Milyonlarca Ev Genci

EVDE KAL TÜRKİYE DEDİK FAKAT
SÜRGİT EVDE YAŞANSIN DEMEDİK
Ev Genci, işsizliğin yeni türü…
Ne çalışıyor, ne okuyor ne iş arıyor.
Sayıları salgın sürecinde hızla arttı.
Ailesinin imkanları içinde mutlu da…

Korona salgınının ardında bıraktığı en kalıcı sorun; işsizlik

Uluslararası Çalışma Örgütü hesaplamalarına göre dünyada 158 ila 242 milyon ilave işsizlik doğacak. Genç işsizler başı çekecek. Bu süreçte karşımıza yeni bir işsizlik türü çıkıyor.

Ev Genci olarak adlandırılan tür; ne çalışan, ne okuyan ve de ne iş arayanı ifade ediyor. Kapanan ekonomiler açılsa dahi yeni iş üretmenin giderek zorlaştığı mevcut ekonomik yapıların, ev genci sorununa çare bulamayacağı tahmini var.

Türkiye’de ev genci sayısının 5.7 milyon olduğu sanılıyor.

TÜİK’in böyle bir istatistiği yok.  Ancak araştırmalar bize gösteriyor ki bu yeni işsiz türünü yeniden üretime katmak hayli zor olacak. Ailesinin imkanlarıyla geçinen bu gençlerin beyanı daha da ilginç; konfor alanları geniş, iş aramıyorlar, okumuyor ve çalışmıyorlar.

Fakat diğer genç işsizlere göre daha mutlular. Ev kadını olmayı biliriz. Ev erkeği olmayı da fakat ev genci olmak, en verimli çağında gençlerin hayata katkı sunamaması demek. Korona sonrası baş sorunumuz bu.

         EV GENCİNİN GELECEK PLANI NEDİR ACABA?

DEVAMINI OKU

Sokağa çıkma Türkiye

KORONA BULAŞTIRICISI OLMA
Salgınla mücadelede en etken tedbir; tecrit.
İşi ve görevi gereği sokağa çıkmak zorunda değilsek, bizlere düşen sorumluluk; evde oturmak.

Korona virüsü pusuya yatmış, bulaşacak insan arıyor. Gözle görülmüyor diye ‘bana bir şey olmaz’ gafleti içindekiler yüzünden yayılma hızı artabiliyor. Yaşlılara getirilen yasak herkes için geçerli olmalı. Pek çok insan şu anda evde ve sorumluluk sahibi. Fakat virüse karşı bilinç sahibi olsa dahi dışarı çıkmak zorunda olan yüzbinlerce vatandaşımız var.

Virüsün matematiği son derece basit; kendini taşıyacak ve içinde yaşayacağı canlı peşinde… İtalya’nın durumu bize ibret vermesi gerekirken güvenlik görevlileri hala birilerini sokağa çıkmaması için ikna etme gayretinde. Oysa şimdi bu gibilerin ‘toplum düşmanı’ ilan edilmesi gerektiği görülüyor.

Salgına karşı başarının sağlık sistemlerinin gücünden ziyade halkın kurallara uymasından geldiğini, binlerce ölü vererek kavrayabildik. Kamu spotlarıyla halka ezberletilen 14 kural bizlerin salgına ‘kuryelik’ yapmamamız için ne derece hayati olduğunu açıklıyor.

Bu kurallar içinde belki de en önemlisi; ‘kurallara harfiyen uy’ ilkesidir. Evde hayat var diyenlere kulak vermeliyiz.

HAYAT EVDE SEN NEREDESİN?

DEVAMINI OKU