Bataklıkta temiz kalmak

BATAKLIĞIN 5 ZARARI

1-Sürekli sinek, sorun üretir

2-Onu var eden ruhsal atıklarındır

3-Kurutmadıkça baş edemezsin

4-Seni uygarlığın taşrasına iter

5-Bataklık toplumu çürütür

İçinde bataklık barındırma.

Bataklık; Çok derin olmayan sularla örtülü batak bölge, aynaz, azmaktır…

Düz, ıslak, çoğunlukla durgun sulu; saz ve kamışların yetiştiği alandır.

İçerisinde sinekleriyılanları balıkçılları barındırır.

Bataklığı gizleyemezsin.

Zengin coğrafyaların kirliliğidir bataklık.

Islahı için yıllarca çaba sarf etsen de bataklıkta temiz kalamazsın.

Hayatın sığ bataklıklarını sivrisineklerini temizleyerek kurtulamazsın bataklıktan.

Bataklıkları kurutmadıkça bataklıkla mücadele edemezsin.

Temiz suları bataklık haline getirdiğinde o bataklıkta sen de kalamazsın.

Ne yüzen balıkların olur.

Ne gece yatarken huzurun

Temizliği, çalışkanlığı, zarafeti, keşfetmeyi, merakı insan hayatından çekip alıp; zararlı bataklıklarla çevreyi ördüğünde…

Uyuşuk, hırpani, bilgisiz cahiller topluluğu haline gelirsin.

Olağanüstü bataklıkların, uygarlığın ötesine atar seni.

Sivrisinek üreten bataklığı kurutmadıkça sorun üretmeyi sürdürecektir.

Sen içinde bataklık haline gelen kötücül duygulardan kurtulmayı dene.

Ülkenin içine düştüğü duruma bak, bataklıklar göreceksin.

  BATAKLIĞINLA NASIL SAVAŞIYORSUN?

DEVAMINI OKU

Milli servet erirken

SERVET ERİMESİNİN 5 TEHDİDİ

1-Ülke doğal kaynaksız kalır.

2-Nitelikli insanlar göç eder.

3-Afetleri önleyemezsin.

4-Giderek daha kötü yönetilirsin.

5-Fakirleşirsin.

Türkiye şu anda tüm tehditleri aynı anda yaşıyor.

Servet: sahip olunan mal mülk, zenginlik varlıktır.

Ülkelerin serveti sahip oldukları doğal güzellikler, kaynaklarıinsanlarıkültürel değerlerdir.

Bunları zenginleştirdiğin ölçüde yükselirsin.

Servet öyle bir günde oluşmaz.

Yılların birikimi ile oluşur.

Nesilden nesile aktarılarak büyür.

Milli servet ekonomik krizlerle birlikte erir. 

Kriz, beraberinde çürümüşlüğü getirir.

Dolandırırsın, soyarsın, hırsızlık yaparsın, yangın çıkartırsın, talan edersin.

Milli servet nasıl erir? 

Meslekleri itibarsızlaştırırsın; gençlerin, beyin takımın yabancı ellere gider.

Paranı olur olmaz her şeye harcarsın, gerektiği yerde harcayacak paran olmaz.

Salgın çıkar yardım edemezsin yılların birikimi şirketlerin batar.

Tedbir geliştirmezsin sele, yangına, depreme yüzyıllarını bırakırsın.

Eğitimden, bilimden gelişimden tasarruf edenler betondan tasarruf etmez. 

Zira beyinler betonlaşmıştır.

Hal böyle olunca başta en değerli servetin olan yetişmiş insan gücünü yabancılar yağmalar, sen fakirleşir, çökersin.

  SERVET YAĞMALANIYOR, FARKINDA MISIN?

DEVAMINI OKU

Medeniyetimiz bizden kaçıyor

ÇÜRÜMENİN 5 EMARESİ

1-Akıl dumura uğrar, işlevsizleşir

2-Sebep-Sonuç ilişkisi yok olur

3-Doğru-Yanlış ekseni silikleşir

4-İyi-Kötü ayırtı bulanıklaşır

5-Görgüsüzlük toplumu kaplar

Hak edilmemiş konfor; çürümeyi tetikler.

Bizler, büyük devletler kurmuş, uygarlık talebi olan bir toplumduk.

Şimdi; lümpen, görgüsüz, cahil ama fütursuz cesaret sergileyen kaba saba hoyrat bir toplum haline gelmeye başladık.

Çocuklarımız bu Recep İvedik rol modellerine özeniyor.

En kötüsü; ekonomik bozulma, parasızlık, enflasyon, yoksulluk değil, bir toplumun onu var eden yüce değerlerini kaybetmesidir.

Birbirimize saygımızı yitirmemiz, aşağılama kurnazlık arsızlık hırsızlık görgüsüzlük

Seni sen yapan değerlerin çürüdüğünde, başka bir şeye dönüşürsün.

Çocuklarımız Türkiye’yi terk ediyor.

Burasını yaşanabilir olmaktan çıkararak, geleceğimizi uzaklaştırıp, Ortadoğu uluslarına yer açıyoruz.

Paranın ve bizim aptalca hayranlığımızın şımarttığı görgüsüz sanatçılar(!) ortalıkta…

Ceketini çıkarmak için seyircisinden izin alan, terini sileni elini öpen Neşet Ertaş’tan, şampanyayı beğenmeyip garsonun başına dökenler dönemine ne ara geldik?

SİZCE ORTADOĞULULAŞTIRILIYOR MUYUZ?

DEVAMINI OKU

Çürük toplum hapishanesi

ÇÜRÜMENİN 5 EMARESİ

1-Vicdanı dinlemez olursun

2-Çıkarların değerlerinin önüne geçer

3-Haklıyı değil güçlüyü tutarsın

4-Sana dokunmayan yılan bin yıl yaşar

5-Ahlak yük olmaya başlar

Unutma; KONFOR ÇÜRÜTÜR.

Çürüme tepeden başlartabana yayılır.

Çürüme bir kez tetiklenince, toplumsal değerler ihlal edilir.

Demokrasi talebi değil, imtiyaz talebi vardır.

Otorite talebi de eşanlı yükselir.

Ancak otoritenden beklenti, çıkar olur.

Aile yapısı bozulur, ortak değerler yok olunca aile bireyleri menfaat yığınına dönüşür.

Bireyin çürümesi de değer kaybıyla oluşur.

Önce içindeki tanrıyı (vicdanı) susturur sonra konfor devreye girer.

Konfor, çürütür.

Hem de lime lime yapar tüm benliğini insanın…

Aklı dumura uğratır, organları işlevsiz kılar, mücadele etmeyi unutur ve çürüme hükmünü icra eder.

Sebep-sonuç ilişkisi yok olur. 

Doğru-yanlış ekseni silikleşir, iyi-kötü ayırtı bulanıklaşır, güzel-çirkin gri bulamaçta buluşuverir.

Neticede çürük toplumbireylerinin içinde çürüdüğü hapishaneye dönüşecektir.

Çürümeye dair akılda kalmasını umduğum şudur ki çürüme, başladığında durdurulamayacağıdır.

Bu yüzden senin sağlam olman yetmez, çürüklerden uzak durman gerekecektir.

Başka kurtuluş yoktur

    ÖZ DEĞERLERİNE SAHİP ÇIKIYOR MUSUN?

DEVAMINI OKU

Bu hale nasıl geldik?

TOPLUMSAL ÇÖZÜLME

1-Değerler toplumundan ilişkiler toplumuna evirildik.

2-İş ahlakı bozuldu.

3-Toplumsal sorunlar devasa boyutta.

4-Ahlak, etik, hak hukuk zedelendi.

5-Ya düzeleceğiz ya düzeleceğiz.

Son çeyrek yüzyılda, toplumsal çözülmenin geldiği nokta; dikkat çekici…

Böyle bir nesil ile ne yapılır?

1-İktidara oy verir, muhalefetten hesap sorar.

2-Düello mertliğinde değil, trolluk pususundadır.

3-Kendine benzemeyenden nefret eder.

4-Farklı olandan ölesiye korkar.

5-Bilgi sahibi değildir, her konuda kanaat serdeder.

6-Merak etmez, birilerine biat ile yetinir.

7-Akıllı değil, kurnazdır. Nimeti alır, külfeti öteler.

8-Özgün olanı değil, taklidi sever.

9-Ödülden ziyade ceza ile çalışır.

10-Sabrı bilmez, panik ve telâş içindedir.

Böylesi bir nesille bir ülkenin zenginleşmesi, büyüme veya kalkınması kolay mıdır?

Mümkün müdür?

Önerim şudur ki böylesi insanları;

Altın olsa kesenizde,

Bal olsa kâsenizde,

Para olsa kasanızda tutmayın, uzak durun…

İçinden geçilen ekonomik krizin, enflasyonun bize yüklediği külfetler, siyasetin geldiği çözümsüzlük, tüm bu tutum ve davranışlarımızdan kaynaklanıyor.

  HALİMİZİ  GÜZELLEŞTİRELİM Mİ?

DEVAMINI OKU

Çözümsüzlük çürütür

ÇARESİZSENİZ, ÇARE; SİZSİNİZ

1-Çözüm, bazen tesadüf olabilir ama;

2-Çözümsüzlük daima bir tercihtir.

3-Çözümü aramaya başlayan,

4-Er yada geç; onu bulacaktır.

5-Aramayıp zamana bırakan ise çürüyecektir.

Konfüçyüs; en zor şeyin, çözümsüzlüğün dilini şöyle kurar; ”Çözümsüzlük, karanlık bir odada bir kara kediyi bulmaktır. Özellikle odada kedi yoksa…”

Hayat, bazı alanlarda bize olmayan kara kediyi aramaya zorlar…

Onu bulamasak bile, arayışımız gayretimizle, o karanlık odayı, ışık olmadan aydınlık kılar, her zerresini zihnimizde haritalandırırız.

Bu durumda çözümsüzlük ölür ve geriye, kendi özgün çözümümüz çıkar.

Çözüm; çoğu kez tesadüftür fakat çözümsüzlük; asla değildir. Zira

çözümü sağlayan olasılıklar sonsuz iken çözümsüzlük, tektir.

Onun tekliğini, her çözüm arayışını aynı adrese vardırır.

Perşembenin gelişi Çarşambadan bellidir.

Çözümsüzlük çizgisine taşıdığımız her şeyin kalitesi düşer, çürür.

Çözümsüz kalınan anlar, insanın ruhunu yükseltme fırsatı sunar bize…

Çözümü kendi içinde aramaya başlasan?

Derdü meni devayı men

Dert benim deva da bende…

Çözümsüzlüğünün çözümü içinde bir yerde saklı duruyor…     

KAYBOLDUĞUN YERE SAKLANMIŞ OLMAYASIN?

DEVAMINI OKU

Çürük toplum hapishanesi

ÇÜRÜMENİN 5 EMARESİ

1-Vicdanı dinlemez olursun

2-Çıkarların değerlerinin önüne geçer

3-Haklıyı değil güçlüyü tutarsın

4-Sana dokunmayan yılan bin yıl yaşar

5-Ahlak yük olmaya başlar

Unutma; KONFOR ÇÜRÜTÜR.

Çürüme tepeden başlartabana yayılır.

Çürüme bir kez tetiklenince, toplumsal değerler ihlal edilir.

Demokrasi talebi değil, imtiyaz talebi vardır.

Otorite talebi de eşanlı yükselir.

Ancak otoritenden beklenti, çıkar olur.

Aile yapısı bozulur, ortak değerler yok olunca aile bireyleri menfaat yığınına dönüşür.

Bireyin çürümesi de değer kaybıyla oluşur.

Önce içindeki tanrıyı (vicdanı) susturur sonra konfor devreye girer.

Konfor, çürütür.

Hem de lime lime yapar tüm benliğini insanın…

Aklı dumura uğratır, organları işlevsiz kılar, mücadele etmeyi unutur ve çürüme hükmünü icra eder.

Sebep-sonuç ilişkisi yok olur. 

Doğru-yanlış ekseni silikleşir, iyi-kötü ayırtı bulanıklaşır, güzel-çirkin gri bulamaçta buluşuverir.

Neticede çürük toplumbireylerinin içinde çürüdüğü hapishaneye dönüşecektir.

Çürümeye dair akılda kalmasını umduğum şudur ki çürüme, başladığında durdurulamayacağıdır.

Bu yüzden senin sağlam olman yetmez, çürüklerden uzak durman gerekecektir.

Başka kurtuluş yoktur

ÖZ DEĞERLERİNE SAHİP ÇIKIYOR MUSUN?

DEVAMINI OKU

Bu hale nasıl geldik?

TOPLUMSAL ÇÖZÜLME

1-Değerler toplumundan ilişkiler toplumuna evirildik.

2-İş ahlakı bozuldu.

3-Toplumsal sorunlar devasa boyutta.

4-Ahlak, etik, hak hukuk zedelendi.

5-Ya düzeleceğiz ya düzeleceğiz.

Son çeyrek yüzyılda, toplumsal çözülmenin geldiği nokta; dikkat çekici… Böyle bir nesil ile ne yapılır?

1-İktidara oy verir, muhalefetten hesap sorar.

2-Düello mertliğinde değil, trolluk pususundadır.

3-Kendine benzemeyenden nefret eder.

4-Farklı olandan ölesiye korkar.

5-Bilgi sahibi değildir, her konuda kanaat serdeder.

6-Merak etmez, birilerine biat ile yetinir.

7-Akıllı değil, kurnazdır. Nimeti alır, külfeti öteler.

8-Özgün olanı değil, taklidi sever.

9-Ödülden ziyade ceza ile çalışır.

10-Sabrı bilmez, panik ve telâş içindedir.

Böylesi bir nesille bir ülkenin zenginleşmesi, büyüme veya kalkınması kolay mıdır? Mümkün müdür?

Önerim şudur ki böylesi insanları;

Altın olsa kesenizde,

Bal olsa kâsenizde,

Para olsa kasanızda tutmayın, uzak durun…

İçinden geçilen ekonomik krizin, enflasyonun bize yüklediği külfetler, siyasetin geldiği çözümsüzlük, tüm bu tutum ve davranışlarımızdan kaynaklanıyor.

HALİMİZİ  GÜZELLEŞTİRELİM Mİ?

DEVAMINI OKU

Medeniyetimiz bizden kaçıyor

ÇÜRÜMENİN 5 EMARESİ

1-Akıl dumura uğrar, işlevsizleşir

2-Sebep-Sonuç ilişkisi yok olur

3-Doğru-Yanlış ekseni silikleşir

4-İyi-Kötü ayırtı bulanıklaşır

5-Görgüsüzlük toplumu kaplar

Hak edilmemiş konfor; çürümeyi tetikler.

Bizler, büyük devletler kurmuş, uygarlık talebi olan bir toplumduk.

Şimdi; lümpen, görgüsüz, cahil ama fütursuz cesaret sergileyen kaba saba hoyrat bir toplum haline gelmeye başladık.

Çocuklarımız bu Recep İvedik rol modellerine özeniyor.

En kötüsü; ekonomik bozulma, parasızlık, enflasyon, yoksulluk değil, bir toplumun onu var eden yüce değerlerini kaybetmesidir.

Birbirimize saygımızı yitirmemiz, aşağılama kurnazlık arsızlık hırsızlık görgüsüzlük

Seni sen yapan değerlerin çürüdüğünde, başka bir şeye dönüşürsün.

Çocuklarımız Türkiye’yi terk ediyor.

Burasını yaşanabilir olmaktan çıkararak, geleceğimizi uzaklaştırıp, Ortadoğu uluslarına yer açıyoruz.

Paranın ve bizim aptalca hayranlığımızın şımarttığı görgüsüz sanatçılar(!) ortalıkta…

Ceketini çıkarmak için seyircisinden izin alan, terini sileni elini öpen Neşet Ertaş’tan, şampanyayı beğenmeyip garsonun başına dökenler dönemine ne ara geldik?

SİZCE ORTADOĞULULAŞTIRILIYOR MUYUZ?

DEVAMINI OKU

Beterin beteri var

GELENİ ALKIŞLARKEN DİKKAT!

1-Eski yolda yeni ayakkabı olmaz

2-Yeni yolda eski ayakkabı kötü

3-Sen halini düzeltmeye bak

4-Çürüme varsa gelen; giden gibidir

5-Gelenin gideni aratmadığı tek yer Victoria Secret’s defilesidir.

Bazen her şey ters gitmeye başlar ve “bu kadar da olur mu?” deriz.

Ama yine de olur.

Sürekli olarak gelen, gideni aratmaya başlar.

Zira çürüme başlamıştır ve kendisini geniş bir tabana yayarak devam edecektir.

Siz hiçbir şey yapmadığınızda o kendiliğinden geçmeyecektir.

Durduğunuz noktada bile gerilemeye başlarsınız.

Zira durmak artık, düşüşün bir parçası haline gelmiştir.

Yaşam döngülerimiz, çevreye duyarlılığımız, bizi biz yapan değerlerle yaşayışımız toplumsal normlarla çerçevelendirilmiştir.

Ne zaman ki bu toplumsal normları kafamıza göre değiştirmeye başlar, eklemeler yapar, istediğimiz gibi çıkartırsak; tüm toplumsal dengeler ile oynarız.

Kurumların özerkliklerini ortadan kaldırırız.

Sistemin işleyişini tıkarız. Sistemleri olmayan toplumlar, beter dedikleri noktada sürekli yeni beterleri test ederler. Zira beterin beteri vardır.

Gelenin gideni aratması, tam da bundan dolayıdır.

Misal mevcuttan bıktınız diyelim, peki ya yerine getireceğiniz, beterin beteri çıkarsa ne yapılır ki…

YENİ GELEN, GİDEN BETERİ ARATABİLİR Mİ?

DEVAMINI OKU