Kaynakları savurma

KENDİ PARANMIŞ GİBİ HARCA

1-Eğer başkasının parasını yönetiyorsan,

2-Kendi paranı kendine harcıyormuşçasına davran.

3-Hem fiyat hem kaliteyi gözetebilmelisin.

4-Aksi halde nakit akışını bozarsın.

5-Kaynakları heba edersin

Kimin parasını kime harcıyorsun?

Bildik öyküdür de bir kez daha hatırlatmakta fayda var.

Konu; kimin parası ve kime harcanıyor?

1-kendi param, 2-başkasının parası, 3-kendime harcıyorum, 4– başkasına harcıyorum.

Peki, sorun nedir?

Sorun yok, sadece tutum söz konusu.

İşte size bir insanın para harcamadaki 4’lü kombinasyonu;

1-KENDİ parasını KENDİSİ için harcıyorsa;

FİYAT ve KALİTEYE bakar.

2-KENDİ parasını BAŞKASI için harcarsa;

sadece FİYATA bakar, KALİTEYE bakmaz.

3-BAŞKASININ parasını KENDİSİ için harcıyorsa,

sadece KALİTEYE bakar, FİYAT önemli değildir.

4-BAŞKASININ parasını BAŞKASI için harcarsa,

ne FİYATA ne de KALİTEYE bakar.

Eee? Bundan ne mesaj çıkarmalıyım?

Çoğumuz başkasının parasını başkası için harcıyoruz.

Şayet verimlilik ve denetim eksik ise, israf ta yolsuzluk ta kamu kaynağı hırsızlığı da kaçınılmazdır.

  ELİN PARASINI HARCARKEN  SAVURGAN MISIN?

DEVAMINI OKU

Kaynakları savurma

KENDİ PARANMIŞ GİBİ HARCA

Eğer başkasının parasını yönetiyorsan

kendi paranı kendine harcıyormuşçasına

hem fiyat hem kaliteyi gözetebilmek şart.

Aksi halde nakit akışını kendi ellerine bozarsın.

Kimin parasını kime harcıyorsun? Bildik öyküdür de bir kez daha hatırlatmakta fayda var. Konu; kimin parası ve kime harcanıyor? 1-kendi param, 2-başkasının parası,

3-kendime harcıyorum, 4– başkasına harcıyorum.

Peki, sorun nedir? Sorun yok, sadece tutum söz konusu. İşte size bir insanın para harcamadaki 4’lü kombinasyonu;

1-KENDİ parasını KENDİSİ için harcıyorsa;

FİYAT ve KALİTEYE bakar.

2-KENDİ parasını BAŞKASI için harcarsa;

sadece FİYATA bakar, KALİTEYE bakmaz.

3-BAŞKASININ parasını KENDİSİ için harcıyorsa,

sadece KALİTEYE bakar, FİYAT önemli değildir.

4-BAŞKASININ parasını BAŞKASI için harcarsa,

ne FİYATA ne de KALİTEYE bakar.

Eee? Bundan ne mesaj çıkarmalıyım? Çoğumuz başkasının parasını başkası için harcıyoruz. Şayet verimlilik ve denetim eksik ise, israf ta yolsuzluk ta kaçınılmazdır.

    ELİN PARASINI HARCARKEN SAVURGAN MISIN?

DEVAMINI OKU

İnanırmış gibi yapmak

AHBAP ÇAVUŞ KAPİTALİZMİ

Şirket başarısının; yandaş ya da eş dostun,

hükumet veya bürokrasi ile yakın ilişkisine bağlı olması…

Kaynakları çar-çur etmenin en bildik yolu.

Peki ya GENÇ başarı? Onlara kaynak yok mu?

Türkiye’de kaynak sorunundan şikayet edip duruyoruz ya… Bana göre bu eskimiş bir ezber. Büyümek için dış kaynağa bağlı olmak, kaynaklarımızı nasıl kullandığımıza dair sorun.

Misal Dünya Bankası’ndan gelen 500 milyon $’lık KOBİ destek paketini ne yaptık dersiniz? Batasıca zombileri yüzdürmeye harcadık. Oysa o parayı; rüştünü ispat etmiş yazılımcı gençlere verseydik ne olurdu? Olacağı şuydu: Bize küresel boyutta pek çok şirket ve ürün çıkarırlardı.

Peki, bu gençlere inanmıyor muyuz? Daha geçenlerde 1.8 milyar $’lık iş çıkardılar. İnanır gibi yapıyoruz ama asla inanmıyoruz. Dikkat edin; gençlerin önünü açmak laflarını o kadar sık etmemize rağmen, kaynaklarımızı gençlere değil betona gömüyoruz.

Ahbap-çavuş kapitalizmi ile varılacak nokta, orta gelir tuzağıdır ve biz de zaten bu inançsızlıkla tuzağın içinde patinaj yapıyoruz. Çare? Gençlere inanırmış gibi yapmak yerine, gerçekten inanmak

Betonu tercih edersen betonun olur, yazılımı öncellersen zengin olursun.

        BAŞARILI GENÇLERİ NEDEN DESTEKLEMEYİZ?

DEVAMINI OKU

Klavye mi mouse mu?

KAYNAK SORUNU DEĞİL İDRAK SORUNU
Bilgiye kaynak aktarmak gerek.
Bizde kaynak bol fakat idrak eksik.
İdrak, eğer sen üretmemiş isen o bilgiyle hayatını yönetemeyeceğin gerçeğidir.

25 yıl önce bilişim konferanslarında sıkça uyguladığım test şuydu: ‘Bilgisayarı olan el kaldırsın.’ Önceleri tek tük ama sonraları, salonun neredeyse tümü el kaldırır oldu.

Bilgisayarı olanlara devamla şunu sorardım: “En fazla mouse’u mu yoksa klavyeyi mi kullanıyorsunuz?

Gelen cevapların genel dağılımı ilginçti; %80 mouse, %20 klavyeBenim buna getirdiğim yorum, klavyenin üretim, mouse’un tüketimi temsil ettiğiydi. Kısaca; üretmiyorduk

Rahmetli Turgut Özal, 80’lerde şunu diyordu; ‘1 milyon bilgisayar olsa, Türkiye’yi uçururduk.’ Kastettiği; bilgi sayesinde ekonominin dönüşeceği idi. Ancak Özal’ın vefatı ardından bu zihniyet sürdürülemeyince işyerlerimiz ve evimiz bilgisayarla dolmasına rağmen, sektör uçtu fakat Türkiye yerinde kaldı. Sebep? Bilginin de tüketicisi olduk.

Son 15 yıldır araştırma ve geliştirmeye bıkmadan kaynak aktarıyoruz. Ancak AR’aştırdığımız kadar GE’liştiremedik.

Ben bunu üretimsizliğe bağlıyorum. Başkasının ürettiği

        bilgiyle yetinmemeliyiz. BİLGİ ÜRETİYOR MUSUN?

DEVAMINI OKU