Utanmak, meziyettir

UTANCIN 5 ÖĞRETİSİ

1-Hatanın maliyetini kavratır

2-Sen kalabilmeni sağlar

3-Zulüm barındırmaz

4-Tevazuya sığınır

5-Güzel ahlak talebidir

Ar damarı çatlamışsa o damardan tüm insani değerler akıp gidecektir.

Mani oluyor halimi takrire hicabım

Üzme yetişir firkatinle harabım

Şairin halini ifade etmeye yüzü varmıyor, utanıyor.

Ama anlatamıyor diye sen de üzmeyi bırak.

Zaten ayrılık sebebiyle harap iken…

Eğer bir hayatta; hata, yanılgı, pişmanlık ve utanma yoksa, o hayattan kayda değer hikaye çıkmaz.

Zira hatalar bize düzelme, iyileşme enerjisi verir.

Çık ve hatanı düzelt der.

Bunu yaparken, pişmanlığını açıklar, utancını görünür kılar, utanır ve daha iyisini yapabilme, yenilenme fikrine varır. 

İyiler safında olmayı seçer.

Utanma, edebe dairdir.

Güzel sanatlardandır.

Utanabilen; insana yakın durandır.

Utanmak, iyiyi ummak, dua talebidir.

Bir insanı içine çökertmek ister isen, onu bir ruhsal kara deliğe çevirmek istersen, ondan utanma duygusunu al…

Ar damarı çatlamış birinden artık, düzelmeye dair adım bekleme…

Zira çatlayan ar damarından içindeki tüm iyilikler akıp gidecektir.

Geriye; değersiz kullanılmış, beş para etmez bir ömür kalacaktır.

SEN HATASINDAN UTANABİLENLERDEN MİSİN?

DEVAMINI OKU

Ar etmez misin sen?

UTANMANIN 5 NİMETİ

1-Hatanı fark edilmesi.

2-Pişmanlığın ifadesi.

3-Bağışlanma talebi.

4-Onurunu koruma gayreti.

5-İyi insan kalma beyanı.

Ar damarı çatlamış yönetici; tehlikedir.

Hele ki edepsizliğini de savunuyorsa…

Ar etmek Edep takınmak, hasret kaldığımız haslet oldu.

Utanmak; onursuz sayılacak ya da gülünç olacak bir duruma düşmenin üzüntüsüdür. Mahcubiyettir

ArHaya etmektir.

Kıvancı ele verip kusuru kendinde tutmaktır utanmak

Hatanın lisanı hal ile ifadesi. Vücut diliyle kusurun itirafı…

Pişmanlığın kabul görmüş, içselleştirilmiş, karşı bildirimidir.

Utanmak erdemdir de utandırmak değildir.

Allah’ın en bildik sıfatlarından biri, ayıpları gizlemesi (settar- örten, settarı uyup= ayıpları saklayan) diye bilinir. Kusuru yüze vurup utandırmak, kolay olandır.

Hele ki birini başkasının yanında utandırmak, hamlığın, çiğliğin en bayağı olanıdır.

Utanç duygusunu yitirmemiş, ar damarını çatlatmamış, kusurundan haya edebilmiş biri için utanma, iyi insan olmaya işarettir.

Utanmaz biri kadar şeref, haysiyet ve saygınlığa düşman yoktur.

Utan ki bağışlanasın, affedilesin, yücelesin…

Utanmıyor, ar etmiyor, hicap duymuyor hatta edepsizliğini gücüne rozet yaparsan çürümüşsündür.

      EDEP YA HÛ DİYECEĞİN KİŞİLER ÇOĞALDI MI?

DEVAMINI OKU

Had bilmek yüceliktir

HADSİZLİĞİN 5 YIKIMI

1-Haddini aşan, zıddına döner.

2-Hak hukuk tanımaz, zalimleşir.

3-Kuralları çiğnemeyi marifet sayar.

4-Şımarmıştır, hata yapacaktır.

5-Hadsizler yasa sayısını çoğaltır.

Bilmek; Bir şeyi öğrenmiş, anlamış olmak, bilim, sanat veya zenaat alanında yeterli bilgi sahibi olmak…

Duyup, zihnin kavradığı

Nice bilgi, kurudur.

Cansız, durağan, sabit hareketsizdir.

Ona canı, bilmek kazandırır.

Yunus Emre; “Çün okudun bilmezsin Ya nice okumakdır” der.

Had bilmek, belki de bilginin en yüce mertebesidir.

Haddini bilen, neyi bilmediğinin de farkına varandır.

Çünkü had; bileni, cehalet çizgisiyle sınırlar.

Cehalet; henüz bilmemenin tanımıdır.

Giderilebilir bir şeydir; bildirirsin geçer, öğretirsin geçer.

Ancak  cehaletin cehlinde olmak (echelü cahilin) tedavisi olmayan bir haldir ve tüm bilgeler böylesi birinden uzak durmayı önermiştir.

Çünkü seni bu iklime çeker ve bilginin değer verilmediği diyarda mahveder.

Neticede bilmek; canlıyı mertebelendirir.

Bir mantar, yağmurun şimşeğin ona büyüme vakti geldiğini bildirir de bir insan ancak bildiğinden emin, bilmediğinden tereddüt edebilendir.

Hiç bilenle bilmeyen bir olur mu?

Haddini aşanlara haddini bildirmeyince cesaret bulur ve zulmünü arttırır.

SEN HADDİNİ BİLENLERDEN MİSİN?

DEVAMINI OKU

Ar etmez misin sen?

UTANMANIN 5 NİMETİ

1-Hatanı fark edilmesi.

2-Pişmanlığın ifadesi.

3-Bağışlanma talebi.

4-Onurunu koruma gayreti.

5-İyi insan kalma beyanı.

Ar damarı çatlamış yönetici; tehlikedir.

Hele ki edepsizliğini de savunuyorsa…

Ar etmek Edep takınmak, hasret kaldığımız haslet oldu.

Utanmak; onursuz sayılacak ya da gülünç olacak bir duruma düşmenin üzüntüsüdür. Mahcubiyettir

ArHaya etmektir.

Kıvancı ele verip kusuru kendinde tutmaktır utanmak

Hatanın lisanı hal ile ifadesi.

Vücut diliyle kusurun itirafı…

Pişmanlığın kabul görmüş, içselleştirilmiş, karşı bildirimidir.

Utanmak erdemdir de utandırmak değildir.

Allah’ın en bildik sıfatlarından biri, ayıpları gizlemesi (settar- örten, settarı uyup= ayıpları saklayan) diye bilinir.

Kusuru yüze vurup utandırmak, kolay olandır.

Hele ki birini başkasının yanında utandırmak, hamlığın, çiğliğin en bayağı olanıdır.

Utanç duygusunu yitirmemiş, ar damarını çatlatmamış, kusurundan haya edebilmiş biri için utanma, iyi insan olmaya işarettir.

Utanmaz biri kadar şeref, haysiyet ve saygınlığa düşman yoktur.

Utan ki bağışlanasın, affedilesin, yücelesin…

Utanmıyor, ar etmiyor, hicap duymuyor hatta edepsizliğini gücüne rozet yaparsan çürümüşsündür.

   EDEP YA HÛ DİYECEĞİN KİŞİLER ÇOĞALDI MI?

DEVAMINI OKU

Görgü eğitimi şart

GÖRGÜ KURALLARI DERSİ ŞART OLDU

1-Kuralsız toplum;

2-Çürümeye mahkûmdur.

3-Ortalık kaba, hoyrat davranışlarla dolu.

4-Okullarımıza görgü kuralları dersi konulsun.

5-Bu sayede ötekine saygılı bireyler yetiştirebiliriz.

Hoyratlık, her yeri kaplamış durumda… 

Sokakta, iş yerinde, evde, her yerde, görgü kurallarına duyulan ihtiyaç artıyor.

Okullarımızda şiir, musiki, estetik, resim, felsefebeden terbiyesi ve güzel sanatları çıkardı.

Böylece bugünkü hoyratlığımızı inşa ettik.

Medeniyet talebinden vazgeçtik.

Zarafeti kovduk, sanatı harcadık.

Musikiye sağırlaştık.

Estetiği katlettik.

Görgü kurallarını unuttuk.

BENcilleştik.

ÖTEKİne yabancılaştık,

Nihayet Recep İvedik 7’ye vardık.

Oysa eskiden okullarda görgü kuralları öğretilirdi. İşte birkaç örnek; 

Ayakta bir şeyler yiyip içilmez. 

Başkasının kusuru ile alay edilmez.

Emanet eşyalar geciktirilmez.

Pazarlık yaparken mal kötülenmez.

Telefon eden önce kendini tanıtır.

Hiçbir yere ağızda sigara ile girilmez.

Alay ve kötüleme ima ile bile yapılmaz. 

Toplu yerlerde yüksek sesle konuşulmaz. 

Başkasının lafı kesilmez.

Aksırırken ağız elle kapatılır. 

Yere tükürülmez. Araba kullanırken sinyal verilir.

Çekirdek kabuğu yere atılmaz. 

Hoyratlık, toplumsal çürümedir.

MUTLU MUYUZ BU HOYRATLIKLARIMIZDAN?

DEVAMINI OKU

Namusu korumak

NAMUSUN 5 TANIMI

1-İyi ahlaklılık, doğruluk

2-Cinsel iffet, ırz

3-Kişinin erdeme bakışı

4-İtibar, zevahiri kurtarma

5-Toplumun görünen kuralları

Herkes namusu tanımlarken kendi hayat görüşünü de ifade etmiş oluyor.

Namus kadar geniş kapsamlı kelime çok azdır.

İçine her kültür, farklı anlam yüklemiş ve bununa yetinmeyerek aynı dilde çok farklı içeriklerle donatılabilmiştir.

Genel kabul iyi ahlaklılık, doğruluk olsa da bizim kültürümüzde baskın olan tanım; cinsel iffete dairdir.

Namusunu korumaknamusu iki paralık etmeknamus cinayetinamus belası gibi…

İffet zaten bu içerikle eşanlamlı kabul edilir.

Zaten “ırz” kelimesi ile namusun yan yana kullanılması bile namus kavramının hapsedildiği dar anlamı ifade eder.

Namus kelimesinin için  iki grupta toplanabilir görüşler;

1-namusu kutsayanlar,

2-namusu hukuka bağlayanlar…

Neticede namus; kişinin erdeme bakışıdır. Eğer erdemden kavradığın yücelik ise namus kelimesini bu çerçevede donatırsın.

Eğer erdemden kavradığın toplumun görünen kuralları ise itibar, zevahiri kurtarma, onaylanma diye anlayabilirsin.

Herkesin “namus” kabulüyle; kendi ruhsal duruşunu onayladığını, hayat görüşünü anlattığını bilelim.  

  NAMUS KAVRAMINI NASIL TANIMLIYORSUN?

DEVAMINI OKU

Had bilmek yüceliktir

HADSİZLİĞİN 5 YIKIMI

1-Haddini aşan, zıddına döner.

2-Hak hukuk tanımaz, zalimleşir.

3-Kuralları çiğnemeyi marifet sayar.

4-Şımarmıştır, hata yapacaktır.

5-Hadsizler yasa sayısını çoğaltır.

Bilmek; Bir şeyi öğrenmiş, anlamış olmak, bilim, sanat veya zenaat alanında yeterli bilgi sahibi olmak…

Duyup, zihnin kavradığı

Nice bilgi, kurudur. Cansız, durağan, sabit hareketsizdir.

Ona canı, bilmek kazandırır.

Yunus Emre; “Çün okudun bilmezsin Ya nice okumakdır” der.

Had bilmek, belki de bilginin en yüce mertebesidir.

Haddini bilen, neyi bilmediğinin de farkına varandır.

Çünkü had; bileni, cehalet çizgisiyle sınırlar.

Cehalet; henüz bilmemenin tanımıdır.

Giderilebilir bir şeydir; bildirirsin geçer, öğretirsin geçer.

Ancak  cehaletin cehlinde olmak (echelü cahilin) tedavisi olmayan bir haldir ve tüm bilgeler böylesi birinden uzak durmayı önermiştir.

Çünkü seni bu iklime çeker ve bilginin değer verilmediği diyarda mahveder.

Neticede bilmek; canlıyı mertebelendirir.

Bir mantar, yağmurun şimşeğin ona büyüme vakti geldiğini bildirir de bir insan ancak bildiğinden emin, bilmediğinden tereddüt edebilendir.

Hiç bilenle bilmeyen bir olur mu?

Haddini aşanlara haddini bildirmeyince cesaret bulur ve zulmünü arttırır.

 SEN HADDİNİ BİLENLERDEN MİSİN?

DEVAMINI OKU

Ar etmez misin sen?

UTANMANIN 5 NİMETİ

1-Hatanı fark edilmesi.

2-Pişmanlığın ifadesi.

3-Bağışlanma talebi.

4-Onurunu koruma gayreti.

5-İyi insan kalma beyanı.

Ar damarı çatlamış yönetici; tehlikedir.

Hele ki edepsizliğini de savunuyorsa…

Ar etmek Edep takınmak, hasret kaldığımız haslet oldu.

Utanmak; onursuz sayılacak ya da gülünç olacak bir duruma düşmenin üzüntüsüdür.

Mahcubiyettir.

Ar, Haya etmektir. 

Kıvancı ele verip kusuru kendinde tutmaktır utanmak

Hatanın lisanı hal ile ifadesi.

Vücut diliyle kusurun itirafı…

Pişmanlığın kabul görmüş, içselleştirilmiş, karşı bildirimidir.

Utanmak erdemdir de utandırmak değildir.

Allah’ın en bildik sıfatlarından biri, ayıpları gizlemesi (settar- örten, settarı uyup= ayıpları saklayan) diye bilinir.

Kusuru yüze vurup utandırmak, kolay olandır.

Hele ki birini başkasının yanında utandırmak, hamlığın, çiğliğin en bayağı olanıdır.

Utanç duygusunu yitirmemiş, ar damarını çatlatmamış, kusurundan haya edebilmiş biri için utanma, iyi insan olmaya işarettir.

Utanmaz biri kadar şeref, haysiyet ve saygınlığa düşman yoktur.

Utan ki bağışlanasın, affedilesin, yücelesin…

Utanmıyor, ar etmiyor, hicap duymuyor hatta edepsizliğini gücüne rozet yaparsan çürümüşsündür.

EDEP YA HÛ DİYECEĞİN KİŞİLER ÇOĞALDI MI?

DEVAMINI OKU

Ar etmez misin sen?

UTANMANIN 5 NİMETİ

1-Hatanı fark edilmesi.

2-Pişmanlığın ifadesi.

3-Bağışlanma talebi.

4-Onurunu koruma gayreti.

5-İyi insan kalma beyanı.

Ar damarı çatlamış yönetici; tehlikedir.

Hele ki edepsizliğini de savunuyorsa…

Ar etmek Edep takınmak, hasret kaldığımız haslet oldu.

Utanmak; onursuz sayılacak ya da gülünç olacak bir duruma düşmenin üzüntüsüdür. Mahcubiyettir

ArHaya etmektir.

Kıvancı ele verip kusuru kendinde tutmaktır utanmak

Hatanın lisanı hal ile ifadesi. Vücut diliyle kusurun itirafı…

Pişmanlığın kabul görmüş, içselleştirilmiş, karşı bildirimidir.

Utanmak erdemdir de utandırmak değildir.

Allah’ın en bildik sıfatlarından biri, ayıpları gizlemesi (settar- örten, settarı uyup= ayıpları saklayan) diye bilinir. Kusuru yüze vurup utandırmak, kolay olandır.

Hele ki birini başkasının yanında utandırmak, hamlığın, çiğliğin en bayağı olanıdır.

Utanç duygusunu yitirmemiş, ar damarını çatlatmamış, kusurundan haya edebilmiş biri için utanma, iyi insan olmaya işarettir.

Utanmaz biri kadar şeref, haysiyet ve saygınlığa düşman yoktur.

Utan ki bağışlanasın, affedilesin, yücelesin…

Utanmıyor, ar etmiyor, hicap duymuyor hatta edepsizliğini gücüne rozet yaparsan çürümüşsündür.

 EDEP YA HÛ DİYECEĞİN KİŞİLER ÇOĞALDI MI?

DEVAMINI OKU

Utanmak, meziyettir

UTANCIN 5 ÖĞRETİSİ

1-Hatanın maliyetini kavratır

2-Sen kalabilmeni sağlar

3-Zulüm barındırmaz

4-Tevazuya sığınır

5-Güzel ahlak talebidir

Ar damarı çatlamışsa o damardan tüm insani değerler akıp gidecektir.

Mani oluyor halimi takrire hicabım

Üzme yetişir firkatinle harabım

Şairin halini ifade etmeye yüzü varmıyor, utanıyor.

Ama anlatamıyor diye sen de üzmeyi bırak. Zaten ayrılık sebebiyle harap iken…

Eğer bir hayatta; hata, yanılgı, pişmanlık ve utanma yoksa, o hayattan kayda değer hikaye çıkmaz.

Zira hatalar bize düzelme, iyileşme enerjisi verir.

Çık ve hatanı düzelt der.

Bunu yaparken, pişmanlığını açıklar, utancını görünür kılar, utanır ve daha iyisini yapabilme, yenilenme fikrine varır. 

İyiler safında olmayı seçer.

Utanma, edebe dairdir.

Güzel sanatlardandır.

Utanabilen; insana yakın durandır.

Utanmak, iyiyi ummak, dua talebidir.

Bir insanı içine çökertmek ister isen, onu bir ruhsal kara deliğe çevirmek istersen, ondan utanma duygusunu al…

Ar damarı çatlamış birinden artık, düzelmeye dair adım bekleme…

Zira çatlayan ar damarından içindeki tüm iyilikler akıp gidecektir.

Geriye; değersiz kullanılmış, beş para etmez bir ömür kalacaktır.

SEN HATASINDAN  UTANABİLENLERDEN MİSİN?

DEVAMINI OKU