Elden bekleme, sen yap?
ÇARESİZSENİZ; ÇARE SİZSİNİZ
Çare üretmek yerine, elden çare dilenmek…
Muhtaca yardım etmek bizim hasletimiz.
Ancak sürekli başkasından yardım beklemek niye?
“Herkesten iste, verenden daha çok iste.”
Oysa çare sende…
Korona sürecinde tuhaflıklar oluştu. Kimi yardım ediyormuş gibi, kimi de yardıma ihtiyacı varmış gibi davranıyor. Dert herkeste ancak bazıları çareyi elden bekleme kurnazlığına ve çaresizliğine(!) bağlamış.
Özdemir Asaf; DÜŞÜNGÜ şiirinde ‘hepsinin gelmesini bekleme / Bir kişi gelmeyecek’ diyor; ‘Sen alışmayasın diye, Korkmayasın diye, Düşünesin diye… / Kendine yetmen için / Herkesin kendinden kaçacağı yerlerde / Sen kaçmayasın diye / Sen tam kalasın diye Hepsinin gelmesini bekleme / Sen var olasın diye / Bir kişi gelmeyecek /Sen, bir olasın diye.’
Çareyi elden ummanın ıstırabını bundan daha güzel anlatan şiir yoktur bana göre.
Sorum şudur; neden dertlerinin çözümünü, elden, aileden, akrabadan, belediyeden, devletten beklemeyi seçiyorsun?
Çareyi sürgit başkasından bekleyenlerde şunu gözlemledim;
‘herkesten iste, verenden daha çok iste…’ Bu çaresizlikten ziyade kolaycılık, nimeti alıp külfeti öteleme kurnazlığıdır…
Tabii ki muhtaca yardım ediyoruz edeceğiz ama sana değil.
ELİN
SIRTINA SÜREKLİ YÜK OLMAK ERDEM MİDİR?