ilham olur; ‘Seni yarattım ya!

Hayırseverlerimizi özenle ayrı tutarak diyorum ki; Yoksullarımızı görmezden geliyor, iş ve aş vermiyor, önemsemiyor, ‘hâlin nicedir?’ diye sormuyoruz.

Halbuki bize; ‘komşusu aç iken uyuyan bizden değildir’ demişlerdi. Zekât kurumumuz vardır. Fitre vardır. Bayram sadece bizlere değil yoksula da gelir.

  BAYRAMDA YOKSUL İÇİN NE YAPACAKSIN?

DEVAMINI OKU

Yollarda kurban olma

FRENE DEĞİL KURALA GÜVEN
Acele eder ecele gider olma.
Seni hayatta tutacak olan fren değil, trafik kurallarıdır.
Kurban Bayramı, senin TRAFİK KAZASI KURBANI olman anlamına gelmiyor.
KURALLARA UY.

Kurban Bayramı ve yollar. Tıklım tıklım. Turizm yöreleri ve memleket ziyaretleriyle yollar araç dolu. Bu zaten yeterli sıkıntı verecek ama daha beteri; trafik kazalarındaki artış. Çok sayıda insanımızı trafik kazalarında kurban veriyoruz.

Hatalı sollayanı, hız sınırını aşanı, araç bakımı yaptırmayanı ile kaza riskleri olağanüstü artıyor. En büyük sorun, sarhoş ve hız düşkünü sürücüler. Oysa hızlı gitmekle büyük riskler alınıyor.

16 km yol 80 km hızda gidersen 12 dakika tutar. Kazada ölme riskin X birim ise 120 km hızda bu risk; 6’ya, 136 km hızda ise 12’ye katlanıyor.

Soru şudur; bu bayramı zehir etmek zorunda mıyız? Hız yapıp ölmek veya ölüme sebebiyet vermek mecburiyetinde miyiz? Elbette değiliz. O halde bu sürat niye?

Biraz dikkat ve sabır, seni ve aileni ölümden beri tutacaktır. Geç olsun da güç olmasın. Kaza yapınca her şey için daha geç olacaktır; bunu unutma…

Sinyal kolu, orada süs için bulunmuyor, sapacaksan sinyalini ver ki arkandan gelenin de seninle aynı trafiktedir, bunu bil.

          TRAFİK KURALLARINA UYSAN, ÖLÜR MÜSÜN?

DEVAMINI OKU