Algoritokrasi Çağı

ALGORİTMA; SANAL KANUN

1-Algoritmalar hayatımızı yönetiyor

2-Tercihlerimizi şekillendiriyor

3-Bizim yerimize karar veriyor

4-Demokrasinin yerine mi?

5-Algoritmacılar; yeni kanun koyucularımız…

Bir sorunu çözmek veya belirlenmiş bir amaca ulaşmak için tasarlanan yola, işlem basamaklarına algoritma diyoruz.

Dijital dünyanın yapı taşları bilgisayarlar ve onların üzerinde çalışan yazılımlar, hayatımızı yönetmeye başladı.

Algoritmalar artık bizim adımıza karar veriyor, günümüzü yönetiyorlar.

Şirketler, kurumlar algoritmaları üretim, fiyat belirleme, mal ve hizmet kalitesini arttırma gibi amaçlar için kullanıyorlar.

Müşteri İlişkileri Yönetimi’nden arama motorlarına dek her alanda algoritmalar, yapay zeka parçacıkları olarak devreye giriyor, e-ticarette satınalma süreçlerini, seçim tercihlerini yönlendiriyorlar.

şin ilginç yanı, kimsenin seçmediği yöneticiler tarafından oluşturulan kurallarla çalışan algoritmaların, yeni bir yönetim anlayışını giderek yaygın hale getiriyor olmasıdır.

Bir bakıma yeni kurallar, bu algoritmaları yazanlar tarafından oluşturuluyor ve bunlar yeni kanun koyucular halini alıyor.

Bize de algoritmalara boyun eğmek düşüyor.

BU SENİN TERCİHİN Mİ, ALGORİTMANIN MI?

DEVAMINI OKU

Özgürlük mü güvenlik mi?

YAPISAL REFORMLARI KİM YAPACAK?

1-Reform; formu deforme olmuşu;

2-Yeniden şekillendirmek,

3-Forma sokmaktır.

4-Ekonomi hukuk demokrasi deforme oldu.

5-Bunlara yeni formunu hangi anlayış kazandıracak?

Güvenliği için özgürlüğünden vazgeçenler, gün gelir her ikisinden de olurlar

Hukuk reformu ihtiyacı belirginleşti…

Yediden yetmişe, herkesin ihtiyacı…

Sözü verilen reformlar içinden hayata en çok dokunanı da bu…

Ancak reform diye vatandaşın, ekonominin, piyasanınyabancı yatırımcının talep ettiği özgürlükler ve hukuki güvenceler getirilmedi.

Gelen sadece güvenlikçi politikalar, daraltıcı tedbirler ve Cumhurbaşkanının yeni anayasa talebi

Aynı sorun, demokrasi için geçerli. Halkın idaresi anlamındaki demokrasiyi, reforma tabi tutarken, hangi yeniliklerden söz ediyoruz?

Benim’ için talep ettiğimi ‘öteki’ için istemeyen bir zihin yapısı varsa, demokrasiden söz etmek mümkün olamaz.

Ekonomik reformlar da hangi anlayışın şekillendireceğine bağlı olarak inşa edilecektir.

Eğer piyasa dostuiş yapmayı kolaylaştıran, vatandaşı paydaş kılan, karar süreçlerine geniş katılım sağlayan bir reform anlayışı varsa; Türkiye’nin ihtiyacı tam da budur.

Ekonomik güvence diye yola çıkıp özgürlükler kısıtlanmamalı.

  REFORMLARDA HALKIN FİKRİ ÖNEMSİZ Mİ?

DEVAMINI OKU