KORONA DERSLERİ (5) İnsanın ihtiyaçları sınırlı, istekleri sonsuz. #korona bize isteklerimizi abarttığımızı gösterdi. Aslında ne az şeye ihtiyacımız varmış. Gerisi, alışılmış tokluk imiş. Sınırlı kaynak sonsuz isteklere yetmez.
ODALAR STK’LAR SENDİKALAR NEREDE? Salgın sürecinde sağlıkçılarımızın fedakarlığı müthiş. Onlara şükran borçluyuz. Aynı performansı; Sivil Toplum Örgütleri sendikalar ve odalardan da bekleriz.
Korona süreci zirve yaptı mı? Artık salgın geri mi gidiyor? Normalleşme başladı mı? Şimdilerde böylesi umut dolu sorulara cevap aranıyor. Bana göre Korona aşısı bulunmadı ve erkenden normalleşme, ikinci bir dalgaya yol açabilir.
Kaldı ki virüs tepe yaptıysa da yol açtığı ekonomik krizler tepe yapmaktan çok uzak. Ülkeler, ekonomik yıkıma karşı 9 trilyon $ kaynak ayırdı. Bizim ayırdığımız, 200 milyar Tl.
Ancak yalnızca kamunun değil, sivil toplum örgütleri, oda ve sendikaların; korona sürecinde dara düşmüş işsize, esnaf ve şirketlere destek vermesi gerekir.
TOBB, 360 odanın imkanlarını birleştirip ‘Nefes Kredisi’ çözümünü oluşturdu. Kamu 4,4 milyon eve 1000’er lira veriyor. Sosyal yardım bütçeleri arttırılıyor.
Tüm bunlar güzel şeyler. Evet ama yetmez; zira hala ‘KREDİ’ diyoruz. Oysa ‘HİBE’ demeliyiz.
Misal
sendikalar, yıllardır işçiden ‘dayanışma
aidatı’
toplar.
Peki,
şimdi işsiz kalmış üyesiyle dayanışma
vakti değil mi?
STK’ların;
‘EvdeKalTürkiye’
sloganı ötesin geçmesi gerekir.