İş özel hayat dengesi

İŞ HAYATINI EVE TAŞIMAK

1-Salgın yüzünden pek çok iş eve taşındı.

2-İş hayatı ile özel hayat çizgisi silikleşiyor.

3-Bu dengeyi nasıl kurabileceğiz?

4-Önerilen; bir denge kurmak.

5-Özel hayat ile işi karıştırmamak

Salgın, bazı işleri eve taşısa da temel denge ihtiyacı değişmedi.

Başarılı bir iş hayatı ve özel hayat dengesini kurmak şart. 

100 yıl önce bu oran %80 iş, %20 özel idi.

Günümüzde kültür değişmeleri, gelişen teknoloji sayesinde oran %50-50’de dengelendi.

Salgında artan dijitalleşme sayesinde gidişat, 100 yıl öncekinin tersine doğru olacak.

20’nci Yüzyılın en büyük icadı, sanıldığının aksine bilgisayar değil, kadına zaman hediye eden çamaşır makinesi olmuştu.

Başta beyaz yaka olmak üzere çalışan kesim, iş hayatının yanına özel hayatını da koyma gayretinde…

Sürdürülebilir gelir, mutluluk eksenli bakış açısıyla bu dengeyi kurabilmek son derece önemli.

Otomasyonun iş hayatına ayrılan zamanı kısaltıp, özel hayata daha fazla zaman açacağı eğilimi var.

Hatta robot nüfusunun artmasıyla iş hayatındaki pek çok rutinin robotlara devredilmesi söz konusu…

Bu durumda özel hayata daha fazla zaman kalabilir.

Fakat insan, değişen meslekler sayesinde iş hayatını sürdürecek.

İŞ VE ÖZEL HAYAT DENGESİNİ KURABİLDİN Mİ?

DEVAMINI OKU

Korona sömürüsü

ÇALIŞIYORSA DAHA ÇOK ÇALIŞTIR

Evden çalışmak, yeni sömürü alanı doğurdu.

Mesai süresi, telefon trafiği 24 saate uzadı.

Patronlar, servis, yemek, ofis giderlerinden kurtuldu.

#Korona emeğin istismarına yol açtı.

Korona bize ayna tutunca, kendi eksiklerimizi göreceğimizi ve halimizi düzelteceğimizi ummuştuk.

Kimimiz öyle yaptı fakat genelde manzara şu; Korona, kendi sömürü düzenini pekiştirmek isteyenlere yaramış.

Misal mi? Evde çalışmanın oluşturduğu yeni sömürü alanları… Zaten salgın yüzünden iş kaybı yaşanmıştı. Çoğu şirket ise evden çalışma düzenine geçti.

Bu süreçte korona mobbingi yanı sıra, pek çok yeni angarya icat edildi. Evden çalışanların belirlediğim temel şikayetleri şöyle;

Sıkça; ‘atarım seni’ tehdidi aldık. Yetmedi ne servis, ne yemek, ne tatil imkanı bulabildik. Öğle vaktine dahi toplantı konuldu.

Hafta sonu çalıştırıldık. Gece boyu çalıştırıldık. Telefon tacizi de cabası… Çoğu kez toplantı yapılacağı dahi söylenmeden kendimizi webinar yaparken bulduk.

İşyerinde iken daha az yoruluyorduk. Gerçi trafik almadık fakat evde 3 ay süresince en az 1 yıl çalıştırıldık.

Kısaca; korona sürecinden evde çalışma keşfedilmesiyle yeni sömürü düzeni doğmuş oldu. Bazılarımız koronolaştı…

        HANİ DAHA ADİL VE PAYLAŞIMCI OLACAKTIK?

DEVAMINI OKU

Karşılıklı bağımlıyız

KOVARIM TEHDİDİNE BOYUN EĞME
İşten atılma şantajı, emeği evde daha çok çalıştırıyor.
Oysa haklarını savunma cesareti gösteren;
patronu da şekillendirebiliyor.
Çünkü senin işe ihtiyacın kadar patronun da sana var.

Evden çalışma, emeğin istismarına sebep oldu ve çalışana külfetler getirdi. Ofis masrafları azaldı, mesainin süreleri uzadı, angarya daha da arttı. Patron, yakıttan, yemekten, servisten kurtulurken, evin elektrik, internet faturası arttı.

Bu durumu sadece patrona bağlamak, madalyonun tek yüzü üzerinden hayatı okumaktır. Diğer yüzünde, çalışanın kendi haklarına bakışı yatıyor. Eğer ‘atarım seni’ tehdidine boyun eğip, bir işe olan bağımlık üzerinden hayatı okuyorsan doğal olarak daha fazla sömürüleceksindir.

Kendi evinin işyeri gibi kullanılmasına göz yummuş, 7/24 çalıştırılmayı kabul etmiş, geceboyu telefon başında talimat bekler duruma gelmişsin.

Oysa itiraz etme hakkın var. Bilmelisin ki senin işe ihtiyacın kadar patronun sana ihtiyacı var. Karşılıklı bağımlılık hali bu ve sen de patron gibi kendi prensiplerini savunabilirsin.

Batı’da pek çok ülkede mesai saati dışında değil telefona bakmak, elektronik posta atmak dahi suçtur. Yöneticinin seni istismarına itiraz hakkın var. Onlar da buna uyacaktır.

          EMEĞİNİN İSTİSMARINA KİM İZİN VERİYOR?

DEVAMINI OKU

Korona sömürüsü

ÇALIŞIYORSA DAHA ÇOK ÇALIŞTIR
Evden çalışmak, yeni sömürü alanı doğurdu.
Mesai süresi, telefon trafiği 24 saate uzadı.
Patronlar, servis, yemek, ofis giderlerinden kurtuldu.
#Korona emeğin istismarına yol açtı.

Korona bize ayna tutunca, kendi eksiklerimizi göreceğimizi ve halimizi düzelteceğimizi ummuştuk. Kimimiz öyle yaptı fakat genelde manzara şu; Korona, kendi sömürü düzenini pekiştirmek isteyenlere yaramış.

Misal mi? Evde çalışmanın oluşturduğu yeni sömürü alanları… Zaten salgın yüzünden iş kaybı yaşanmıştı. Çoğu şirket ise evden çalışma düzenine geçti. Bu süreçte korona mobbingi yanı sıra, pek çok yeni angarya icat edildi.

Evden çalışanların belirlediğim temel şikayetleri şöyle; Sıkça; ‘atarım seni’ tehdidi aldık. Yetmedi ne servis, ne yemek, ne tatil imkanı bulabildik. Öğle vaktine dahi toplantı konuldu. Hafta sonu çalıştırıldık. Gece boyu çalıştırıldık. Telefon tacizi de cabası…

Çoğu kez toplantı yapılacağı dahi söylenmeden kendimizi webinar yaparken bulduk. İşyerinde iken daha az yoruluyorduk. Gerçi trafik almadık fakat evde 3 ay süresince en az 1 yıl çalıştırıldık.

Kısaca; korona sürecinden evde çalışma keşfedilmesiyle yeni sömürü düzeni doğmuş oldu. Bazılarımız koronolaştı…

        HANİ DAHA ADİL VE PAYLAŞIMCI OLACAKTIK?

DEVAMINI OKU

Korona evcilleştirdi

EVİM EVİM GÜZEL EVİM
Sokağa çıkma kısıtlaması ve evden çalışma;
bizlerin dikkatini evlerimize çevirdi.
Meğer aşçı temizlik meraklısı film müptelası imişiz.
Salgın bitse de bazı alışkanlıklarımız sürecek gibi.

Evde kaldığımız bugünlerde en çok çalıştık. Kalan zamanda dizi izledik, aşçılığımızı ve temizlikçiliğimiz konuşturduk.

Ayda1ERA tarafından 25-28 Mayıs arası iş dünyası temsilcileriyle online yapılan araştırma sonuçları, Covid-19 günlerinde şunları ön plana çıkardı;

Evden çalışmacılık; %72,

Dizi izlemeciliği; %43,

Aşçılık, Temizlikçilik; %39,

Film izlemeciliği; %31,

Hızlı market alışverişçiliği; %29,

Sanal sohbetçilik; %27,

Eşya ayıklamacılık; %23,

Boş oturuculuk; %18,

Online sporculuk; %17,

Bahçıvanlık; %12, Pastacılık; %10,

Kuaförlük; %9,

İşten çalışmacılık; %8,

Yazarlık; %7,

Puzzlecilik; %7,

Ana okulu öğretmenliği; %7,

Öğrencilik %6.

Görünen o ki; korona bizi evcilleştirmiş. Özellikle sokağa çıkma kısıtlaması olan illerde evde zaman geçirme zorunda kalınca, ev hayatının her alanında farkındalığımız arttı.

Bu virüsün etkisi azalmaya başlamasıyla kendimizi dışarıya attığımız da bir gerçek. Ancak virüs salgını geçtiğinde eve dair bazı davranışların kalıcı olacağını söylemek mümkün…

         SENİN HANGİ ÖZELLİĞİN ÖN PLANA ÇIKTI?

DEVAMINI OKU

Evyeri kuralları

İŞİMİZİ EVDEN SÜRDÜRMEK İÇİN…
Mademki işyeri artık evimiz, burada çalışmak kuralsız olmaz.
İŞYERİNE gitmek için kalkıp yola düşmüyorsun ama…
EVYERİ için çalışma disiplini oluşturmak gerekiyor.

Evyeri; işin eve taşınma hali… Yeni işyerin artık ev ise senin yeni kurallara ihtiyacın olacak. Çünkü en zoru, iç disiplin

1-UYAN; Tıpkı işyerinde olduğu gibi saat 9’da mesai başlar. İlk işin yatak kıyafetlerinden kurtulmak ve masaya geçmek.

2-YÖNET; Öğlene yakın yöneticilerinle sanal görüşme yap.

3-RUTİNLER; Arada iş akışına uygun rutin işler oluştur.

4-RAPORLAT; İşin türüne bağlı olarak değişse de akşama doğru Z Raporu talep et. Güne dair yapılanı yaz yazılanı yap.

5-PLANLAT; Ertesi gün yapılacaklara dair plan talep et.

Çalışan evde olabilir ama aklı işinde olmalı. Bunun için yatak kıyafetinden kurtulmak ve sabah toplantısı çok faydalıdır.

İletişim araçları eksik ve yavaş ise Evyeri kuralları verimli çalışamaz. Şirket işleri bir masaya, dizüstüne sığabiliyor, onca plazayı dikmesek de olurmuş, bir eşofman ve terlik iş kıyafeti için yetermiş, onca araç trafik bina ofis, otopark?

Madem bir göz odaya sığıyorduk? Ancak sorun şu ki mekan farklı olsa da bize evyerinde farklı kurallar gerekecektir.

        SENİN YATAĞINLA EVYERİN ARASI KAÇ ADIM?

DEVAMINI OKU

İşyeri mi Evyeri mi?

EVDE İÇ DİSİPLİN SAĞLAMAK ZOR
İşyerinde yerleşik kurallar vardı.
Evyerinde kuralları biz oluşturmalıyız.
Çünkü ev aynı zamanda bizim işyerimiz oldu.
İç disiplin oluşturmadan iş disiplini sağlanamıyor.

Evyeri ne demek? Nereden çıktı şimdi bu? Korona bizim dilimize de kelime katar oldu. Çalışma hayatında ya evdesin ya da işyerindesin. Ancak evini işyeri yapmışsan, çalışıp çalışmadığını nasıl anlayacağım?

Neredesin? İşyerindeyim. Bu dönem çoğumuz için mazi oldu. Şimdi yine aynı soruyu çalışma arkadaşın, patronun olarak soruyorum; Neredesin?

Evyerindeyim… Çünkü evin, yuva olarak değil işyerin olarak kullanılıyor. Hal böyle olunca evin kuralları yanına şimdi de işyeri kuralları eklenecek… Öncelikle bedenin evde olsa da aklın işinde olmalı. Evden çalışıyorsun diye  11:30’da duşta ne işin var?

İşyeri disiplinini evyerinde korumak gerekiyor ama nasıl? Hanede var çocuk var. Gerçi hazırlanıp işe gitmiyorsun ama mutfaktan çalışma masasına geçmelisin.

Mesai kavramı; evyerinde daha da uzuyor aslında. Pek çok evden çalışan arkadaşımın ortak şikayeti; evyerinde daha çok çalıştığı oluyor. Mesai saatleri; 09:00-18:00 değil neredeyse uyku hariç gün boyu. Korona bizi evde adeta 7/24 çalışan ATM’ye çevirdi.

İŞYERİNİ ÖZLEDİN Mİ?

DEVAMINI OKU

Ücretsiz izinli mi?

İZİN ÜCRETSİZ ama KİRA ÇALIŞIYOR
Salgın; ücretsiz izin dönemini başlattı.
Evden çalışma imkanı olmayan hallerde geliri olmayanlar;
kirayı, yakıtı, aidatı, elektriği suyu, gıdayı ilacı nasıl karşılayacak?

Korona virüsü ülkemizde ilk canımızı aldı. Pek çok şirket evden çalışma sürecini başlattı, bazıları da ücretsiz izin uygulamasına gitti. Salgın şartlarında işçi işveren ilişkileri yasa ile tanımlanmış olsa da koronanın külfetini nasıl pay edeceğimiz konusu karışık…

Çalışan virüse yakalanmış ise SGK ve anlaşmalı sağlık kuruluşlarında muayene sonrası tedavi süreci başlatılır. İstirahat sürecinde geçici iş görmezlik ödeneği söz konusu.

Salgın sebebiyle duran ekonomik aktivite yüzünden patronlar, ‘ücretsiz izin’ ile kendilerinin kayıplarını telafi gayretinde. Ancak evine kapanan çalışanın KİRASI, İLACI, GIDASI ve zorunlu harcamaları, kaynak gerektiriyor.

Ev sahibi salgın var diye kirayı dondurmuyor. Bakkal, market korona yüzünden para talebinden vazgeçmiyor. Uzaktan çalışma imkanı olmayan hallerde ücretsiz izne çıkarılanlar, salgın yüzünden para kazanamayan işveren kadar ekonomik kayıp içerisindedir.

Bana göre korona külfetinin adil paylaşımı düzenlenmelidir.

              KORONA İŞSİZLİĞİNİN MALİYETİ KİME?

DEVAMINI OKU