Toprağın hakkını ver

TOPRAĞA KARŞI 5 ÖDEVİMİZ

1-Hattı müdafaa kadar sathı müdafaa şart

2-Onu ele, yele, sele verme

3-Doğasıyla savaşma, barış

4-Ek, biç fakat betonlama ki sana baksın

5-Toprağa ne katarsan sana onu sunacaktır

Biz bu toprakları hak ediyor muyuz? Ne bereketini koruyabiliyoruz ne taşmasını durdurabiliyoruz.

Biz bu toprakları tanımıyoruz. Ne verimini ölçebiliyoruz. Ne iklimine sığabiliyoruz. Gözümüzün önünde servetimiz akıyor seyircisi oluyoruz.

TEMA Vakfı Kurucu Rahmetli Hayrettin Karaca, yer yıl Eskişehir yüzölçümü kadar toprağı erozyona feda ettiğimizi haykırdı, durdu.

Bizler ‘toprak akar, Türk akar’ aymazlığıyla aldırmadık bile.

Bu cennet vatanda 7 iklim, 4 mevsim, fauna, flora, havası ve suyu ile yaşarken, bu toprakların hakkını vermediğimizden ülkeyi ‘cinnet vatan’ haline getirdik.

Fauna bilgimiz bizde yoktur. Floramızı elin uzmanı bilir.

Bize de düşen İstanbul Maçka’daki konutun aynısını, Trabzon’da Maçka’da dere yatağına yapmak kalır. Sonra sel gelir alır, yel gelir alır.

El geliyor ürünümüze bir hikaye takıyor, havalandırıyor.

Biz onun hikayesinin parçası haline geliyoruz. Hikâye yazamayan, sürekli masal dinleyen, doğanın esiri olacaktır.

      SÜFLİ SEBEPLERLE DOĞAYI ÇÜRÜTENİMİZ KİM?

DEVAMINI OKU

Zafer gayrete aşıktır

YERİMİZ Mİ DAR YENİMİZ Mİ DAR?

Zenginliği, gayrete dayandırmak yerine

miras üzerinden anlatmayı seviyoruz.

“Bizim çocuk zeki ama biraz tembel!”

Başarısızlığımızın klişe bahanesi bu.

Oysa zafer daima gayret ile gelendir.

Başarı ile gayret arasında çok güçlü bağ vardır. Hiçbir zafer, gayretsiz başarılmamıştır. Zenginlik, miras kalabilir ama mirasyedi değilseniz, gayret göstermeniz gerekiyor.

Cennet vatan’ ile övünüp eylemleriyle ‘cinnet vatan’ inşa eder bir tutum içindeyiz. Petrolümüz var(!) ama yabancılar çıkartmıyor. Uranyum da öyle… Hele ki bor, bütün dünyayı sallayacağız ama…

Fındığın üçte ikisi bizde fakat fiyatını başkası belirler. Çayın iyisi bizde ama Zihni Derin’den bu yana fidanına bilim katamadık. Peki ya üniversitelere ne demeli?

Bin kişiye düşen prof sayısında ilk 10’a girdik. Ancak elin oğlu bizim ülkede bilim insanı, matematikçi bulamadığından, parayı gider Rusya’ya Yandex’e yatırır.

Faunası, florası, 4 mevsim, 7 iklim bizde, suyum, havam şahane ama endemiklerimizin bilgisini İsrail’den dileniriz.

Potansiyeliyle övünenlerin gayreti eksik kalınca, sıçrama başarılamaz. Ekonomimiz kayıt dışında, insanımız üretime kayıtsız olunca kayda değer başarı sağlayamıyoruz.

         GAYRET EKSİK İSE BAŞARI KADER OLUR MU?

DEVAMINI OKU

Durma, dağı taşı ek…

TARIMDA TÜRKİYE ŞANSLI ÜLKE AMA
Ülkemizde 4 mevsim, 7 iklim, hava, su, fauna, flora, endemik, biyo çeşitlilik var fakat tarım aklımız eksik.
Dünya koronada gıdanın önemini anladı.
Biz ise henüz slogan düzeyinden öteye geçemedik.

Korona bize, tarımın önemini bir kez daha hatırlattı. Gıda ihtiyacının önemi ortada ve Türkiye tarımdaki avantajlarını henüz kullanabilmiş değil. Bakanlık, ‘dağı taşı ekelim’ diyor ama henüz düz ovaları ekemedik. Bize gereken akıllı tarım ancak bizim yapabildiğimiz geçimlik tarım. Henüz tarlalara bile ne ekeceğimiz konusunu çözemedik. Oysa bilim bize ne yapacağımızı söylüyor.

1-Önce bilime kulak verip ülkenin tarım arazilerinde hangi ürünlerin ekileceğine, piyasa talep şartlarına göre karar verilmeli,

2-araziler bütünleştirilmeli,

3-miras hukuku değiştirilip, miras ürünü bölüştürmeli ama tarım arazisinin bütünlüğü korunmalı.

4-Üreticilerin birlikte hareket etmesi sağlanmalı, örgütlenmeli.

5– Perakende yasası çıkartılarak kârın %80’inin marketlere ve aracılara gitmesi önlenmeli.

6-toprağa tohum yanı sıra bilgi ekilmeli.

7-atama bekleyen binlerce ziraat mühendisi, tarım alanında kullanılmalı.

8-tarladan mutfağa giden yolda lojistik ağı iyileştirilmeli,

9– Haller, aracılar yeniden düzenlenmeli.

       DARI AMBARI ÜZERİNDE AÇLIK ÇEKİLİR Mİ?

DEVAMINI OKU